Yaz tatillerini geçirmek için Konya'nın Kulu ilçesine gelen gurbetçiler, Türkiye'nin Kovid-19'a karşı aldığı tedbirleri başarılı buluyor. Uluslararası Demokratlar Birliği İsveç Başkanı Özer Eken "Uçağa bindiğimizde ateşimiz ölçüldü, maskeler dağıtıldı. Sağlık Bakanlığı tarafından koltuk numaralarımız, nereye gittiğimize dair bilgiler ve telefon numaralarımız bir forma kaydedildi" ifadelerini kullandı. Eken "Pandemiden dolayı İsveç ile Türkiye’yi kıyaslarsak dağlar kadar fark var. İsveç'te maske kullanmıyoruz, merkezdeki restoranlar bayağı bir sıkıntı çekti, iflas durumuna geldi. Dünyanın önlem almayan tek ülkesi İsveç ama halkı çok bilinçli çünkü sosyal mesafeyi korudular" şeklinde konuştu.
İsveç'te yaşayan ve yaz tatili için memleketlerinde bulunan gurbetçiler, Türkiye'nin yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aldığı tedbirlerden memnuniyet duyuyor.
Konya'nın Kulu ilçesi, İsveç'e verdiği insan göçüyle tanınıyor. İlçede yaşayan bazı vatandaşlar, 1962'de ilk kez bu ülkeye giderek yaşamını sürdürmeye başladı. Zamanla evlilik yoluyla İsveç'te oturma izni alanlar, burayı "ikinci vatan" olarak gördü.
Kovid-19 tedbirleri kapsamında 3 ay yapılmayan yurt dışı uçak seferlerinin yeniden başlamasıyla, yaz tatilini geçirmek için daha çok Stockholm ve Göteborg'dan ilçeye gelen gurbetçiler, temmuz ve ağustosta kentte hareketlilik yaratıyor.
Gurbetçiler, aynı zamanda Avrupa ile Türkiye'nin salgına karşı aldığı önlemleri kıyaslama fırsatı buluyor.
Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) İsveç Başkanı Özer Eken, sağlıklı şekilde memleketi Kulu'da olmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Koronavirüsle mücadelede, sürü bağışıklığı yöntemini takip ederek salgından kurtulmaya çalışan İsveç'te hastanelerdeki tedavinin problemli olduğunu anlatan Eken, şöyle devam etti:
"Pandemiden dolayı İsveç ile Türkiye’yi kıyaslarsak dağlar kadar fark var. İsveç'te maske kullanmıyoruz, merkezdeki restoranlar bayağı bir sıkıntı çekti, iflas durumuna geldi. Dünyanın önlem almayan tek ülkesi İsveç ama halkı çok bilinçli çünkü sosyal mesafeyi korudular. İsveç halkı kurallara çok uydu. Biz orada birlik olarak acil bir hat kurduk, oradaki hastaneler yetersiz, nefes darlığı oluncaya, 'Nefes alamıyorum, sıkıntım çok.' denilinceye kadar hastaneye alamıyorlar."
Eken, 100'e yakın Türk vatandaşının İsveç'te koronavirüsten hayatını kaybettiğine dikkati çekerek, "Birkaç vatandaşımız da hastane koridorlarında nefes alamayarak vefat etti." dedi.
Türkiye'deki tedbirleri görünce rahatladıklarını ve ülkeleriyle gurur duyduklarını söyleyen Eken, önlemlerin uçakta başladığına işaret etti. Eken, şunları kaydetti:
"Uçağa bindiğimizde ateşimiz ölçüldü, maskeler dağıtıldı. Sağlık Bakanlığınca koltuk numaralarımız, nereye gittiğimize dair bilgiler ve telefon numaralarımız bir forma kaydedildi. Memlekete geldiğimizde arandık, 'Nerdesiniz ve sağlık durumunuz nasıl?' diye bilgi aldılar. Türkiye'de sıkı bir önlem var, sokağa çıktığım zaman bunu görüyorum. Biz gelirken yaptırdığımız testler negatif çıktı. Buradaki vatandaşlar, 'İsveç’ten gelmişler.' deyip bizden uzak duruyorlar, halk o kadar bilinçli ama düğün ve taziyelerimiz de biraz daha kontrol altına alınırsa kısa zamanda salgının biteceğine inanıyorum."
Tatil için Kulu'ya gelen Halil İbrahim Taşkın, 15 yıldır İsveç'te restoran işlettiğini belirterek, "Memlekete geldik, yemek yediğimiz yerler hijyenik, müşterileri uyarıyorlar, dezenfektanla ellerimizi yıkıyoruz, tedbirler hoşumuza gitti, umduğumuzdan daha iyi." dedi.
Fethi Altunay da İsveç'te koronavirüs testinin pozitif çıkmasının ardından evinde tedavi olduğunu anlattı.
İsveç'te önlemlerin yetersiz olduğunu dile getiren Altunay, "İsveçte sağlık sistemi o kadar iyi işlemiyor, virüslü olanı eve gönderiyorlar. Türkiye'nin sağlık sisteminin daha iyi olduğunu, hastalansak bile bize bakacaklarını bildiğim için korkmadan geldim. Zaten sağlık problemim olduğu zaman genellikle Türkiye’ye geliyorum." şeklinde konuştu.
Altunay, Türkiye'de alınan tedbirlerin virüsün daha çok yayılmasını engellediğini söyledi.