CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında 2012 ve 2017 yılları arasında sosyal medya hesabından attığı tweetler nedeniyle 5 ayrı suçtan verilen 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezası onandı. Verilen kararın ardından Kaftancıoğlu'nun sosyal medyaya da yansıyan kirli sicili yeniden gündeme geldi. Devlete katil diyen, şehitlik makamıyla dalga geçen, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili de tweetleri olan Kaftancıoğlu'nu hapis cezası almasına götüren o süreç...
"Devlete katil dedi"
24 Nisan 2012 tarihinde Ermenilere ilişkin yaptığı paylaşım ve 2013 ile 2015 yılları arasında attığı tweetlerde ‘Türkiye Cumhuriyet Devletini Alenen Aşağılama’ suçunu içeren paylaşımlarda bulunduğu kaydedildi. Kaftancıoğlu’nun sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarda “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçunu işlediği de aktarılan iddianamede, 11 Ocak 2013 tarihinde Sakine Cansız’ın ölümünden sonra yaptığı bir paylaşıma da yer verildi. İddianamede, kırmızı bültenle aranan bir PKK terör örgütü kurucusu Cansız’ın söyleminin topluma duyurulması ve ölümünün insanlığın kaybetmesi olarak nitelendirilmesinin ‘terör örgütü propagandası’ suçunu oluşturduğu vurgulandı.
17 yıla kadar hapsi istendi
- İddianamenin kabulünün ardından yargılanmasına başlanan Kaftancıoğlu hakkında 6 Eylül 2019 tarihinde karar verildi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Kaftancıoğlu’nu ‘silahlı terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 1 yıl 6 ay, ‘kamu görevlisine alenen hakaret etmek’ suçundan 1 yıl 6 ay 20 gün, ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret etmek’ suçundan 2 yıl 4 ay, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılamak’ suçundan 1 yıl 8 ay, ‘Halkı din ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’ suçundan ise 2 yıl 8 ay hapis cezası olmak üzere 5 ayrı suçtan toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı.
Sanık Canan Kaftancıoğlu’nun avukatları dosyayı İstinaf M ahkemesi’ne taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi incelemesini tamamlayarak dosya üzerinden kararını verdi.
İstinaf: “Yerel mahkemenin kararı hukuka uygun”
Ceza Dairesi, sanığın suçunun sübutu kabul, eyleminin olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde nitelendirildiği, yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını belirterek, sanık avukatlarının istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi. Oy birliği ile alınan karar kapsamında, tarafların Yargıtay’a başvurma hakkı bulunuyor.