Almanya’da 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren NSU terör örgütü davasında verilen kararlar, mağdurları kahretti. Nazilerin öldürdüğü Enver Şimşek’in oğlu Abdulkerim Şimşek, “Dosyalar yok edildi. Adaletin gelmeyeceği baştan belliydi” dedi. Şimşek, NSU kararının ırkçıları daha da cesaretlendireceğini kaydetti.
Almanya’da babasını ırkçı cinayete kurban veren Abdulkerim Şimşek, NSU kararına “Adaletin gelmeyeceği baştan belliydi” sözleriyle tepki gösterdi. Dosyaların yok edildiğini belirten Şimşek, yargılama sonucu elde edilen sonucun sıfır olduğunu savundu. 2013'de başlayan ve 5 sanığın yargılandığı NSU davasında karar önceki gün yapılan 438’nci duruşmada çıktı. Örgütün derin devlet ile istihbarat içindeki bağlantıları ve gerçek suçluları ortaya çıkarmadığı için "tatmin edici" bulunmayan karara mağdurların yakınlarından da tepki geldi.
OLAYLAR AYDINLATILMADI
NSU' cinayetlerinin başladığı 2000 yılındaki ilk kurbanı Enver Şimşek'in oğlu Abdulkerim Şimşek Yeni Şafak'a konuştu. 18 yıl sonra adaletin tecelli etmediğini belirten Şimşek, "Karar okunduğunda mahkeme salonundaydım. Çok karışık duygular içindeydim. Adaletin yerini bulduğu bir karar değildi. Aslında dava başından beri beni tatmin etmiyordu. Çünkü bizim için esas olan her şeyin aydınlatılmasıydı. Gizli olan her şeyin ortaya çıkmasını istiyorduk. Bu ortaya çıkmadı. Ceza, savcılığın istediğinin altında kaldı" diye konuştu.
18 YIL BASKI GÖRDÜK
"18 yıl boyunca babamı öldüren gücün baskısı altında kaldık" diyen Şimşek, 2011 yılına kadar mağdur olarak bile görülmediklerini belirtti. Şimşek, "Biz, kriminal işlere karışmış, uyuşturucu kaçakçılığı yapmış bir babanın çocuğu muamelesini görüyorduk. Polisler her zaman bu yönleri araştırıyordu. Ben de bir ırkçı cinayete kurban gittiğini bile söyleyemiyordum. Saklıyordum, gizliyordum. Bu ırkçılar ortaya çıktıktan sonra babamın ırkçı saldırıya uğradığını söyledim. Babamın suçsuz olduğunu söyleme gücünü o zaman buldum" dedi.
ADALET TECELLİ ETMEDİ
2.5 yıla mahkum edilen sanık Andrea Eminger’in cezasının kaldırılmasının ırkçılara cesaret vereceğini kaydeden Şimşek, "Bu teröristlere ağır ceza bekliyorduk. Tam tersi oldu. Olacak iş değil. Adaletin gelmeyeceği baştan belliydi, dosyalar yok edildi" diye konuştu. Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'ndeki davada terörist Beate Zschaepe'ye ömür boyu hapse mahkum olurken, NSU terör örgütüne yardım ve yataklıktan Ralf Wohlleben'e 10, Andre Emminger'e 2,5 ve Holger G.'ye 3 yıl hapis cezası verilm
- Hepsi bu değil
- Almanya’da ırkçı saldırılarda bulunan aşırı sağcı terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasında verilen kararlar Alman basınında geniş yer aldı. Frankfurter Rundschau gazetesi “Hepsi bu değildi” başlığı altında verdiği haberde, örgütün aydınlatılmasının bitmediği belirtildi. Haberde, konunun sadece sanıklar için biteceği, ancak birçok sorunun cevapsız kalacağı yorumu yapıldı. Die Welt gazetesi de, “Yardımcı değil fail” başlığını kullanarak, kararın 5 yıl süren dava sürecinin ardından verildiğini vurguladı. Haberde, mağdur ailelerinin acısının ise devam ettiği kaydedildi.Tageszeitung gazetesi de baş sayfada, NSU terör örgütünün cinayetlerine kurban gidenlerin fotoğraflarına yer vererek, “Güvensizlik kalıyor” diye yazdı. ‘’Halk adına’’ manşetine atan Tagesspiegel gazetesi de davanın sona erdiğini ancak birçok kişinin şüphelerinin devam ettiğini öne sürdü.
Hayal kırıklığı
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, NSU terör örgütü davasında açıklanan kararın tam bir hayal kırıklığı olduğunu söyledi. Sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından açıklamada bulunan Gül, yargılamanın 8 Türk vatandaşının kanına giren ırkçı terörü aydınlatmaktan çok uzak kaldığını belirtti. Türk vatandaşlarını hedef alan Nazi terörünün yargı eliyle karartıldığını savunan Gül, şunları kaydetti: “Kimse NSU örgütünün 3 kişiden oluştuğuna inanmamızı beklemesin. On binlerce sayfa evrak, yüzlerce tanık ve toplam 438 duruşmayla yıllardır devam eden davanın geldiği nokta bu olmamalıydı. Karar, yakınlarını kaybeden insanlarımızın yüreklerindeki ateşi söndürmemiş, daha da büyütmüştür. Konsey üyesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafı olan Almanya’dan beklenen, bazı resmi görevlilerinin de sorumlu olduğu yönünde çok ciddi iddialar bulunan bu cinayetleri etkin biçimde soruşturması ve olayı bütün boyutlarıyla aydınlatmasıdır. Konunun takipçisi olacağız.”