Gençleri sigaradan uzak tutmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önerdiği "İngiltere Modeli" belli bir yıldan sonra doğanlara sigara satılmamasını öngörüyor. Yeşilay Başkanı Mehmet Dinç, bu model sayesinde çocukların bağımlılıktan uzak tutulacağını belirterek, "Küçük yaşta başlayan bağımlılığın tedavisi zor oluyor. Ama 2009'dan sonra sigara satılmayan biri 30-40 yaşında bağımlı olsa bile tedavisi konusunda avantajlı oluyoruz" dedi.
Dünyanın dört bir yanından gençlerle buluşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, tütün ve tütün ürünleriyle ilgili İngiltere'deki bir modelin hayata geçirilebileceğini söylemişti. Söz konusu modelle ilgili Yeni Şafak'a konuşan Yeşilay Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, İngiltere’de uygulanan modelin bir vizyon göstergesi olduğunu söyledi. İngiltere modelinin Yeni Zelanda'da başladığını ifade eden Dinç, "Yeni Zelanda, bundan yaklaşık 5-6 sene önce belli bir yaştan sonra doğanlara sigara satılmamasına ilişkin bir kanun çıkardı. İngiltere, bunu yıllar sonra model alarak, 2009'dan sonra doğanlara sigara satışını yasakladı. Sonrasında inanılmaz bir meclis gücüyle hızlıca yasayı geçirdiler. Artık İngiltere'de 2009'dan sonra doğanlara sigara satışı yasak" dedi.
ÖNEMLİ OLAN TALEBİ AZALTMAK
Bağımlılık endüstrisinin en çok çocuk ve gençleri hedef aldığını belirten Dinç, "Bu dönemde beyin gelişimi devam ettiği için bağımlılık yapacak ürünler çocuğun bünyesinde daha fazla etki bırakıyor. Daha sonra tedavi çok zor oluyor ve çok zaman alıyor. 2009'dan sonra sigara satılmayan kişiler 30-40 yaşına geldiğinde herhangi bir bağımlılığı olsa bile tedavi anlamında avantajlıyız" şeklinde konuştu. Bu uygulama yüzde 100 gerçekleşmese bile önemli olan şeyin arz ve talebi azaltmak olduğunu belirten Dinç, "Arzı azaltmayla alakalı ne kadar çalışma yapılırsa, o kadar vizyon gösterilmiş ve bağımlılık oranı inmiş olur. Arz ne kadar çoğalırsa yani bağımlılıkla alakalı ürünler ne kadar ulaşılabilir, ucuz ve kolaylaşırsa, bağımlılık o kadar artar" ifadelerini kullandı.
Yeşilay dünyaya örnek oluyor
Bağımlılıkla mücadelede iki yöntem olduğunu ifade eden Dr. Mehmet Dinç, “Bir tanesi arzı azaltma, bir tanesi talebe azaltma. Arzı azaltma yönetimin işidir. Talebi azaltma sivil toplumun işidir. Bu noktada Yeşilay birçok ülkeye örnek çalışmalar yapıyor. YEDAM modeli dünyada örneği olmayan bir model. Bu çalışmayla Türkiye bağımlılıkla mücadele ve yaşam becerileri eğitimi hem içerik hem de kapsam anlamında dünyada örneği yok" diye konuştu.
25 milyon atık üretiyor
Sağlık ve ekonomiye zarar veren sigaranın çevreye etkisi de korkunç. Dünya genelinde tütün ve tütün ürünlerinden kaynaklı endüstriyel atığının büyüklüğü 25 milyon tonu buluyor. Bu atık yaşam döngüsü üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Uygunsuz şekilde atılan tütün ürünleri, kazara yutma yoluyla zehirlenme ve evlerde ve kamusal alanlarda potansiyel olarak yangınlara ve yıkıcı orman yangınlarına neden olabiliyor. Bu nedenle küresel çapta ulusal hükümetler ve yerel yönetimler, tütün ürünü atıklarının temizleme ve imha maliyetlerinin şirketler tarafından üstlenilmesi için çalışıyor.
MALİYETİ 17 MİLYON AVRO
Birleşik Krallık Kraliyet Akademisi'nin İngiltere Meclisi'ne sunduğu raporda, sağlık eşitsizliğinin en büyük etkenin sigara olduğu vurgulandı. Sigaradan kaynaklanan ölümlerin, en zenginlere kıyasla en yoksul ülkelerde iki kattan fazla olduğu ifade edildi. Sigara içmek aynı zamanda sigaraya bağlı kazanç kaybı, işsizlik, erken ölümlerin maliyeti ise yıllık 17 milyar avroyu geçiyor.
Konteyner dolusu doldurulmuş makaron
Başkentte düzenlenen kaçak sigara operasyonunda bir konteyner dolusu doldurulmuş makaron ele geçirildi. Türkiye'ye kaçak yollardan sokulmak istenen tütün ve tütün mamullerine yönelik Ankara Emniyeti'nce çeşitli operasyonlar düzenlendi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Gölbaşı ilçesinde yürütülen çalışmalar sonucu kaçak ürünleri piyasa sürmeye hazırlanan 1 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelinin sorgusu sonucunda bir konteyner dolusu, 6 milyon 750 bin adet doldurulmuş makaron ele geçirildi. Şüpheli kaçakçılık suçundan adliyeye sevk edildi.
