Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, yerel mahkemenin Kızılay’ı kayyum eliyle olağanüstü genel kurula götürme kararına ilişkin sosyal medya hesabında açıklamalarda bulundu.
Kınık, "Milletimizin bağışları ve gönüllü desteği ile 150 yıldır dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde tüm ihtiyaç sahiplerinin kara gün dostu olan Kızılay, gerek doğal gerekse insan kaynaklı tüm afetlerde Devletinin en büyük yardımcı kuruluşu olmuştur" şeklinde konuştu.
Kınık, mahkemeye, 'Kızılay olağanüstü kongreye götürülsün' başvurusu yapanların Kızılay'ın temel ilkesi olan başlıkları ihlal ettiğini, birbirinden farklı gurupların kişisel husumetle bir araya gelmelerinden oluştuğunu söyledi.
Kınık şunları söyledi: "Şöyle ki; Kızılay yönetimi, 15 Temmuz kalkışmasının ardından yapılan çalışmalarla FETÖ ile ilişkisi tespit edilen bir kısım şube başkanını görevden almış, bazı şubeleri kapatmış ve yeni heyetlerle yeniden milletinin hizmetine sunmuştur. Yine 15 Temmuz sürecinde milletinin yanında olması ve milletinin geleceğine sahip çıkma yükümlülüğünü taşıması gerekirken, alanlara çıkmayan, milletin yanında yer almayan kimi şubeler de aynı akıbeti yaşamıştır.
Kızılay’ın milletinden emanet aldığı bağışları yerine ulaştırmayan, daha fazla insana ulaşmak için hiçbir faaliyet yapmayan şubeler de kapatılmıştır. Teftiş Kurulu’nun yaptığı incelemelerde emanete ihanet ettiği belirlenen şubelerde benzer bir şekilde görevden el çektirilmiştir.
Kızılay’ın yürütmüş olduğu 'Daha etkin bir Kızılay için' yeniden yapılanma sürecinde nüfus-faaliyet eksenli değerlendirme sonucunda da bazı şube başkanlarıyla yolların ayrılması kararı verilmiştir.
Yukarıdaki kapatma nedenleri farklı olmakla birlikte, kapatılan bu şubelerin eski delegeleri Kızılay’dan olağanüstü kongre toplamasını talep etmiş, Kızılay Yönetim Kurulu ise bu kararı yerinde görmeyerek ve hukuken gerek şartların yerine getirilmediğini belirterek reddetmiştir.
Adı geçen grup daha sonra Ankara 9. Sulh Hukuk Mhk'ne başvurmuş , Mahkeme de Kızılay'ın İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım, Ankara Şube Başkanı Ahmet Hizanlıoğlu ve Adalet Bakanlığı Müşaviri Mekan Sırakaya tarafından olağanüstü kongreye götürülmesine hükmetmiştir.