Adli Belge İnceleme Uzmanları Derneği Başkanı Yalçın Çakıcı, 'İmza sahteciliğini önlemek için özellikle sözleşme, senet, çek gibi borç doğuran belgelerde, kişiye adını soyadını yazdırıp, imzası attırılmalı' dedi.
Emekli 1. Sınıf Emniyet Müdürü ve Adli Belge İnceleme Uzmanları Derneği Başkanı avukat Yalçın Çakıcı, sahte imza vakalarıyla sıklıkla karşılaştıklarını belirtti.
İmzanın usulüne uygun atılması halinde, parmak izi gibi taklit edilemeyeceğini ifade eden Çakıcı, şöyle devam etti:
'Bir kişinin imzası, aldığı eğitim ve kültürüne bağlı gelişerek oluşur. Zaman içinde refleks haline gelerek imzalar hızlı atılmaya başlar. Yaş ilerlediğinde de imzadaki bazı unsurlar kaybedilir. Bazı unsurlar ise hiçbir zaman kaybolmaz ve değişmez. Belge inceleme uzmanı olan bizler, kişinin atmış olduğu imzalardaki karakteristikleri inceleriz. İmzada öyle unsurlar vardır ki sahteciler bunun farkına varamazlar. Çeşitli belgelere atılmış imzalar ne kadar çok ise doğru sonuca ulaşmak bizim için o kadar kolaylaşır. İmza sahteciliğini önlemek için özellikle sözleşme, senet, çek gibi borç doğuran belgelerde, kişiye adını soyadını yazdırıp, imzası attırılmalı.'
Yalçın Çakıcı, imza makinesi ile atılan imzanın da uzmanlarca tespit edilebildiğini söyledi.
İmza makinelerinin, kişinin tek bir imzasını alıp hafızasına kaydedip, kağıda bunu aktarma prensibine göre çalıştığını kaydeden Çakıcı, 'Genellikle yüksek düzeyli kişiler, çok fazla sayıda imza atma durumunda bu makineyi kullanırlar. Burada atılmış tüm imzalar, tek bir imzadır. İnsan tabiatı gereği hiç kimse, bire bir aynı imzayı ikinci kez atamaz. İki belgedeki imzaları üst üste ışığa tuttuğumuzda imzalar çakışıyorsa biri mutlaka sahtedir' diye konuştu.
Çakıcı, 1934'de yürürlüğe giren Soyadı Kanunu'nun 2. maddesinde, 'Söyleyişte, yazışta, imzada öz ad önde, soy adı sonda kullanılır', ilgili yönetmelikte ise 'İmzada öz adın ilk harfi, öz ad iki tane ise her ikisinin ilk harfleri veya birinin ilk harfi ile öteki ad ve soyadının tümü yazılabilir' ifadelerinin yer aldığını belirtti.
Türkiye'de yaygın olarak insanların isimlerinin yerine işaretleri kullanmayı tercih ettiğine dikkati çeken Çakıcı, hiçbir harf karakteri bulunmayan bu imzaların, belge inceleme uzmanlarının işini zorlaştırdığını vurguladı.
'Kanun ve yönetmelikten de anlaşılabileceği gibi aslında imzada soyadı bulunmalı' diyen Çakıcı, Atatürk'ün imzasının örnek alınabileceğini bildirdi.
Çakıcı, 'Devlet adamlarımız imzalarını, isimlerine ya da soy isimlerine yer vererek atıyor. Bu bir kültür meselesi. İlkokul yıllarından itibaren öğretmenler bu yönde telkinde bulunurlarsa, Türkiye'de bir imza kültürü oluşturulabilir' ifadelerini kullandı.