İzmir'in Bornova ilçesinde 6 Mart 2018'de GBT (Genel Bilgi Toplama) sorgusu yaptığı sırada asker kaçağı olduğu öğrenilen saldırganın bıçaklı saldırısı sonucu şehit olan polis memuru Mehmet Çelik'in adı, eşinin görev yaptığı okula verildi. 3 yıldır Şehit Polis Mehmet Çelik Ortaokulu'nda görev yapan Aysun Çelik, ilk zamanlar eşinin adını taşıyan tabelaya bakmakta zorlandığını, soranlara okul adını söyleyemediğini anlattı. Şimdi artık bakabildiğini ve eşiyle gurur duyduğunu belirten Çelik, "Okulumu önce de çok seviyordum ama şimdi daha çok seviyorum" dedi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Mehmet Çelik, 6 Mart 2018'de Bornova'da GBT sorgusu yaptığı sırada, asker kaçağı saldırgan tarafından uğradığı bıçaklı saldırı sonucu şehit oldu. 17 yıllık evli ve iki çocuk babası Mehmet Çelik, Işıkkent Polis Şehitliği'nde toprağa verildi.
Okulun adının değiştirilmesi için başvuruda bulunmuş
Eşi şehit olmadan 2 ay önce okulun adını değiştirmek için başvuruda bulunduklarını anlatan Çelik, "Olaydan 2 ay önce okulun adının değişmesi için girişimim oldu. Okulumuz Yeşilova Mahallesi'nde ve adı Karacaoğlan Mahallesi Ortaokulu idi. Bu durum dolayı zaman zaman karışıklığa neden oluyordu. Çoğu kişi Karacaoğlan Ortaokulu olarak biliyordu. Ben de okulda yer alan 'Mahallesi' ibaresinin kaldırması yönünde talepte bulundum. Fakat isim önerilmediği için talep kabul edilmedi. Daha sonra bu olay gerçekleşince eşimin adı verildi" dedi. Okulun adının 'Şehit Polis Mehmet Çelik Ortaokulu' olarak değiştirilmesi için imza toplayan veli, öğrenci ve öğretmenlerin bu durumu kendisine anlattığında, önce şaşırdığını daha sonra mutlu olduğunu belirten Aysun Çelik, "O tarihten sonra veliler, öğretmenler ve öğrenciler imza toplayarak okulun adının değiştirilmesini istedi. Bana da sonradan bilgi verdiler. 'Biz böyle bir şey düşündük ama ne düşürsün, ne hissedersin' dediler. 'Gurur duyarım' dedim" ifadelerini kullandı.
"İlk günler tabelaya bakamadım"
- "İlk günlerde çok zor oldu. Özellikle tabelaya bakamadım. Sürekli başım yerde içeri girdim. Sonra okulun adını uzun bir süre söyleyemedim. Telefonda bile sorduklarında, söyleyemedim. Artık söyleyebiliyorum. Okulun tabelasına bakabiliyorum. Evet, gurur duyuyorum. Acısı ile birlikte. Eşimin adını taşıyan bir okulda çalışmak bana gurur veriyor. Zaten her zaman onunla gurur duydum. Beden olarak yanımda olmayabilir ama ben hep onu yanımda hissediyorum. Bir şekilde benimle. Farklı bir duygu. Bütün gün buradayım. Çocuklarla vakit geçirmek bana çok iyi geliyor. Okulumu önce de çok seviyordum ama şimdi daha çok seviyorum."
4 yıl önce Tunceli'den İzmir'e geldiklerini söyleyen Çelik, "Biz İzmir'e 4 yıl önce Tunceli'den geldik. 2 yıl Tunceli'de kaldık. Orada yüreğim ağzımda beklerdim. Bir şey olacak korkusu ile sabaha kadar uyumazdım. Eşim kapıdan içeri girene kadar uyumazdım. Oradan geldik artık tehlikeyi atlattığımızı düşündüm. Ama o olaydan sonra diken üzerindeyiz. Burada müthiş bir korku hissediyorum. Keşke bana o fırsatı verseler eski günlerime geri dönsem ve yeniden Tunceli'de yaşasam. Herkes oradan kaçıyor ama burası bence çok daha tehlikeli" diye konuştu.
Çelik, boynunda eşinin adını taşıyan kolyeyi ve yine eşinin isminin yer aldığı künyeyi hiç çıkarmıyor. Okuldaki bir sınıf kapısında, şehit polis memuru Mehmet Çelik'in fotoğrafı ile özgeçmişi yer aldı. Aysun Çelik, fotoğrafa her baktığında duygu dolu anlar yaşadığını anlattı.