Yağışsız geçen sonbahar, İstanbul’daki barajlarda su seviyesini yüzde 21,71’e geriletti. Bu oran 2005’ten bu yana yaşanan en düşük seviye. Korkutan düşüşe rağmen haftalardır çağrı yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise sessizliğini koruyor. Uzmanlar, “İBB’nin bu verileri dikkate alarak önceden önlem alması gerekirdi. Bu işin doğası bolluk döneminde tedbir almaktır” dedi.
İBB’NİN ÖNLEM ALMASI GEREKİRDİ
- Alarm veren bu oranlara rağmen İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu konuda sessizliğini koruyor.Verilere göre İstanbul’un 6-7 yılda bir kuraklıkla karşı karşıya kaldığını belirten uzmanlar 2007 ve 2016 yıllarında da kurak dönemler yaşandığını, etkili bir tasarruf kampanyası ile Melen Çayı ve Sakarya Nehri’nden yapılan takviyelerle sorunun aşıldığını ifade ettiler.Uzmanlar şunları kaydetti: “İBB’nin bu verileri dikkate alarak önceden önlem alması gerekirdi. Bu işin doğası bolluk döneminde tedbir almaktır. Barajlarda su tükendikten sonra alınan tedbirin bir anlamı yoktur.”
Uzmanlar, barajlardaki ve su havzalarındaki kayıp ve kaçakların, buharlaşmanın da azaltılması gerektiğine dikkat çekiyor.
İsrafı önlemek için seferber olmalıyız
-İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Su israfını önlemek ve tasarruf yapmak için hepimiz seferber olmalıyız” dedi. Toros, su tasarrufuna yönelik önerilerini ise şöyle sıraladı:
-Ellerimizi yıkarken sabunladıktan sonra musluğun kapalı olmasına azami özen göstermeliyiz. Ellerimizi saburlarken musluğu açık bırakırsak 2-3 litre suyu boşa da akıtmış olabiliriz.
-Çamaşır makinesini de tam doldurup çalıştırarak da önemli bir tasarruf sağlayabiliriz.
-Yağmur hasadı yaparak su biriktirilip değerlendirilebilir.
-Sifon haznesine 1 litrelik pet şişe koymak da oldukça pratik bir tasarruf yöntemi.
Sazlıdere ‘çölü’