“İlahi adalete sığınıyorum”

Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, seçim çalışmalarını yürütmek üzere Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ilçesinden Yozgat'ın Yerköy ilçesine özel bir şirketten kiralanan helikopterle gidiyordu. Yazıcıoğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopter sebebi bilinmeyen bir nedenle düştü. Olayla ilgili sır perdesi üzerinden altı yıl geçmesine rağmen aralanamadı.

Helikopter düştükten hemen sonra İHA muhabiri İsmail Güneş'in, 112 acil servisi arayarak yardım istediği kayıtlar daha sonra ortaya çıktı. Gazeteci İsmail Güneş, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ'ın inlediğini, ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya ne de pilot Kaya İstektepe'den ses geldiğini, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ise göremediğini söylemişti. Bu konuşmalar İsmail Güneş'in son konuşması olurken, helikopterin enkazına 48 saat sonra ulaşıldı. Helikopter, civar köylülerinden oluşan 17 kişilik gönüllü ekibin çalışmaları sonucu Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Enkazın bulunduğu alan, 48 saat arama çalışması yapılan bölgenin 115 kilometre uzağında yer alıyordu. Yazıcıoğlu, 700 bin kişinin katıldığı cenaze töreninin ardından Tacettin Dergahının bahçesine gömüldü.

Kazada yaşamını yitiren İHA Muhabiri İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş, “Kaza kırım raporunu hazırlayan Feridun Seren, Kerem Mumcuoğlu ve Mehmet Sevdim 8 ay tutuklu kaldı. Bu üç kişi tarafından hazırlanan rapor boşa düşmüş oldu. 20 dosyadan fazla evrakın bulunduğu ve 6 yıldır iddianamesi dahi hazırlanamayan davamızda kaza kırım raporu bile şüpheli” dedi. Havada meydana gelen ölümlü kazalarda 10, yaralı olan kazalarda en az 5 kişilik kaza kırım ekibi oluşturulduğunu anlatan Güneş, “Bizim olayda üç kişi görevlendirildi. Üstelik o kişilerin yetki belgesi bile yoktu. Bu kişiler belgeyi daha sonra Amerika'dan aldı” dedi.

Kazada yaşamını yitiren 6 kişinin ardında 13 yetim bıraktığını anlatan Güneş, “Büyük oğlum Tuluğhan olaydan çok etkilendiği için iki yıl tedavi gördü. Ben Tuluğhan'la ilgilenirken küçük oğlum Çağan'a annelik yapamadım. Sırf bu yüzden bile hiçbir şekilde sorumluları affetmiyorum. Adalete olan güvencim sarsıntıda ama ilahi adalete sığınıyorum” şeklinde konuştu.

Helikopterin bulunduğuna yönelik emniyet mensubu Dursun Özmen'e iletilen bilgi notunun arama kurtarma çalışmalarını sekteye uğrattığını belirten Özmen, 117 saat boyunca eşimden umutlu bir haber bekledim. İsmail herhangi bir darbe ile değil donarak öldü. O bilgi notu, kibarca ihmal ama aslen cinayettir” diye konuştu.

Kazanın ihmaller zinciri olduğunu belirten Güneş, “Radar kayıtlarını açıklayamadılar 4 dakika radar karartıldı o arada helikopter düştü. Henüz sağlıklı rapor yok. Kazadan 1,5 yıl sonra yapılan tahlille eşimin karbon monoksit zehirlenmesiyle öldüğünü öğrendim” dedi. Olayda adı geçen herkesin farklı mevkilere getirildiğini belirten Güneş, “Bizim 6 şehidimizin hepsi de dürüst babalardı. Makamı mevkii ne olursa olsun gerçekten merhameti olan kişiler, bu olayın aydınlatılması için konuşsun. Bu insanların bizim çocuklarımıza borcu var” şeklinde konuştu.

Malatya Özel Yetkili Mahkemesi'nin 2,5 yıl süren helikopter soruşturmasıyla ilgili konuşan 'Kanlı Çukur' - Muhsin Yazıcıoğlu Suikastının Perde Arkası kitabının yazarı Köksal Akpınar, kazayla ilgili bu zamana kadar hiçbir dava açılmadığına dikkat çekti. Helikopterde bulunan iki cihazı çalan kişilerin 7 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldığını anlatan Akpınar, “Özel yetkili savcılık soruşturmayı davaya dönüştürmedi. Tutukladığı kişilere dahi dava açmadı” dedi. Cihazları çalan kişilerin sürekli susma hakkını kullandığını anlatan Akpınar, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasından sonra emniyet görevlisi Dursun Özmen'in bilgi notuyla ilgili dava açılabildiğini söyledi