TBMM Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, medya temsilcileriyle Cemile Sultan Korusu'nda kahvaltıda biraraya geldi. Burada bir konuşma yapan Yıldırım, gazetecilerin sorularını cevapladı:
Partimiz karar verdi. İstanbul'da bu yarışta bulunmamızı istedi bizden. 'Başımız, gözümüz üstüne' dedik, böyle bir yola girdik. Projelerimizi anlatacağız daha az konuşacak, daha fazla dinleyeceğiz. Gözlerimiz açık, kulaklarımız delik İstanbul'u dinleyeceğiz. İstanbul'un gören gözü, işiten kulağı, düşünen aklı ve hisseden kalbi olmaya devam edeceğiz. 31 Mart seçimlerinde sonuç ne olursa olsun, İstanbul kazansın istiyoruz, ülkemiz kazansın istiyoruz.
Bu seçimlerin bir genel seçim havasına dönüştürülmesi, bir referanduma dönüştürülmesi İstanbul'a iyilik değildir. İstanbul'un konularının, dünya şehrinin konularının güme gitmesi beni çok üzer. Mecbur kalmadıkça bu alan dışındaki konularda çok fazla mesai harcamayacağım. Ümit ederim ki diğer partiler de veya diğer ittifak da bu hassasiyeti gösterir. Bunun şüphesiz en büyük faydası, bu güzel şehre olacaktır. İstanbul yerel yönetiminde 25 yıllık bir geçmişimiz var. Günahıyla, sevabıyla çeyrek asrın sorumlusu biziz. Şimdi 31 Mart seçimleriyle beraber yeni bir dönemin belki bir 25 yıl daha sürecek yeni bir dönemin kapılarını aralamayı hedefliyoruz. Bu, yeni dönemin ilk durağı Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü 2023'tür.
Dünya değişiyor, İstanbul değişiyor, dolayısıyla sorunların şekli de değişti. Önceden çöp, susuzluk, hava kirliliği, sokaklarda çamur konuşuluyordu. Biz buna İstanbul 1.0 hizmet versiyonu diyoruz. İstanbul'da 1.0 versiyon sorunlar dönemi geride kaldı. Şimdi İstanbul'da, İstanbul 4.0 dönemi başladı. Hani endüstri 4.0 diye bir şey var ya. Her şeyin bilgi, iletişim teknolojileriyle test edildiği ve yaşandığı bir dönemden bahsediyoruz. Dolayısıyla İstanbul'un yeni vizyonu, yeni hizmet dönemi de bir şekilde 'Endüstri 4.0'a benzer. Bunu 'İstanbul 4.0' olarak kabul edebiliriz.
Yıldırım, "Raylı sistemde geç kalmışız. İngilizlerle birlikte başlamışız (Beyoğlu Tünel) sonra durmuşuz. Tayyip Erdoğan canlandırdı. O geldiğinde 5 kilometreydi. Son projelerin tamamlanmasıyla 450 kilometrenin üzerine çıkacak. Şimdi toplam ulaşımda payı yüzde 19’ken bitince yüzde 48’e çıkacak. Park problemimiz olmayacak. Bunlar için 55 milyar lira lazım. Doğru proje varsa para bulunur" dedi.
Kentsel dönüşüm konusundaki soruları da cevaplayan Yıldırım, "Kırmızı çizgiler çiziyoruz. Bunlar tamam da bunların acaba Bahçelievler'e, Kağıthane’ye, Beylikdüzü’ne, Tuzla’ya yansıması nedir? Bunların mikro çalışmaları mevcut değil. Deprem ile ilgili çalışmaları yenileyeyim ama yerin altında sorun varsa ne olacak? Hem para hem emek boşa gitti. Hem de insanlar yine güvende değil. Bir kere bu yapılacak. Deprem ile ilgili dönüşümde hiç müsamahakar olmayacağız. Vatandaş karşı da çıksa yapacağız. Bizim olmazsa olmazımız. Belediye başkanı olsam, İstanbul'da İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin gündeminin en önemli konusu imar plan tadilatı olamayacak. Bugün meclislerin gündeminin yüzde 75'i bunlar. Burada açıklıyorum: İmar komisyon fonksiyon değişiklikleri olmayacak. Bütün yanlışlar buradan" dedi.
İstanbul'un genç bir şehir olduğunu vurgulayan Yıldırım, "15 milyon 253 bin insanın yaşadığı İstanbul nüfusunun yüzde 45'i, 30 yaşının altında. 206 üniversitenin 61'i İstanbul'da. Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin yüzde 11,5'i İstanbul'da. Bu anlamda da İstanbul, bir üniversite şehri, bir eğitim şehri. Okulu, okul öncesi eğitimle ilk, orta, liseyi birlikte düşündüğümüzde 3 milyon öğrencisi olan bir şehirden bahsediyoruz. Buna 853 bin üniversite öğrencisini koyduğumuz zaman 4 milyona yakın öğrenciye sahip bir şehir İstanbul. Norveç'in nüfusu kadar öğrencimiz var" dedi. Dünyadan da 10 binlerce öğrencinin İstanbul'da üniversitelerde eğitim gördüğünü belirten Yıldırım, ithalat ve ihracatın bir arada olmak üzere dış ticaretin yüzde 56'sını İstanbul'un gerçekleştirdiğini dile getirerek, Türkiye'nin ekonomi açısından da kalbi niteliğinde bir şehir olduğunu aktardı. Yıldırım, İstanbul olmasa Türkiye'nin lokomotifsiz bir katara dönüşeceğini dile getirerek, "140 ülkeden daha büyük bir ekonomiye sahip İstanbul, aynı zamanda sanatın, sinemanın, edebiyatın da merkezidir" dedi.