Paralel Devlet Yapılanması (PDY), Kimse Yok Mu Derneği'ne yapılan yardımları artırmak, derneği rakipsiz hale getirmek için, Deniz Feneri Derneği ve İHH'yı bitirme planı yaptı. Planı uygulamaya koyan örgüt, emniyet ve Alman istihbaratı işbirliğiyle operasyon üstüne operasyon yaparak algı yönetimini sürdürdü.
Türkiye'de ve dünyada yüz binlerce insana yardım götüren dernek, Deniz Feneri davasının başlamasıyla finans kaynaklarının büyük kısmını o dönem kaybetti. Bu sayede önü açılan Kimse Yok Mu Derneği ise şimdi terör ve örgütlü suçlar soruşturması kapsamında inceleniyor. Haber 7'nin haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı PDY (Paralel Devlet Yapılanması) iddianamesinde yer alan illegal faaliyetlerinde Kimse Yok Mu'nun akıl almaz plan ve amaçları var. Özellikle de Afrika ülkeleri üzerinden...
Deniz Feneri davası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı PDY iddianamesinde yer aldı. Müştekiden alınan ve dernekler ile alakalı yapılan çalışmaları yansıtan 17 sayfalık 'DRNK' kodlu fotokopide yer alan bilgilere göre PDY, Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen Kimse Yok Mu Derneği'nin önünü açmak için Deniz Feneri ve İHH'yı bitirme planı yaptı. 2008 yılında Almanya merkezli olarak başlayan ve Mayıs 2015'te davanın Türkiye ayağındaki sanıkların beraatıyla sonuçlanan Deniz Feneri davasının Paralel Devlet Yapılanması'nın (PDY) kumpası olduğu ortaya çıktı.
PDY, Deniz Feneri'ni bitirmek için Alman İstihbaratı BND ile işbirliğine gitmiş. İddianamede yer alan bilgilere göre derneğin mali yapısındaki aksaklıklardan faydalanan PDY üyeleri, şifreleme metoduyla yazılan 5 numaralı notta “Ger Zubr (Alman İstihbaratı Görevlisi) bey ile paylaşım sağlandı. Çalışma gereği Münih'te görüşüldü. Osman Bey (Emniyet İstihbarat Görevlisi) dekontlarla ilgili birer kopyasını vermiş. Ger Zubr ise bağlantı ile ilgili erl (Erol Demirhan) yada mhrm (Muharrem Durmaz) ile tanışacak takdir size ait” bilgileri yer alıyor.
Diğer yardım derneklerini bitirerek yardımların tümünün kendisine gelmesini sağlayan Kimse Yok Mu'nun amacı ise çarpıcı bir şekilde ortaya koyuluyor. İddianamede yer alan bilgilerde derneğin legal görünüm altında illegal faaliyetler yürüten bir kuruluş olduğu belirtiliyor. İşte kumpas kuran derneğin iddianamede yer alan amacı: "Görüntüde legal olan bir kuruluş yurt dışı yardımlarında özellikle Afrika yardımlarında kendi okullarına gelen o ülkenin aristokrat, bürokratik ve zengin güçlerin, aşiret ve kabile bağlarını kullanarak o ülkelerde o zenginlere bağlı bir alan oluşturma bir güç odağı haline getirme projesidir. Bu sayede o ülkede yeni para güç odakları kazanıp faaliyetlerini daha güçlü hale getirmek istemişlerdir. Kimse yok mu'nun asıl amacı budur."
Derneğin bir diğer akıl almaz illegal faaliyeti ise kaçakçılık planları oldu. PDY iddianamesine yansıyan bilgilerde Türkiye'nin Güney Doğu Anadolu bölgesi üzerinden güney ülkelerle yapılan kaçakçılık giriş çıkışlarında derneğin TIR'ları kullanıldı. Güney illerdeki PDY'ye yakın emniyet müdürleri de devreye sokularak planlar tereyağından kıl çeker gibi gerçekleşti. 2008 ve 2009 yılları arasında kimse yok mu derneğine ait 23 TIR'ın gümrük kaçakçılığı yaptığı, gümrüksüz ithalat yoluna başvurduğu da böylece ortaya çıktı. Bu tarihlerde kaçakçılık gerçekleştirilirken aynı zamanda Deniz Feneri operasyonları ve davası sürüyor. Kamuoyunda algı çalışmaları yapılıyordu.