Putin’in Ukrayna’yı işgaline karşı olan ya da ülkelerinin girdiği yeni süreçten kaçmak isteyen binlerce Rus, Türkiye’nin özellikle de İstanbul’un yolunu tuttu. Kimi ressam, kimi sanatçı, kimi akademisyen, kimi işadamı... Rusya’daki hayatlarını hatta ailelerini geride bıraktılar, burada yeni bir hayata başlıyorlar.
Rusya-Ukrayna savaşının ardından sadece Ukraynalılar ülkesini terk etmedi. Yeni Şafak olarak İstanbul’a gelen Ruslar vatandaşlarıyla bir araya geldik. 55 yaşındaki Ressam Svetlana Ç., 31 yaşındaki bilgisayar programcısı ve işadamı Andrey Ç. ve 26 yaşındaki 3D sanatçısı Vladilena K., İstanbul’a gelme serüvenlerini anlattı. “Ülkelerini neden terk etmek zorunda kaldınız” soru karşısında gözyaşlarına boğulan Svetlana ve Vladilena savaş başladığından beri ağladıklarını söyledi. Bir daha sevdiklerini görememe ihtimali olduğunu ifade eden Svetlana, “İki haftadan beri İstanbul’dayız. Yaşadıklarımızın şokunu hala atlamadık” dedi.
HER ŞEYİMİZİ TERK ETTİK
- Annesi ve eşinin Ukraynalı babasının ise Rusya vatandaşı olduğunu aktaran ressam Svetlana Ç., İstanbul’u seçmesinin bir tesadüf olmadığını dile getirdi. Svetlana süreci şöyle anlattı: “Aslında uzun yıllardır İstanbul’da yaşamayı hayal ediyordum. Fakat bu şekilde geleceğimi hiç düşünmemiştim. Ülkeme uzun bir süre dönemeyeceğim… Belki de hiç bir zaman. Savaş başladığından beri aile içinde asla siyaset konuşmuyoruz. Geçtiğimiz gün babamın doğum günüydü. Onu aradığımda savaştan hiç bahsetmedik. Birbirimize güzel dileklerimizi ilettik.” Bilgisayar programcısı ve işadamı Andrey Ç., ise, Rusya’da yaşayan gençlerin büyük bir kısmının savaş karşıtı olduğunu belirtti.
RUSYA’DA KONUŞMAK BİLE SUÇ
Andrey Ç., şunları söyledi: “Benim babam Ukraynalı. Rusya’da doğup büyüdüm ama bir tarafım da Ukraynalı oldu. Bu savaşta taraf olmazdım. Açıkçası Rusya’da gençlerin hemen hemen hepsi savaş karşıtı. Fakat bu süreçte bunu dile getirmek çok büyük bir suç. Her şeyinizi kaybedebilirsiniz. Savaşla birlikte ekonomi daha da kötüye gitti. Rusya’da vergilerim savaşa ya da silahlara gidebilir. Buna alet olmak istemiyorum. Ancak ayrılık düşündüğümden daha acı oldu. İstanbul bize kucak açtı. Burada yeni hayatımızın temellerini atacağız ve çok doğru bir geçiş noktasındayız.”
BİR KABUSUN İÇİNDEYİZ
- Savaşın korkunç bir trajedi olduğunu kadyeden 3D sanatçısı Vladilena K., ise şunları söyledi: “Ailemi ardımda bıraktım. Onlar güvendeler. Fakat Ukrayna’da sevdiğim dostlarım var. Sürekli irtibat halindeyim. Kendilerini zor durumda olmalarına rağmen bana moral veriyorlar. Önüme bakmamı söylüyorlar. Gelecekte her şey düzelecek ve dostlarımıza kavuşacağız. Benim için şu an en önemli şey sevgi bağını sağlam tutup, ilişkileri devam ettirebilmek. İstanbul’da yaralarımızı sarıp yolumuza devam edeceğiz.”
Türkiye’nin bilge bir politikası var
Türkiye’de kendilerine yönelik bir karşıtlığın olmadığını belirten Svetlana Ç., artık yeni yuvasının İstanbul olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin ülke olarak bilge bir politika yürüttüğünü de sözlerine ekleyen Svetlana Ç., “Türkiye’nin farklı milletten insanlar için yuva gibi olduğunu keşfettim. Halkın bu tavrında, devletin savaş karşısındaki bilge politikasının etkisi büyük. İstanbul’a ulaştığımda buradaki insanların dostça yaklaşımı bana ümit verdi. Artık sanat yaşamımı burada sürdüreceğim” diye konuştu.
İstanbul’da tekrar nefes aldım
İstanbul’a gelen Rus vatandaşlarından biri de Yazar Polina Borodina. 31 yaşındaki genç sanatçı 24 Şubat’ta başlayan işgalin ardından 4 Mart tarihine kadar Rusya’dan ayrılmayı bir an bile düşünmediğini söyledi. “Amacım Petersburg’da kalıp, savaş karşıtı protestolara katılmaktı” diyen Borodina, sosyal medya üzerinden aldığı tehditlerden bunaldığını aktardı. İki arkadaşının işgalin ilk günü sadece “Savaşa Hayır” pankartı taşıdıkları için gözaltına alınmasının kararında etkili olduğunu belirten Borodina, “Hapse girersem sesimi duyuramazdım, savaşın durması için mücadele edebilmenin en doğru yolu yurt dışına çıkmaktı” ifadelerini kullandı.
PUTİN GİTMEDEN RUSYA’YA DÖNMEM
- Türkiye’ye ayak bastığı an tekrar nefes aldığını hissettiğini söyleyen genç sanatçı, Rusya’nın özellikle savaşın ardından açık hava hapishanesine döndüğünü belirtti. Bazı Rusların ülkeden çıkışına izin verilmediğini de ekleyen Borodina, havalimanı polisinin yolcuların cep telefonlarını kontrol ettiğini, sakıncalı bir durum gördüklerinde ise gözaltına aldıklarını anlattı. Batı ülkelerinde başlayan Rus karşıtlığını da anlayabildiğini kaydeden genç yazar, “Suçluluk değil ama sorumluluk hissediyorum. Her Rus vatandaşının da sorumluluk duyması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Kendisi gibi birçok yazar ve sanatçının işgalin ardından Rusya’yı terk ettiğini söyleyen Borodina, “Savaş bitmeden ve Rusya’daki Putin yönetimi gitmeden dönmek istemiyorum” diye konuştu.