Alman medyası üzerinden dünyaya Türkiye aleyhine mesajlar veren HDP'li vekil Ahmet Şık'ın videosuna tepki yağarken, Şık'ın geçmiş dönemlerdeki açıklamaları ve ülkemiz aleyhine yürüttüğü faaliyetler bir kez daha gündeme geldi.
Özellikle sosyal medya üzerinden paylaştığı 'terör sevici' mesajlarıyla tepki çeken Şık, son olarak Hakkari'de PKK'lı teröristlerce şehit edilen, asker eşi Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeği ile ilgili mesajında da teröristlerle olan bağını adeta gözler önüne serdi.
Mesajında PKK, terör, terörist gibi kelimeler kullanmayan Şık, yuvarlak ifadelerle olayı geçiştirmeye çalıştı. Aynı Şık, daha önceki paylaşımlarında ise Türkiye Cumhuriyeti Devlet için 'katil' ve 'terörist' ifadelerini kullanabilmişti.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin iyice sertleştiği günlerde de Şık ortaya çıkmış ve paylaştığı mesajlarla Türkiye aleyhine gelişen her şeye nasıl sevindiğini gözler önüne sermişti.
Kamuoyunda 'darbe günlükleri' ve 'medya andıcı' olarak bilinen olayların da tam ortasında da yine Ahmet Şık vardı.
O dönemde Utah üzerinden bilgi ve belge paylaşan isimler hatırlanacağı üzere daha sonra Taraf gazetesinde bir araya gelmiş ve Taraf gazetesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhinde yürüttüğü faaliyetlerin yanı sıra FETÖ ve yabancı istihbarat örgütleri ile ilişkileri üzerinden de sıkça tartılışılmıştı.
Yıllar sonra HDP'den milletvekili seçilen Şık'ın adaylık sürecinde de Almanya'nın istihbarat servisi BND ile ilişkisi kamuoyunun gündemine gelmişti.
Tüm dünyada birbirinden farklı vakıflar üzerinden etki alanını genişletmek isteyen ve bulundukları gösterdikleri ülkelerde özellikle azınlıklar üzerinden istihbari faaliyet gösteren BND'ye yakın vakıflar Türkiye'yi de kıskacına almaya çalışıyor.
Bunlardan biri de merkezi İstanbul'da bulunan Heinrich Böll Derneği.
Alman istihbaratıyla ilişkili olan ve özellikle Almanya'da yaşayan Türk kökenli Kürt vatandaşlarla da yakından ilgilenen Heinrich Böll Derneği'nin sorumlularından biri de Ahmet Şık'ın eşi Yonca Verdioğlu.
Şık'ın bilgi sahibi olduğu konuları ve edindiği bilgi-belgeleri geçmişte olduğu gibi Türkiye aleyhinde kullanıp kullanmayacağı merak konusu.