TBMM Genel Kurulunda, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete yetkinin uzatılmasına ilişkin tezkerenin görüşmelerinde söz alan Bakan Fikri Işık, konuşmasında 26. Dönem 2. Yasama Yılı'nın parlamentoya ve tüm ülkeye hayırlı olması dileğinde bulundu.
Işık, tezkerenin, Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve diğer güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden Türkiye'ye bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı ulusal güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak amacını taşıdığını belirtti.
Fikri Işık, hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tayin edilecek tezkereyle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılmasına imkan sağlayan düzenlemelerin yapılmasına ilişkin hükümete verilen yetkinin uzatılması için söz aldığını söyledi.
Türkiye'de gerçekleştirilen menfur terör saldırıları neticesinde, vatanlarını savunurken hayatını kaybeden tüm şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa, yakınlarına sabır dileyen Işık, şöyle devam etti:
Ülkenin huzur ve güvenliği için büyük bir özveri ve cesaretle gece gündüz demeden her türlü tehlikeye göğüs gererek fedakarlıkla görevini sürdüren asker, polis, jandarma, köy korucusu tüm güvenlik güçlerine en içten minnet ve şükranlarını sunan Işık, "Bu vatan uğruna canlarını veren, gazi olan vatan evlatlarına asla ödeyemeyeceğimiz şükran borcunun bilincinde olduğumuzu huzurlarınızda bir kez daha ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin yıllardır halkının huzur ve güvenliğine, ülkesinin milli birliğine yönelik terör saldırıları ile mücadele ettiğini, son dönemlerde ülkede yaşanan elim saldırıların da bunun açık bir göstergesi olduğunu dile getiren Işık, bu açık tehdidin, bölgede son dönemde meydana gelen diğer gelişmelerin de etkisiyle artarak devam ettiğine dikkati çekti.
Işık, şu değerlendirmeyi yaptı:
Bir yandan terörle mücadele sürerken diğer yandan demokrasinin çıtasının yükseltildiğine, özgürlüklerin genişletildiğine işaret eden Işık, "PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı PYD/YPG de, Suriye'deki karışıklıktan istifade ederek bölgedeki alan dışı aktörlerin ve ülkelerin de desteği ile kazanç elde etmeye çalışmakta, PKK ise uluslararası kamuoyunun gözünde meşruiyet kazanmak için Suriye ve Irak'taki krizi istismar etmektedir. Defaatle dile getirdiğimiz üzere, PKK ve PYD, aynı terörist havuzunu ve lider kadroyu paylaşmaktadır. PKK'nın PYD ile olan ilişkisi, aralarındaki pek çok temas ve iş birliğinden kolaylıkla anlaşılabilmektedir." diye konuştu.
"PYD'ye yapılan silah ve teçhizat yardımlarının Türkiye'de terörist eylemler yapan PKK'lı teröristlere ulaştırıldığına dair elimizde kuvvetli bilgiler ve deliller bulunmaktadır." ifadesini kullanan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ayrım gözetmeksizin masum insanların katledilmesini hedefleyen terör eylemlerini bir insanlık suçu olarak değerlendirdiklerini, bu anlayıştan hareketle, Türkiye'yi hedef alan terör tehdidiyle mücadeleyi kararlılıkla yürüttüklerini belirten Işık, "24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu, bu kararlılığımızın en somut örneğidir. Bilindiği üzere bu operasyon, DEAŞ'la mücadele amacıyla yürütülmekte ve Uluslararası Koalisyon tarafından da desteklenmektedir." dedi.
Bu harekatla, Suriyeli muhalif unsurların sahada DAEŞ'e karşı ilerlemeleri ve DAEŞ'in Türkiye sınırının karşısında kontrolü altında tuttuğu yerlerden uzaklaştırılmasının hedeflendiğini vurgulayan Işık, şunları söyledi:
Bakan Işık, harekatın, aynı zamanda, Türkiye'nin ulusal güvenliği bakımından son derece büyük önem arz ettiğinin altını çizerek, bu bölgede, herhangi bir terör örgütünün faaliyet göstermesine veya herhangi bir oldubittiye, Suriye halkının, çoğunluğunun iradesi hilafına seyredecek tek taraflı gündemlere rıza göstermeyeceğinin de somut bir göstergesi olduğunu ifade etti.
"Türkiye'nin bu çabası, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması açısından da büyük önem taşımaktadır.Biz Türkiye olarak sık sık dile getirdiğimiz üzere bölgede kök salan DEAŞ'ı ulusal güvenliğimize karşı yönelen bir tehdit olarak görüyoruz." diyen Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, şunları kaydetti: