MCBÜ Coğrafi Bilgi Sistemleri Bölümü Öğretim Üyesi Harita Mühendisi Doç. Dr. Osman Salih Yılmaz, yapılan çalışmanın sağlıkta kullanılan röntgen ve MR gibi bir tarama modeli olduğunu, uydu görüntülerinin işlenmesiyle su kalitesinde değişimin hızlı takip edilebildiğini söyledi.
İşlenen uydu görüntülerine göre İzmir Körfezi'nde 2017'den 2024 ortalarına kadar kirliliğin sınır seviyenin altında olduğunu ancak son üç ayda neredeyse tüm bölgelerde çok hızlı bir artış görüldüğünü belirten Yılmaz, sıcaklıkların yükselmesiyle Bayraklı, Karşıyaka, Konak İskelesi ve Alsancak Limanı kıyılarında alg patlaması kaynaklı klorofil A seviyesinde önemli yükselmeler saptadıklarını bildirdi.
Körfez'de yürütülecek çalışmaların takibinde de bu sistemin kullanılabileceğini ifade eden Yılmaz, yazdıkları kodun dünyanın herhangi bir yerindeki göl ya da deniz yüzeyindeki kirliliğin takibinde de kullanılabileceğini dile getirdi.
Çalışmada Doç. Dr. Osman Salih Yılmaz'ın yanı sıra aynı üniversitenin Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Ateş ve Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Füsun Balık Şanlı, Prof. Dr. Fatih Gülgen ve Dr. Öğretim Üyesi Uğur Acar da yer aldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum "Bugün Körfez’de yaşanan, tam anlamıyla büyük bir çevre felaketidir. Altını çizerek ifade etmek gerekirse; şu anda Körfezimizin bazı bölgelerinde yaşam kalmamıştır" dedi. Bakan Kurum ayrıca kirliliğin sorumlusunun belediyeler olduğunu ifade ederek, “Bu güzelim denizin bu hale gelmesinin sorumluları; seçim meydanlarında "İzmir Körfezi'nde yüzeceğiz" diyen ama görevdeyken körfez için tek bir adım atmayanlardır.” dedi.