CIA-FETÖ bağlantılarını bilen eski MİT’çi Enver Altaylı, “siyasi casusluk ve silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmek” suçlarından tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi. CIA ve FETÖ bağlantılı olan Altaylı’nın, FETÖ’nün 2 numaralı ismi Mustafa Özcan ile 17-25 Aralık darbe girişimi, dershane tartışmaları ve Gezi Olaylarının hemen öncesinde ve sonrasında yoğun irtibatının olduğu ortaya çıktı.
Aynı zamanda Alman vatandaşı olan Altaylı’nın, ifadesinde, teröristbaşı Fetullah Gülen ile hiç görüşmediğini, FETÖ ile hiçbir bağının olmadığını ileri sürdüğü öğrenildi. Mustafa Özcan’ı 1990’yı yıllarda tanıdığını söyleyen Altaylı’nın Necip Hablemitoğlu soruşturması kapsamında alınan ifadesini tekrarladığı belirtildi.
Altaylı, daha önce verdiği ifadesinde o dönem Başbakan Süleyman Demirel’in kendisini arayarak, Orta Asya’dan gelen Türk Cumhuriyetleri’ndeki öğrencilerin yurtlara yerleştirilmesi ile ilgili yardım istediğini, Diyanet kadrosundan bir kişinin kendisini arayacağını söylediğini ve daha sonra da kendisini Mustafa Özcan’ın aradığını anlattı.
İfadesinde, Özcan ile zaman zaman görüştüğünü de kabul eden Altaylı, 2005’te kızını istemeye gelen şu anki damadı Metin Can Y.’nin yanında ailesi ile birlikte Özcan’ın da geldiğini kaydetti. “Rahatsız olduk ama bir şey söyleyemedik” ifadesini kullanan Altaylı, Özcan’ın FETÖ içerisindeki faaliyetlerini öğrenince temasını kestiğini ileri sürdü.
Altaylı’nın irtibatını kestiğini iddia ettiği FETÖ’nün ikinci adamı ve Türkiye imamı olarak bilinen Mustafa Özcan ile telefon irtibatı tespit edildi. Soruşturma dosyasına giren ve mercek altınan alan söz konusu görüşmelerin ise 17-25 Aralık darbe girişimi, 17-25 Aralık’ın mimarları olan savcıların görevden alınması, dershane tartışmaları ve Gezi Olayları gibi kritik olayların hemen öncesinde ve sonrasında yoğunlaştığı belirlendi. Ayrıca Altaylı’nın eşine ait telefondan da Özcan ile irtibata geçildiği anlaşıldı. Ancak Altaylı, bu görüşmeleri yapmadığını ileri sürerek inkar etti.
Yine soruşturma dosyasına giren bilgiye göre, zamanının çoğunu yurt dışında geçiren Altaylı’nın 15 Temmuz darbe girişiminden 2 gün önce Ankara’ya geldiği tespit edildi. Bu durumun sorulması üzerine ise Altaylı’nın “Dostlarımı ziyaret etmek için Ankara’ya geldim” cevabını verdiği öğrenildi.
Öte yandan, ifadesi sırasınde Altaylı’ya 15 Temmuz darbe girişimi toplantılarına katılıp katılmadığı, darbe girişiminin kimler tarafından planlandığı ve Yurtta Sulh Konesiyi hakkında bilgisi olup olmadığının sorulduğu öğrenildi. Ancak Altaylı’nın darbe girişimine katılan askerleri tanımadığını, konuya ilişkin de bilgisinin olmadığını savunduğu belirtildi. Altaylı’nın yabancı istihbarat servisleriyle devam eden bir irtibatının olmadığını savunduğu da ifade edildi.