Konsolos taciri

FETÖ’nün iş dünyasını örgütlediği TUSKON (Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu) ve FİADER’e (Florlayı İşadamları Derneği) yönelik iddianame tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar koordinesinde yürütülen soruşturmanın 1 numaralı şüphelisi yine teröristbaşı Fetullah Gülen. İddianamede hem Gülen hem dönemin TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı firari Rızanur Meral hem de TUSKON’un gölge başkanı Mustafa Muhammet Günay hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. FETÖ’nün mali sırlarına ilişkin önemli gizli tanık beyanlarının bulunduğu iddianamede çarpıcı ayrıntılar dikkat çekiyor.

2009-2013 yılları arasında örgütün çeşitli departmanlarında görev yapan gizli tanık ‘Boran’, FETÖ’nün 15 Temmuz’dan sonra bile ayakta kalmak için faaliyetlerine aralıksız devam ettiğine işaret etti. Boran, “İşadamları kendilerini gizleyerek örgütü finanse etmeye, yandaş toplamaya, algı oluşturmaya devam etmektedir. KHK’lerle kapatılan derneklerin özellikle başkanları ve yönetim kurulu üyeleri gayriresmi olarak örgüte maddi yardımı tüm hızıyla sürdürüyor” diyerek örgütün mali ayağının halen aktif olduğuna vurgu yaptı. ‘Boran’, 17-25 Aralık darbe girişimi sonrası Pensilvanya’daki teröristbaşından, Afrika’daki çeşitli ihalelerin dağıtımına ilişkin telefonda talimat aldığını gösteren ses kaydı sayesinde bütün Türkiye’nin tanıdığı Mustafa Günay’a dair de ilginç bilgiler verdi.

Dönemin TUSKON Genel Sekreteri Günay’ın doğrudan Gülen’e bağlı olduğunu, FETÖ’cü işadamları konusunda en yetkin kişi olduğunu söyleyen ‘Boran’, saçını ne yönde taraması gerektiğini bile Gülen’e soran Günay’ı şöyle anlattı: “Günay, Fetullah Gülen’e öylesine bağlıdır ki, Gülen bu şahıs hakkında; ‘sabah uyandığında saçını sağa mı yoksa sola mı taraması hususunu bana soran şahıstır’ şeklinde beyanda bulunarak kendisine ne kadar bağlı olduğunu ifade etmiştir.”

“Mustafa Muhammet Günay bir dönem Türkiye’nin Uganda Fahri Konsolosu idi. Ayrıca TUSKON’un yönetim kurulu üyeleri de özellikle Afrika ülkelerinin fahri konsolosları idiler. Mustafa Günay bu fahri konsoloslukları cemaate para aktarmaları şartıyla ve en az 1 milyon dolar bedelle işadamlarına bir nevi satıyordu. TUSKON’un düzenlediği uluslararası programlarda büyük devlet işleri ve ihaleler yine örgüte komisyon karşılığı Mustafa Günay’ın işaret ettiği işadamlarına verilirdi.”

İddianamede 1 Mart 2014 tarihindeki TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’nda firari Rızanur Meral’ın yaptığı skandal konuşmadan da bahsedildi. FETÖ propagandasıyla yüklü konuşmada Meral’in, hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve örgüte biat etmeyenleri açıkça tehdit ettiği belirtilerek, Meral’in aynı zamanda 15 Temmuz darbe girişiminin işaret fişeğini 2 yıl öncesinden çaktığı kaydedildi. Firari Meral’in skandal konuşmasında, ‘Yurtta sulh ve cihanda sulh’ ile birlikte ‘Hayır sulhtadır ve sulh hayırdır’ kelimelerinin geçtiğine dikkat çekildi. İddianamede Meral’in ‘Yakın gelecekte kimlerin inlerde yaşadığını, kimlerin saklanacak in arayacağını’ şeklindeki sözleriyle, ‘hükümeti yasadışı yollarla ortadan kaldırmak amacıyla bir hareket içerisinde olunacağını’ açık şekilde itiraf ettiğine dikkat çekildi.

Gizli tanık ‘Demir’, ifadesinde örgütün Güllüoğlu Pastaneleri’nin sahiplerinden Faruk Güllü’yü ‘şirin’ ve ‘sempatik’ olarak nitelediğini, Güllü’nün her toplantıya koli koli baklava getirdiğini anlattı. ‘Demir’, himmet toplantılarında, ‘hizmet için 100 bin dolar verdim. Siz arkadaşlar ne veriyorsunuz?’ şeklinde konuşmalar yapan Güllü’nün, örgüt adına çok iyi para toplayan kişilerden bir tanesi olduğunu söyledi.

TUSKON’a ilişkin iddianamede İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı, babası Mustafa Şevki Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de aralarında olduğu 86 şüpheli yeraldı. Soruşturma kapsamında ifade veren gizli tanıklardan ‘Berat’, kayyum atanan Aydınlar Grup’ta bir dönem çalıştığını belirterek, MİT TIR’larına kumpas soruşturmasında tutuklu olan Avukat Atilla Tarık Çilekçi’nin o dönem şirketin hukuk işlerine baktığını kaydetti. İşadamı Şevki Kavurmacı’nın, 15 Temmuz darbe girişiminden bir hafta önce oğlu Ömer Faruk ile birlikte Sefaköy Cennet Mahallesi’ndeki ‘Koru Florya’ sitesinden bavullarını toplayarak ayrıldıkları bilgisini veren ‘Berat’, “Bunu, onları yakından tanıyan ve benim de tanıdığım bir şahıstan kesin bilgi olarak öğrendim. Bu tespiti ise şahısların darbe girişiminden haberleri olabileceği yönünde yorumladım” diye konuştu.

Fatih Kolejleri Satın Alma Müdürü Eyüp Güngör’ün Aydınlı mağazasındaki çalışanlara “Vatan’dan müdürler gelecek, ne istiyorlarsa alsınlar, ödemesini ben yapacağım” dediğini söyleyen gizli tanık ‘Berat’, dönemin FETÖ'cü polis şefleri Erol Demirhan, Muammer Acar ve Ömer Altıparmak'ın mağazaya gelerek yüklü miktarda ürün aldığını kaydetti.