Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile ticari ilişkilerin gözden geçirileceğini açıkladı. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul zirvesinde “boykot” için tavsiye kararı alındığını belirten Erdoğan, “Türkiye olarak ekonomik, ticari ilişkilerimizi masaya yatıracağız. Seçimin ardından bu istikamette adımlarımızı atacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gurbetçilerle buluştuğu Saraybosna dönüşü uçakta beraberindeki basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu.
Bu hususta İslam İşbirliği Teşkilatı olarak, bunların ürünlerine yönelik bir boykot uygulanması konusunda tavsiye kararı aldık. Temenni ederim ki İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler alınan tavsiye kararı doğrultusunda boykot uygulamasına girerler; neticede oralardan artık herhangi bir ürün alınması da söz konusu olmaz. Tabii ki bizde aynı şekilde bu durumu gözden geçireceğiz. Türkiye olarak orayla olan münasebetlerimizi, özellikle ekonomik, ticari ilişkilerimizi masaya yatıracağız. Önümüzde malum seçim var, seçimin ardından bizler de bu istikamette adımlarımızı atacağız.
Bağımsız soruşturma komisyonunu kurma kararı verdik. Ama bu tür bir komisyonun kurulmasının da ötesinde, Kosova’da olduğu gibi, Bosna Hersek’te olduğu gibi orada Birleşmiş Milletler’in bir barış gücünün oluşturulması için de tavsiye kararı aldık. Bunun caydırıcı olacağını; İsrail’in, Birleşmiş Milletler güçlerine kurşun sıkmasının kolay olmayacağını düşünüyoruz.
ABD ZATEN KUZEYBATI SURİYE’DE YOK
Kuzey Batı Suriye’ye Amerika’nın ne yardımı var? Kuzey Batı Suriye’de zaten Rusya var. Bu pek tutarlı bir açıklama değil. Amerika daha çok Münbiç tarafında. Zaten şu anda Amerika’nın oralardaki yardımı da YPG’ye yönelik silah ve mühimmat. Amerika’nın oralarda insani yardım faaliyetleri yok. Ayrıca İdlip’te, Duma’da ABD yok. Oraların hepsi, Afrin dahil o bölge, şu anda Rusya ile bizim ortak çalışmalar yürüttüğümüz bölge.
DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR BM YOLUNDA
Benim gözlemim, o beşin içinde yer alanlar konuyla pek ilgilenmiyorlar. Beşin dışındakiler ise ne yazık ki sadece ‘Haklısın, doğru söylüyorsun’ diyorlar. Ama bir şey yapmaya gelince onlarda da pek bir hareket yok. 24 Haziran seçimlerinden sonra, bu konunun üzerinde daha fazla durmamızın faydalı olacağına inanıyorum. Bu konuda sadece bizlere değil, basına da ciddi görevler düşüyor. Medya mensuplarımız, dünyanın çeşitli ülkelerine giderek oradaki medya mensuplarıyla bu tür konuları konuşabilirler.
Benim, biliyorsunuz, ‘Dünya Beşten Büyüktür’ adlı bir kitabım var. Gelen misafirlere hediye ediyorum. İlgilerini çekiyor. Ama uluslararası camia nezdinde, ‘Dünya beşten büyüktür’ konusunu çok daha iyi işlememiz lazım. Ben BM Genel Kurulu’ndan ümitliyim. Genel Kurul’a bir tez getirdiğimiz zaman dikkat çekiyor. Bunun zamanlamasını çok iyi yapmamız lazım. Ona göre de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na bunu getirmemiz lazım.
ADAYLARDAN TAAHHÜT ALDIK
İnşallah hayırlı olur. Ehliyet, liyakat önemli. Parlamentodaki prensiplerimize dikkat etmemiş, devamda hassasiyet göstermemiş arkadaşlarımızı listelere koymadık, koymuyoruz. Bir de bu sefer bir hassasiyet daha gösterdik. Aday adayı arkadaşlardan yazılı bir taahhüt aldık. ‘Haftanın üç günü Ankara’dasınız. Üç günü dışında, hepinizin seçim bölgenizde ofisleriniz olacak. O ofislerde çalışmaları yürüteceksiniz. Oralardaki çalışmalarınızı da her hafta rapor edeceksiniz’ dedik. Bunların taahhüdünü de arkadaşlardan yazılı olarak aldık.
- Yalan bunların ruhuna işlemiş
- * CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Fetullah Gülen’in iadesi konusunda Amerikalıların kendisini aradıkları yönünde bazı iddialarda bulundu...
- Amerikalılar Sayın İnce’yi niye arasınlar? İade konusunun muhatabı ya da yetkilisi olmayan birini ne diye arasınlar? Hukuk denen bir şey var. Kaldı ki biz onun iddialarının aksine, FETÖ ile ilgili bir meselede hiç bir zaman ‘120 koli’ diye bir ifade kullanmadık. Biz ’85 koli’ dedik. Yok efendim neymiş? Hepsi gazete kupürüymüş! Peki o zaman o kişinin parlamentoda kürsüden salladığı o gazete kupürlerine ne demeli? Dara düştüklerinde yaptıkları tek iş Meclis kürsüsünden gazete kupürü sallamak. Kaldı ki Adalet Bakanlığı’mızın ABD’ye gönderdiği koliler, FETÖ’yle ilgili bugüne kadar açılan davalar ve iddianamelerden, onların belgelerinden oluşuyor. Dolayısıyla söyledikleri doğru değil. Yalan bunların ruhuna işlemiş. Bu konuda dürüst isen, samimi isen yapacağın iş nedir? Adalet Bakanlığı’na müracaat edersin, ‘Bakın siz böyle böyle diyorsunuz ama bize de böyle bir şey geldi’ dersin. Konuyla ilgili olarak Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ çok sert bir basın açıklaması yaptı. Fakat bunların hiç umurlarında değil. Yaptıkları iş, ya tutarsa, ya vatandaş inanırsa mantığıyla, yalan söylemekten ibaret.
Avrupa’nın vizyonu gittikçe daralıyor
Bosna Hersek ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç kardeşimizle önce ikili bir görüşmemiz, sonra da heyetler arası görüşmemiz oldu. Heyetler arası görüşmede 2017’de ticaretimiz farklı ülkelerden olanlarla birlikte, 800 milyon doları buldu. Şu anda hedefimiz süratle bir milyar dolara ulaşmak. Bunun yanında serbest ticaret anlaşmasını çok önemsiyoruz. Bosna-Sırbistan-Türkiye üçlü mekanizması ile önemli projeleri inşallah hayata geçiriyoruz, geçireceğiz. Bunların en önemlilerinden biri Belgrad-Saraybosna otoyolu projesidir. Ben buna Balkan Barış Yolu diyorum. Otoyol projesi ile ilgili fizibilite çalışmaları tamamlandı, bütçe çıkarıldı, şimdi projenin hayata geçirilmesi için gerekli adımları atıyoruz" dedi.
YILLIK 13 BİN TON
1 Temmuz'dan itibaren yıllık 13 bin ton et mamulünün 5 yıl boyunca ithalatını kararlaştırdıklarını belirten Erdoğan, uluslararası alanda Bosna Hersek’i desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, "Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) kongresinde Avrupa’nın dört bir yanından kardeşlerimizle bir araya geldik.
MESAJLARIMIZ ÇOK ÖNEMLİ
Burada verdiğimiz mesajlar da çok çok önemli. Avrupa’nın vizyonu daralırken, bizim bakış açımız, vizyonumuz genişliyor ve derinleşiyor. Ekonomiden ticarete, mülteci meselesinden Filistin sorununa, dünyadaki gelir eşitsizliğinden küresel adalete ve insani yardımlara kadar her alanda bizim bir vizyonumuz var. Bu vizyon genişliyor" diye konuştu.
- Kaderin de üstünde bir kader vardır
- * Size yönelik suikast iddiasıyla ilgili yeni bir bilgi var mı?
- MİT’e dünyanın değişik yerlerinden, istihbarat örgütlerinden gelen bir ihbardı. Bunun üzerine MİT yoğun bir çalışma yaptı, muhatapları ile görüşmeler yaptı. Ekiplerini devreye soktu. Ben MİT Müsteşarımıza ‘Sen de bir gün önceden git’ dedim. Bir gün önceden gitti, tedbirlerimizi aldık. Sağ olsun Bakir Bey de gerekli tedbirleri aldı. Bu tür ihbarları ilk defa almıyoruz, zaman zaman bu tür ihbarlar yurt içi, yurt dışı hep olmuştur. Ama eğer bu ihbarlarla hareket edecek ve siyaset yapacak olsak bizim hiç evden çıkmamamız lazım. Dolayısıyla biz tedbir alırız ama bu tür tehditleri hiç kaale almadan yolumuza devam ederiz. Zira biliyoruz ki kaderin üstünde bir kader vardır.
ABD’nin eline kan bulaştı
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam Türkiye’de görev yapan yabancı ülkelerin elçileri ile iftarda bir araya geldi. AK Parti Genel Merkezi’ndeki davette elçilere seslenen Erdoğan, Gazze’deki katliam ve İran’la yaşanan nükleer gerilim dolayısıyla ABD’ye sert tepki gösterdi. Erdoğan özetle şunları kaydetti: Nasıl dünyanın 31 ülkesindeki 450 nükleer santral bizim için tehdit değilse, çok sıkı denetlendiği sürece başkalarınınki de tehdit oluşturmayacaktır. Biz Türkiye olarak İran nükleer meselesi dahil, hal yoluna konmuş krizlerin yeniden köpürtülmesini kabul etmiyoruz.
YÜZSÜZLÜK, PİŞKİNLİK
Kudüs’te yaşananlar popülist aymazlığın ne tür vahim sonuçları olabileceğinin en acı ispatıdır. Amerikan yönetiminin uluslararası hukuku çiğneyerek attığı adım 62 Filistinli kardeşimizin şehit olmasına neden olmuştur. Amerikan yönetimi İsrail’in katliamlarına ortak olmuştur. Amerika’nın eline Filistinli çocukların kanı bulaşmıştır. Amerikan yönetiminin bundan sonra demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve barış konusunda söyleyeceği sözlerin kıymeti olmayacaktır. Uluslararası hukuku çiğneyen bir zihniyetin başkalarına hukuk telkin etmesi de pişkinliktir, yüzsüzlüktür.