Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) finans sağladığı gerekçesiyle yönetimine kayyum atanan Koza–İpek Holding'in patronu Akın İpek'in kardeşi Cafer Tekin İpek, yurt dışına kaçış hazırlıkları yaparken yakalandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "FETÖ yöneticisi olmak", "Terörizmin finansmanı", "Zimmet" ve "Terör örgütü propagandası yapmak" yürüttüğü soruşturma kapsamında, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), grubun hesaplarını mercek altına aldı. İncelemeler sonucu savcılığa sunulan 4 ayrı raporda önemli ayrıntılara yer verildi.
İlk raporda 170 milyon TL'lik usulsüz bağışa dikkat çekilirken, ikinci raporda kanuna aykırı biçimde yönetim Kurulu üyelerine 107 Milyon TL fazladan para ödemesi yapıldığı belirtildi. Üçüncü raporda ise halka açık şirketlerden, kurgu ihale yoluyla ve hileli işlemlerle İpek Üniversitesi'ne 70 milyon dolar aktarıldığı kaydedildi. Dördüncü raporda ise gruptaki medya organlarının zarar etmesine rağmen halka açık şirketlerden aktarılan 353 Milyon TL ile fonlandığı belirtildi. SPK bu tespitler üzerine savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılığın talimatıyla harekete geçen emniyet ekipleri, İpek'i önceki gün İstanbul Bebek'te lüks bir villada gözaltına aldı.
Soruşturmanın ilk ayağında hakkında yurt dışı yasağı konulan Cafer Tekin İpek'in, suç duyurusunda bulunmasından hemen önce kaçış hazırlığı yaptığı belirtildi. Polisin takip ettiği İpek'in İngiltere'de bulunan ağabeyi Akın İpek ile irtibata geçtiği ve aldığı "yurt dışına çık" talimatıyla harekete geçtiği belirlendi. Kaçamadan yakalanan İpek, özel ekip eşliğinde kara yoluyla Ankara'ya getirildi. İpek işlemlerin ardından çıkarıldığı mahkemece "FETÖ'ye üye olmak" ve "Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet" suçlarından tutuklanarak cezaevine yollandı. Tutuklama kararının ardından adliye koridorunda bekleyen Melek İpek'in fenalaştığı görüldü.
İpek savcılık ifadesinde, FETÖ lideri Gülen'i 7–8 yıl önce ziyaret ettiğini öne sürdü. İpek, savunmasında, yayın kuruluşlarının 17 Aralık darbe girişiminin ardından FETÖ lehine haberler yapmasından kendisinin de rahatsız olduğunu ancak yayın yönetmenlerine söz geçiremediğini iddia etti.