Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı, kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu, 4 kişinin şehit edilmesi ile A Haber televizyon kanalını işgale teşebbüse ilişkin 50'si tutuklu 132 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Bakırköy Adalet Sarayı'ndaki salonda yapılan 16. duruşmaya, 48'i tutuklu 60 sanık ile taraf avukatları katıldı. Katılan Necla Gökbayrak ile Ceylan Ertürk ve Zeynep Ceren Ertürk, müşteki Fikriye Aslan da duruşmada hazır bulundu. Duruşmada beyanı alınan Fikriye Aslan, şehit polis memuru Serdar Gökbayrak'ın kardeşi olduğunu belirterek, olayın nasıl meydana geldiğini bilmediğini söyledi. Aslan, sanıklardan şikayetçi olduğunu kaydetti.
Tanıkların dinlenildiği duruşmada, darbe girişimine ilişkin başka bir davadan tutuklu olan Mehmet Güngör'ün beyanı alındı. Güngör, helikopter teknisyeni olduğunu belirterek, "Sabaha karşı 66. Tugaya gittiğimizde 10-12 subay gördüm. Dışarıdan silah sesleri duyulunca ellerinde silah olan bu subaylar binadan çıktı. Bunlar çıktıktan sonra çatışma sesleri daha çok gelmeye başladı" dedi.
Tanık Murat Erzurum da olay tarihinde uzman çavuş olarak 66. Tugaydaki merkez şubede çalıştığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"DEAŞ'ın kışlaya ve havaalanına terör saldırısı düzenleyeceğini söylediler. Mesaiye kalıp, mühimmatları alıp beklemeye devam ettik. Tankları ayarlıyorlardı. Aralarında tanımadığım bir albay vardı. Üstümüzde de helikopter turluyordu.
Nizamiye bölgesi kalabalıktı. Karargah binasından çıkarken Davut (Ala) ve Sait (Ertürk) albay bizi karşıladı. Sait Albay bize içeride darbecilerin olduğunu söyledi. Yaralıları polis memurlarına teslim ettik. 2 time ayrıldık. Ben Sait Albay ve 3 polis memuruyla beraber ilerledim. Karşı taraftakilere teslim olmalarını söyledi. Teslim olmayıp seri bir şekilde ateş ettiler.
Polis memuru kafasını çıkartınca vuruldu. Sonra yatar pozisyonda mevzi alan Sait Albay da vuruldu. Bizi geri püskürttükten sonra helikoptere binip gittiler. Yüzlerini görmedim. Helikoptere binmek için bizi püskürtmeleri gerekiyordu. Nizamiye bölgesine kadar püskürtüldükten sonra ölüleri alabildik."
Duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle devam ediyor.