Malatya ve Gaziantep’te iki devlet hastanesi izolatörler sayesinde zarar görmedi. İnşaat mühendisi Mustafa Andıç, deprem izolatörünü anlattı: Zemindeki hareketleri absorbe ediyor. Yüzde 80 hasarı azaltıyor. Binalar sağlamsa sonradan da uygulanabilir.
11 ilimizi vuran depremde binlerce bina yıkılırken deprem izolatörü olan Malatya ve Gaziantep’teki iki kamu hastanesi hasar almadı. Bu durum, deprem izolatörlerini yeniden gündeme getirdi. Merak edilenleri İnşaat Mühendisi Mustafa Andıç’a sorduk.
Deprem izolatörleri depreme karşı geliştirilmiş temellerin üzerine uygulanan, zemindeki hareketleri binanın dış katlarına yansıtmayan, aşağıda absorbe eden bir malzeme. Yurt dışında da yoğun olarak kullanılan, son yıllarda da ülkemizde kullanılan bir malzeme. Şu an Türkiye’de 100 yatak ve üstü şehir hastanelerimizde deprem izolatörlerinin kullanımı mecburi. 2018 yılındaki Deprem Yönetmeliği’ne de girmiş durumda.
Deprem izolatörleri binalara sonradan da uygulanabilir. Temel üstü kolanları kesip, ara hidrolik malzemelerle kaldırılıp, bina dengede tutularak araya uygulanabiliyor. Bunun için binanın sağlam olması lazım. Yıkılıp yapılması gereken ya da güçlendirilmesi gereken bir binaya bunu yapmak çok da sağlıklı değil. Ama binanız iyiyse, sadece depreme karşı ek bir önlem almak istiyorsanız yapılma imkanı var. Tüm binalara uygulanabilir diyemeyiz. Projesine bakmak lazım.
- Deprem izolatörü yüzde 80 hasarı azaltıyor. Bu çok ciddi bir oran. Depreme karşı ne kadar önlem alırsanız alın, ne zaman olacağını bilmediğimiz bir doğa gücüyle karşı karşıyasınız. Dayanıklılığı, depremin şiddeti ve süresine göre değişiklik gösterir. Ülkemizde yaşanan 7-8 arasındaki depremlerde çok ciddi faydası olur. Yapılan hastane binalarında, uygulanmış binalarda biz bunu gördük.
Sürekli eski binaları yıkıp yeniden yapmayı konuşuyoruz ama aslında şöyle bir şeyi de ıskalıyoruz. Neye karşı biz binalarımızı yıkıyoruz? Depreme karşı daha güvenli olsun diye. O zaman neden deprem teknolojilerini kullanmıyoruz? Bir binaya yapacağınız sismik izolatörleri projelendirip, o projeye göre imalat yaptırıyorsunuz. İmalatı yapıldıktan sonra hemen alıp uygulamıyorsunuz. Önce testlerini yaptırıyorsunuz, o testleri geçtikten sonra malzemeleri binanıza uyguluyorsunuz. Hesap değeri olarak, ne kadar bir yük taşıyacağı, ne kadar bir yükü depreme karşı koruyacağı belli. Dolayısıyla o yüklemeler yapılarak belirli deprem şiddetlerinde davranışına bakılarak deforme olup olmadığı kabul edilmiş olan aralıklarda sağlıklı çalışıp çalışmadığı test ediliyor.
Maliyeti projeden projeye farklılık gösterir ama projenin toplam maliyetine yüzde 20’ye yakın bir etkisi var. Sismik izolatörlerin olduğu binaların kesinlikle artması lazım. Hastanelerimizde yüz yatak üstünde değil, tamamında olması lazım. Bir felaket anında hastanelerin yıkılması felaketin bilançosunu daha da artırabilir. Tüm hastanelerde bu teknolojiler mutlaka uygulanmalı. Aslına bakarsanız, deprem bölgesindeyiz, tüm binalarımızda kullanılması lazım.
İstanbul’un hastaneleri güvenli liman
İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Biriminin (İPKB) yönettiği İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) ile 2006’dan bu yana okul, hastane başta olmak üzere sosyal hizmet ve idari binaları güçlendirildi. İSMEP projesi ile toplamda 2 bin 639 sismik izolatör kullanılarak inşa edilen ve her yıl yüzbinlerce hastayı ağırlayan Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi, Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi, Kartal Dr. Lütfü Kırdar Şehir Hastanesi ve Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesi, deprem riskine karşı da son teknolojiyle donatılmış durumda. İPKB Direktörü Kazım Gökhan Elgin, “Özellikle pandemi döneminde 3 bin 500 yatak kapasitesine sahip depreme dayanıklı, güvenli, izolatör teknolojisini kullandık. 4 hastanemizde toplam 2 bin 639 izolatör kullandık. Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi, Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi, Kartal’da Lütfü Kırdar Şehir Hastanesi, Marmara Üniversitesine bağlı olarak da Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesini yaptık. Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesi aslında 30 yıl önce yapılmaya başlanmış bir hastaneydi. Burada kolon ve perdeleri keserek izolatör yerleştirdik. Bu da dünyadaki izolatör teknolojisiyle sonradan güçlendirilen en büyük hastanedir. “dedi. “Her binanın izolatörlü olmasına gerek yok, ekonomik de değil.” diyen Elgin, “Özellikle operasyonda kalacak hastane, veri merkezleri ve stratejik yerlerde uygulanması gerekiyor. Dünyada da böyle.” şeklinde konuştu.
1336 okul güçlendirildi
İPKB Direktörü Kazım Gökhan Elgin, “932 güçlendirme, 404’ü yeniden yapım olmak üzere 1336 okulumuzu yeniden hizmete soktuk. 1 milyon 700 bin öğrenci ve öğretmen artık güvenli, depreme dayanıklı okullarda eğitimlerine devam ediyor. Kalan riskli okulları da önümüzdeki 2 yıl içinde tamamlayacağız.” diye konuştu.