Kahramanmaraş merkezli iki depremin yıkıma neden olduğu 10 şehirde kurtarma çalışmaları sürerken, Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Bülent Özmen, bu iki deprem arasında bağlantı kurulabilmesi için saha çalışmalarının yapılması gerektiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Özmen, Doğu Anadolu fayının 600 kilometre uzunluğunda bir sistem olduğunu, bu fay sistemiyle bağlantılı ve kesişen fayların da varlığına işaret etti:
Bu iki depremden ilki Doğu Anadolu fayı üzerinde Narlı fayıyla da ilişkili biçimde harekete geçerek 7,7 büyüklüğünde bir deprem üretti. Bu büyüklükteki bir deprem, farklı bir fay hattı olmasına rağmen Doğu Anadolu’da yer alan Doğu Anadolu fayı ile kesişen Ekinözü fayını da tetikledi. Ekinözü fayında da asırlardır biriken bir enerji vardı. Elbistan’daki 7,6 büyüklüğündeki depremi, Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki deprem tetikledi.
İki farklı fayın 9 saat arayla deprem üretmesi, nadiren gözüken bir doğa olayıdır. Burada yakınlık, enerji birikimi ve depremin büyüklüğü önemlidir. Mesela 1999’da 17 Ağustos depreminden 3 ay sonra kasım ayında Düzce depremi yaşandı. Doğu Anadolu fayı dışında ayrı bir fay hattı olan Ekinözü fayı, Pazarcık merkezli deprem tarafından tetiklenerek oluştu. İki farklı fayda iki farklı depremin bu kadar kısa sürede yaşandığına daha önce ne bölgede ne Anadolu coğrafyasında tanıklık edilmedi. Dünyada da nadiren yaşanan bir deprem. Görünen o ki Ekinözü fayındaki deprem üretme potansiyeli son haddine gelmiş demek ki, 9 saat öncesinde gerçekleşen deprem bu depremi tetikledi.
Suudi Arabistan'daki Kral Abdullah Üniversitesi Yer Bilimleri Uzmanı Prof. Paul Martin, kırılan fayın uzunluğunun 400 kilometreye yakın olduğunu açıkladı. Martin, şu paylaşımı yaptı: “Türkiye’de yaşanan iki depremin kırılan fay hattı uzunluğu yaklaşık 400 kilometre. Dünyada bu denli büyüklükte bir kırılma 1906 yılında ABD’de ve 2001’de Kunlun’da yaşandı.”
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Altunel, Kahramanmaraş depremlerinin 900 yıllık stres birikimi sonucu oluştuğunu kaydetti. 1939 Erzincan depreminden sonra Türkiye’de yaşanan en büyük deprem olduğunu anlatan Altunel, şöyle konuştu: “Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesi ile Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi arasında en son bu büyüklükteki bir deprem 1114 yılında meydan gelmiş. Dolayısıyla son 900 yıldır fayın bu kesimi üzerinde önemli bir deprem meydana gelmemiş.”
İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü (INGV) Başkanı Carlo Doglioni, Kahramanmaraş merkezli depremlerin, Anadolu yarımadasını 3 metre batı yönünde kaydırdığını söyledi. İtalya’nın deprem ve volkanik hareketlilik konusunda otorite kabul edilen kurumu olan INGV’nin başkanı Doglioni, Kahramanmaraş merkezli depremleri değerlendirdi. Depremlerin Doğu Anadolu, Arap ve Afrika levhalarının buluşma noktasında yaşandığına dikkat çeken Doglioni, “Türkiye’yi boydan boya geçen iki büyük faydan biri harekete geçti. Bu aynı zamanda Ürdün, İsrail, Lübnan ve Suriye’den geçen Ölü Deniz fayıyla beraber Orta Doğu’nun en aktif faylarından biri ki Arap yarımadasını, Afrika’dan ayırıyor” dedi. Bu fay boyunca zeminin hareket ettiğini ifade eden Doglioni, “Maksimum hareket alanında 3 metrelik bir kayma gerçekleşti” diye konuştu. Doglioni, şu an için 3 metrelik yer değiştirmenin ilk tahminleri olduğunu, ancak nihai tespiti uydu verilerini elde edince yapacakları bilgisini verdi.