FETÖ'nün firari imamı Adil Öksüz'ün Almanya'ya kaçtığı iddiası tartışılırken, CHP Sözcüsü Bülent Tezcan eline geçirdiği bir belge ile Öksüz'ün 15 Temmuz sonrası Türkiye'de rahat rahat dolaştığını ileri sürdü. Tezcan'ın gösterdiği belgede yer alan Adil Öksüz'ün FETÖ'nün Hava Kuvvetleri imamı olmadığı ortaya çıktı. Öksüz'ün Manisa'nın Salihli ilçesinde meyve sebze halinde komisyonculuk yapıyor. Yeni Şafak'a konuşan Öksüz, "İstihbarat teşkilatımızı kötüleyip, görevini yapmadığını iddia edenlerin FETÖ'cü Adil Öksüz'den farkı yoktur" dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından firar eden FETÖ'nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz'ün Almanya'ya sığındığını Yeni Şafak gündeme getirmişti. Öksüz'ün Almanya'da olduğu iddiaları tartışılırken CHP Sözcüsü Tezcan çarpıcı bir iddia ortaya attı. Sözcü Gazetesi de Tezcan'ın bu iddiasını manşete taşıdı. Tezcan, darbe girişiminden sonra, Adil Öksüz'ün elini kolunu sallaya sallaya havaalanına gittiğini, Türk Hava Yolları'na ait uçaklarla uçtuğunu öne sürdü. Öksüz'ün 18 Temmuz'da bir kere, 31 Temmuz'da da 2 kere olmak üzere üç kez THY uçaklarıyla, hem de kendi adına düzenlenmiş biletlerle seyahat ettiğini söyledi. Tezcan, firari FETÖ sanığı Adil Öksüz'ün yanında Gurbet Demir isimli şahısla birlikte 31 Temmuz 2016'da Elazığ Havaalanı'ndan Ankara aktarmalı İzmir'e uçtuğunu belirtti. Tezcan'ın verdiği uçuş bilgilerinin fotoğrafı da gazetede yer aldı.
Tezcan'ın gösterdiği belgede yer alan Adil Öksüz'ün farklı bir TC kimlik numaralı kişi olduğu, FETÖ'nün hava kuvvetleri imamı olan Adil Öksüz ile hiçbir alakasının olmadığı ortaya çıktı. Belgede yer alan Öksüz'ün 1977 Bingöl Genç doğumlu Adil Öksüz olduğu öğrenildi. Edinilen bilgilere göre Manisa'nın Salihli ilçesinde yaşayan Öksüz, sebze meyve halinde komisyonculuk yapıyor. Öksüz'ün o tarihlerde kız kardeşi Gurbet Demir ile birlikte dayısının cenazesi için Elazığ'a gittiği öğrenildi.
Yeni Şafak'a konuşan Öksüz, isim benzerliğinden dolayı böyle bir olay yaşandığını belirtti. "Biz devletimize vatanımıza sahip çıkan insanlarız" diyen Öksüz, "Vatansever milletimize bağlı bir insanız hainlerle işimiz olmaz. FETÖ'cüler, devletimize milletimize hainlik yapan insanlar. Bir insan, devletinin askerini, polisini, savcısını böyle şeylerle meşgul ediyorsa milletvekili değil kim olursa olsun bunu malzeme yapmanın bir anlamı yok. Bunun arkasına sığınıp da istihbarat teşkilatımızı kötüleyip, görevini yapmadığını iddia edenlerin FETÖ'cü Adil Öksüz'den farkı yoktur" ifadelerini kullandı.
Yenikapı ruhuna ihanetinden sonra, "darbe girişimi kurguydu" iddiasını gündeme getiren Kılıçdaroğlu kendisine gelen bir mail üzerine Öksüz'ün MİT elemanı olduğunu iddia etmişti. Kılıçdaroğlu'nun iddiasının cemaatin fuatavnisi olarak bilinen bir sahte hesap üzerinden paylaşılan asılsız bir ihbar maili ve ekindeki düzmece belgelere dayandığı ortaya çıkmıştı. E-Postanın Denizbayrak83@gmail.com adresinden 4 Kasım 2016 'da ABD'den gönderildiği, darbe girişiminin MİT eli ile gerçekleştirildiğinin iddia edildiği e-postada, darbenin kontrollü olduğu ileri sürülmüştü.
Tezcan daha önce de soyadı gibi tezcanlı davranarak skandala imza attı. Tezcan, Cumhuriyet savcılıklarının FETÖ soruşturmaları için devlet kurumlarından bilgi talep etmesi sonucu hazırlanan bir bilgi tutanağını göstererek, yeni bir istihbarat örgütü kurulduğunu iddia etmişti. Tezcan'ın yalanı çok geçmeden ortaya çıkmış, Tezcan'ın 'kanunen tarif edilemeyen özel örgüt' diye nitelediği "Başkanlık Ulusal Güvenlik Birimi"nin, 2016'da EGM KOM Daire Başkanlığı bünyesinde kurulan "Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü"nün kısaltması olduğu belirlenmişti.