Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesine bağlı 180 kişinin yaşadığı 30 haneli Mada adası sakinleri, tedbirleri elden bırakmayarak dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından izole bir hayat sürmenin keyfini çıkarıyor.
Beyşehir Gölü'ndeki irili ufaklı 32 adanın en büyüğü Mada adasında, yaklaşık 30 hanede 180 kişi hayatını sürdürüyor.
Ulaşımın her ailede bulunan kayıklarla sağlandığı adada yaşayan Yörükler, Kovid-19 salgınının dünyayı etkisi altına aldığı günden bu yana izole bir yaşam sürüyor.
Kayıklarla ulaşıldığı için normalde de çok fazla ziyaretçinin gelmediği, salgın sürecinde de ziyaretin oldukça kısıtlandığı adada, Kovid-19 vakasına rastlanılmaması sevindirdi.
Adanın bu özelliğini muhafaza etmesi için sıkı tedbirlerden taviz verilmiyor. Maske, mesafe ve hijyen gibi kurallara uyan vatandaşlar, birbirlerine misafirliğe gitmiyor, bu süreçte mecbur kalmadıkça ada dışından kimseyle görüşmüyor.
"Salgın sürecinde adamıza korona hiç uğramadı"
Şarkikaraağaç Kaymakamı Onur Yılmazer, Mada Adası'nın ülkenin en nadide köşelerinden biri olduğunu söyledi.
İlk günden itibaren ada sakinlerinin Kovid-19 konusunda çok bilinçli davrandığını aktaran Yılmazer, "Salgın sürecinde adamıza korona hiç uğramadı, bu dönemde adamıza turistik ve diğer amaçlı ulaşım da azaldı. Bunun doğal etkisi olarak, koronadan izole bir yaşam sürülebildi. İl Hıfzısıhha Kurulu kararlarımız özellikle adamızı korumak ve tarımsal üretimi devam ettirmek için gayret gösterdik. Ada sakinleri tüm kurallara uyarak sağlıklı şekilde, Kovid-19'dan uzak bu günlere geldiler" ifadesini kullandı.
Yılmazer, salgın sürecinden sonra tüm doğaseverleri ilçede ve adada misafir etmek için hazırlandıklarını dile getirdi.
Ada sakinleri ziyaretçi istemiyor
Mada Adası'nın bağlı olduğu Gedikli Mahalle'sinin Muhtarı Abdulkadir Yıldırım, ada sakinlerinin herkesten uzak bir hayat sürdüğünü bildirdi.
Sakinlerinin ziyaretçi istemediği için yabancıların adaya geçemediğini vurgulayan Yıldırım, "Farklı illerdeki akrabaları geldiği zaman bile dikkat ediyorlar. Türkiye'nin en güvenli yerlerinden birisi. Kayıkla beni adaya götürmeleri için çok kişiyi aramak zorunda kalıyorum. Kabul etmiyorlar. Adada her aile çok yoğun çalışıyor. Hayvancılık ve tarımla uğraşıyorlar. İşlerinin yoğunluğundan kendileriyle bile görüşmeye fırsat bulamıyorlar." diye konuştu.
Yıldırım, ada sakinlerinin bir kısmının yaylaya gitmeye başladığını, bulundukları yerlerde de izole bir hayat sürmeye devam edeceğini belirtti.
Ziyarete gelmek isteyenleri kabul etmiyorlar
Ada sakinlerinden Erdal Yuvalı, komşulara misafirliğe hiç gitmediklerini söyledi.
Adaya nadir de olsa dışarıdan gelenler olduğunu ancak onlarla hiç görüşmediklerine dikkati çeken Yuvalı, "İnşallah bundan sonra da vaka görülmeyecek. Ziyarete gelmek isteyenler oluyor ama kayıklarla kendimiz adaya getirmiyoruz" dedi.