Çin'den kısa sürede dünya geneline yayılan koronavirüs Türkiye'nin etrafını kuşattı. İran'dan Yunanistan'a kadar yayılım gösteren salgınla ilgili korkulan konuların başında kuluçka süresi geliyordu. Kuluçka süresinin 27 güne çıktığı iddialarına ilişkin konuşan uzmanlar ise, gözetim altına alınan kişilerde salgının tespiti için 2 haftalık gözetim süresinin yeterli olacağı görüşünde..
Çin üzerinden kısa sürede tüm dünyaya yayılan koronavirüsün son olarak Türkiye'ye komşu ülkelerde görülmesi paniğe yol açtı.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Servet Alan kuluçka süresinin 27 gün olduğuna dair haberlerin doğru olmayabileceğine dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:
"Bunun doğru olup olmadığını zamanla göreceğiz. Koronavirüs hastalarının arada başkalarıyla teması olabiliyor, arada olduğu için bu görülmeyebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü ilan edene kadar kuluçka süresini 2 ile 14 gün arasında kabul edilmesi gerekiyor"
KORONAVİRÜSÜN BELİRTİLERİ NELER?
Hastalığın belirtileri ve tanı konusulması hakkında konuşan Prof. Dr. Nail Özgüneş, “Ateş, boğazda kızarıklık, nefes darlığı, solunum yetmezliğine ait bulgular ön plandadır. Bu virüsün bulaştığı hastaların ölüm oranı yüzde 35-40 olabilmektedir. Tanısı için; solunum yetmezliği saptanan vakalar hastaneye yatırılarak solunum yolu salgılarından, serum ve dışkıdan alınan numuneler PCR testi için Halk Sağlığı Laboratuvarına gönderilir. Her salgında olduğu gibi olası vaka tanımı; ateş ve klinik belirtilere ek olarak salgın bölgesine ilişkin seyahat öyküsü olmasıdır” ifadesine yer verdi.
NASIL KORUNMALI?
Hastalığın başlıca bulaşma yolu öksürük-aksırık esnasında solunum yolu ile ortama saçılan damlacık enfeksiyonu ile olduğundan, bulaşmayı engellemek için solunum yolu enfeksiyonlarından korunma önlemlerine uyulmasının önerildiğini söyleyen Prof. Dr. Nail Özgüneş, şunları söyledi:
- "Bunun ilk şartı;insandan-insana yakın temastan kaçınılmasıdır. Yakın temasın anlamı, hasta bireye yaklaşık bir metre mesafede bulunmak, öksürük-aksırık esnasında solunum yolu ile saçtığı damlacıklara maruz kalmak, öpüşmek, sarılmak gibi durumlardır. Çünkü böylelikle virüs; yakındaki kişinin ağız, burun, göz mukozasına ulaşabilir. El hijyeni hastalıklardan korunmada oldukça önemlidir. Bu nedenle; ellerinizi sık sık su ve sabun ile yıkayın. Eller yıkanamıyorsa alkol bazlı dezenfektan tercih edin. Öksürürken veya hapşırırken, ağzınızı ve burnunuzu dirseğinizle veya bir kağıt mendille kapatın, ardından mendili kapalı bir çöpe atın ve ellerinizi yıkayın. Soğuk algınlığı, ateş veya öksürük gibi grip semptomları olan kişilerle yakın temastan kaçının. Ateş, öksürük, solunum güçlüğü gibi belirtiler gösterirseniz en yakın sağlık kurumuna veya doktorunuza hemen ulaşın"
TEDAVİSİ HENÜZ GELİŞTİRİLMEDİ
Prof. Dr. Nail Özgüneş, tedaviyle ilgili şu bilgileri açıkladı:
- “SARS-CoV için etkin bir tedavi henüz geliştirilememiş olup, bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Bu nedenle tedavi, belirtilerin giderilmesine yöneliktir. Ateşin düşürülmesi, ağrıların giderilmesi, sıvı desteği, solunum yolu açıcı tedaviler, oksijen desteği, gerekirse solunum cihazı kullanılması vb.özel bir antiviral tedavi yoktur. Semptomları hafifletmeye yardımcı olacak, tıbbi bakım uygulanır. Ağır vakalarda geçerli olan tedavi, hayati organ fonksiyonlarını desteklemektir.”