Fetullahçı Terör Örgütü'ne bağlı (FETÖ) Maltepe ve FEM dershanelerinin iki yöneticisi hakkında, “Silahlı terör örgütüne üye olmak, tehdit ve hakaret” suçlarından dava açıldı. Ankara Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianemede, FETÖ'nün kuruluşu olan Eymir Özel Eğitim Öğretim Kurumları Ticaret AŞ'de halkla ilişkiler sorumlusu Bayram Günsili ile kurucu temsilci Orhan Çolak'ın 29 Haziran'da MEB Özel Öğretim Kurumları İzleme ve Denetim Dairesi'ne gittikleri anlatıldı. Dershanelerinin özel okula dönüştürülmesi için yaptıkları başvuruyu görüşmek istedikleri belirtilen şüphelilerin görüşme sırasında, Daire Başkanı Yusuf Okumuş'u “Yazılarımızı neden imzalamıyorsunuz, sizden öncekiler nasıl gittiyse siz de öyle gideceksiniz, bu yapılan şerefsizliktir, şerefsizler siz göreceksiniz” diyerek tehdit ettikleri anlatıldı.
Eymir Eğitim A.Ş bünyesindeki Ümitköy FEM, Kızılay ÖSS, Maltepe Bakanlıklar dershaneleri ile Fırat Eğitim Temel Lisesi'nin paralel yapıya ait olduğu kaydedilen iddianamede, FETÖ'nün en önemli insan ve para kaynağını dershaneler ve okulların oluşturduğu belirtildi. İddianamede, dershanelerle ilgili yasa ile en önemli mali ve insan kaynağını kaybeden örgütün bunu engellemek için dershaneler yasasının hazırlık aşamasında, medya organları vasıtasıyla yasama ve yürütme organları üzerinde baskı kurmaya çalıştığı, yasanın çıkmasından sonra da tüm dershanelerini özel okula dönüştürmek için kamu görevlileri üzerinde baskı kurdukları vurgulandı.
İddianamede, FETÖ hakkındaki genel değerlendirme bölümünde ise çarpıcı ifadelere yer verildi. Lideri Fetullah Gülen olan örgütün toplumun dini duygularını istismar ederek 'himmet' adı altında topladığı finans ile yurt içinde ve yurt dışında faaliyete geçirdiği eğitim kurumlarında amaç ve ilkeleri doğrultusunda öğrenciler yetiştirdiği anlatıldı. Örgütün, elde ettiği mali ve siyasi gücü, örgütsel menfaat ve ideolojisi çerçevesinde kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek amacıyla hareket ettiği de iddianamede yer aldı.
Liderliğini Fetullah Gülen'in yaptığı örgütün, yapılan usulsüz dinlemelerle siyasetçi, bürokrat, gazeteci, bilim adamları ile asker, emniyet ve yargı mensupları kayda aldığı, elde edilen verileri arşivleyerek örgüt çıkarları doğrultusunda kullandığı vurgulandı. Kurgu soruşturmalarla kendisine muhalif gördüğü kişileri tasfiye eden örgütün, devleti tamamen ele geçirdiği kanaatine vardıktan sonra 17/25 Aralık'ta hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs edecek nitelikte hukuk dışı eylemlerde bulunduğu kaydedildi. Örgütün Türkiye'yi teröre destek veren devlet olarak göstermek amacıyla MİT'e ait TIR'ları durdurduğuna dikkat çekildi.