Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin TBMM Grup Toplantısı’nda kentsel dönüşüm sözü verdi.
Depremler sonrasında 11 bin 400’ün üzerinde artçı deprem olduğunu anımsatan Erdoğan, “İçinden geçtiğimiz sürecin normal bir durum olmadığını ülkemizdeki ve dünyadaki tüm bilim insanları söylüyor. Gerçekten de Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. Yaşadığımız coğrafyanın bir gerçeği olan depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen görev şudur: Evvela deprem öncesi altyapısıyla yollarıyla hastaneleriyle okullarıyla konutlarıyla iş yerleriyle güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, hazırlık yapmaktır” diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti hükümetlerinin son 20 yılda sadece kentsel dönüşüm projeleriyle, TOKİ yatırımlarıyla gerçekleştirdiği güvenli konut seferberliğinin, Türkiye’de başlı başına bir devrim niteliği taşıdığını aktardı. Şu an İstanbul’da 93 bin konutun dönüşümünün sürdüğünü hatırlatan Erdoğan, kentsel dönüşüm alanında yaptıkları çalışmaları ve bu çalışmalara karşı çıkan muhalefet partilerinin girişimlerini anlatan bir video izletti. Erdoğan, “Eğer ta başında önümüzü açsaydılar, şimdi oralar tamamıyla bitmiş olacaktı. Ama ne bu ana muhalefet ne yanındaki yavru muhalefetler, bunlar kentsel dönüşüm, değişimden anlamaz, bunların böyle bir derdi yok, bunlar depremi falan görmüyorlar, göremiyorlar” dedi.
TOKİ’nin yaptığı başarılı hizmetlerin ortada bulunduğuna işaret eden Erdoğan, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ve sonrasında yaşanılanların, artık bu konunun en hızlı şekilde ve en kısa sürede çözümünün şart olduğunu gösterdiğini belirtti. İstanbul başta olmak üzere, ülke genelindeki kentsel dönüşüm çalışmalarını bir an önce bitirecek yeni çalışma yöntemi geliştireceklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: “Artık öyle ideolojik sapkınlıkların, bireysel hırsların, kurumsal taassupların, siyasi sabotajların önüne geçemeyeceği bir kentsel dönüşüm süreciyle bu işi süratle bitireceğiz.”
Deprem, sel, heyelan, kuraklık, maden kazası, orman yangını gibi başlıklardaki öncelikli ve potansiyel risk alanlarını belirlediklerini söyleyen Erdoğan, “Başka hiçbir ölçüye bakmaksızın kendi alanındaki yetkin bilim insanlarımızı, teknik kadrolarımızı, yabancı uzmanlarla destekleyecek bu çalışmaya inşallah cuma günü bir araya gelerek devam edeceğiz. Böylece Türkiye için bir ulusal bir risk kalkanı modeli oluşturmayı, şehirlerimizi depreme dirençli yerler haline getirmeyi planlıyoruz. Bundan sonra yapılacak tüm çalışmalar da bu modelin tamamlayıcısı olarak tasarlanacak ve uygulanacaktır. Ön toplantısını cuma günü yapacağımız Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli çalışmasının koordinasyonunu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum Bey yönetecektir” dedi.
Deprem bölgelerinde yapılan çalışmalara ilişkin bir video izleten Erdoğan “Siz birilerinin asker üzerinden, çeşitli kurumlarımız üzerinden, insanımızın acısı üzerinden kısır tartışmalar açmaya kalkmasına bakmayın. Bölge halkının, devletin tüm unsurlarıyla depremin ilk anından itibaren harekete geçtiğini, 85 milyonun fiilen ve kalben yanında yer aldığını bizzat yaşayarak görüyorum” dedi. Bölgeyi görenlerin verilen mücadelenin ve gösterilen gayretin büyüklüğünü çok iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, daha önce eşine benzerine rastlanmamış bu felaketin ilk anından itibaren yaşanan her şeyi takip ettiklerini, muhasebesini yaptıklarını belirtti.
Son tespitlere göre depremde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 203 bin 958 binada, 583 bin 628 bağımsız bölüm olduğunu kaydeden Erdoğan, bunların yüzde 98'inin 2000 öncesi yapılan binalardan oluştuğunu, sadece yıkık durumdaki bina sayısının 31 binin, bağımsız bölüm sayısının 89 binin üzerinde olduğunu ifade etti.
Enkazları kaldıracaklarını, yaraları saracaklarını vurgulayan Erdoğan, yıkılanların yerine daha iyisiyle yenisini yapacaklarını, gönülleri alacaklarını, insanların önüne yeni bir gelecek, yeni bir hayat sereceklerini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: “Eksikleri söylemek, helallik istemek bizim zafiyetimiz değil, milletimizle aramızdaki samimi muhabbetin ifadesidir. Milletimizle böyle bir gönül bağı olmayanlar adeta deprem turisti edasıyla bölgeden gelip geçenler, bu hasbi muhabbetin manasını kavrayamaz.”
Esnafı, küçük ve orta boy işletmeleri, istihdama büyük katkıda bulunan fabrikaları hızla ekonomiye kazandırmak için gereken tüm araçları devreye aldıklarının altını çizen Erdoğan, “Deprem sonrası şehirlerimizin hızla ayağa kalkabilmesini temin etmek için Afet Yeniden İmar Fonu kuruyoruz. Şeffaf bir yönetimle işleyecek bu fon afetler için uzun vadeli kaynak sağlayarak, bütçe üzerindeki yükü azaltacaktır” ifadelerini kullandı.