Veysi Kaynak, bir otelde düzenlenen Karayolları Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'da canlı yayında darbe teşebbüsü olduğunu, Türkiye'nin parlamentosunun tepesine bomba yağdırıldığını, Boğaziçi Köprüsü'nün tanklarla kapatıldığını, Özel Harekat Merkezine ve Jandarma Genel Komutanlığına helikopterlerle, uçaklarla bombalar atıldığını anımsattı.
Darbe girişiminde 240 vatan evladının şehit düştüğünü, halen hastanelerde 2 bin 100'den fazla gazinin tedavi gördüğünü belirten Kaynak, Batı'nın bunlara rağmen hala "Türkiye'de ne olup bittiği konusunda tespitimizi yapmış değiliz." diyebildiğini aktardı.
Dünyanın canlı yayında bir darbe teşebbüsünü hiç yaşamadığına dikkat çeken Kaynak, şunları söyledi:
"Ama bunu görenlerin de gözleri var, görmüyorlar, kulakları var işitmiyorlar ve dilleri var konuşmuyorlar. Türkiye'nin demokrasisine, Anayasal düzenine, milletvekillerinin, Cumhurbaşkanının ve Başbakanımızın canına kast ediyor. Anayasal düzeni değiştirme, bozma teşebbüsünü şimdiye kadar hiçbir darbecinin elinde olmayan silahlarla, savaş uçaklarıyla, ağır zırhlı tanklarla yapıyor. Batı hala ne olduğunu anlamaya çalışıyor. "
Kaynak, darbelerin en büyük mağdurunun millet, milletin temsilcilerinin, millet idaresinin tecelligahının da Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu belirterek, 15 Temmuz'da da milletvekillerinin parlamentoda bulunduğunu kaydetti.
TBMM'de milletvekillerinin tepelerine bomba yağarken, "Millet bizi seçti, emanetine sahip çıkmamız gerekli" dediğini anlatan Kaynak, şöyle devam etti:
"Darbelerin en büyük hedefi milletin iradesi, tecelligahı milletin Meclisi olduğu için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde AK Parti'den 2, Cumhuriyet Halk Partisi'nden 1, Milliyetçi Hareket Partisi'nden 1 milletvekili olmak üzere, komiteler oluşturduk. Mahir Ünal'ın içinde bulunduğu grup Amerika Birleşik Devletleri'nde, bir başka grup Fransa'da, bir başkası Almanya'da, Türkiye'de olan biteni bizzat yaşayan, bizzat kendi canlarına kast edilmiş milletvekilleri, olup biteni anlatmaya gittiler. (Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı) Fetullah Gülen'in iade süreci bambaşka bir süreç. O iade süreci milletvekillerimizin doğrudan yapabilecekleri bir iş değil. Gittiklerinde iadeyle ilgili temennilerini iletmişlerdir. Ama bir süreç gerekiyor. Bunun asli görevlisi Adalet Bakanı. Ama diplomatik kanallarla gittiği için Dışişleri Bakanlığımız bu hususta resmi çalışmalarını yapıyorlar."
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türkiye'ye geleceğini vurgulayan Kaynak, "Batı dünyası, özünde ABD, kendisi karar vermek durumundadır, demokrasiden, millet iradesinden, hukukun üstünlüğünden, NATO içerisindeki en büyük silahlı güce sahip Türkiye'den yana mıdır, bir sapkın din anlayışıyla insanları afyonlayan, haşhaşi, silahlı terör örgütünün liderinden yana mıdır?" ifadesini kullandı.
FETÖ'nün silahlı terör örgütü olduğunun da son süreçte görüldüğüne işaret eden Kaynak, "Silah denilen şey illa belde taşınan ya da omuza asılan tüfek değildir. Silah, hem de dünyanın en ağır silahı olan uçaklar, helikopterler, tanklar ve toplar, bu örgüt tarafından milletin kendisine yöneltilmiştir." dedi.
Toplantıya, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Kahramanmaraş milletvekilleri Nursel Reyhanlıoğlu, Uğur Dilipak, İlker Çitil, İmran Kılıç, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, AK Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay, ilçe başkanları, iş adamları, sivil toplumu kuruluşu temsilcileri ile kamu kurumu temsilcileri katıldı.