İHH İnsani Yardım Vakfı, '10 Ekim Katliamı' davasının duruşmasında tanık tarafından verilen ifadelere yanıt olarak kamuoyu açıklamasında bulundu. Vakıf, ''10 Ekim Katliamı davasının duruşmasında tanık tarafından verilen ifadeler çarpıtılarak vakfımızın İŞİD’e yardım ettiği iftirasında bulunulmuştur'' diyerek ''Bahse konu sosyal medya paylaşımları ya da haber içeriklerine bakıldığında, “Çamur at izi kalsın” saikiyle hareket edildiği, vakfımızla terör örgütleri arasında bağ kurulmaya çalışıldığı, yapılan yardım çalışmalarının bölgedeki insanlara yönelik değil de sanki illegal yapılara yönelik gerçekleştirildiği izlenimi verilmeye çalışılmaktadır'' ifadelerini kullandı.
Zaman zaman yazılı ve görsel medya ile sosyal medyada, vakfımız aleyhinde mesnetsiz birtakım iddialar ve iftira niteliğinde ifadelere yer verilmektedir. Konuya ilişkin vakfımızın kamuoyu duyurusu aşağıdadır:
- Son günlerde 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın faillerinin yargılandığı davanın 9 Haziran 2021 tarihinde yapılan duruşmasında, sanıklardan birinin kardeşinin eşi olarak dinlenen tanık Merve Dündar tarafından yapılan açıklamalar çarpıtılarak, İHH’nın terör bağlantısı olduğuna dair ithamlara ve paylaşımlara medyada yer verilmiştir. Maalesef vakfımız tarafından açıklama gönderilen medya kuruluşları, haberlerinde cevap hakkına saygı gereği bir düzeltmeye yer vermemişlerdir.
Bahse konu sosyal medya paylaşımları ya da haber içeriklerine bakıldığında, “Çamur at izi kalsın” saikiyle hareket edildiği, vakfımızla terör örgütleri arasında bağ kurulmaya çalışıldığı, yapılan yardım çalışmalarının bölgedeki insanlara yönelik değil de sanki illegal yapılara yönelik gerçekleştirildiği izlenimi verilmeye çalışılmaktadır. Oysaki içeriğe bakıldığında tanık sadece kahvaltılık, kıyafet, yiyecek gibi insani yardımlardan bahsetmektedir. Bazı haberlere ise maksatlı olarak -tanık açıklamasında yer almamasına rağmen- asılsız ifadeler eklenmiştir. Belli bir kesim tarafından bu ifadeler, gerçekliği tartışılmadan, yorumlar eklenerek vakfımıza cevap hakkı tanınmadan kamuoyuna sunulmaktadır. Hatta hukuki olarak aksi ispat edilip tekzip kararları alınsa da, somut gerçeklik çarpıtılarak karalama kampanyasına devam edilmektedir. Bu kapsamda 10 Ekim Katliamı davasının duruşmasında tanık tarafından verilen ifadeler çarpıtılarak vakfımızın İŞİD’e yardım ettiği iftirasında bulunulmuştur. İHH hakkında, özellikle İsrail’in gerçekleştirdiği Mavi Marmara Katliamı ve 17-25 Aralık operasyonları sonrası yoğunlaşan bir şekilde terörizm ile bağlantılandırma ve vakfımız hakkında iftira ve şaibe oluşturma, hatta tuzak/kumpas kurularak suça bulaştırılma çalışmaları kamuoyunun malumudur.
İHH’nın terör örgütleri ile bir bağlantısının olması mümkün değildir. Failine bakılmaksızın terör eylemlerine karşı, aynı gün içinde yapılan açıklamalarla net duruşumuz, İHH’nın internet sitesi ve sosyal medya hesapları arşivlerinde bulunmaktadır. Vakfımızın temel misyonu, mağdur olan mazlum insanların yanında olmaktır. İHH, her kim olursa olsun ya da hangi örgüt tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin mağdur edilmiş, yerinden yurdundan edilmiş insanlara yardım eli uzatmaktadır. Vakfımız, Suriye’de farklı grupların denetimleri altında olan tüm bölgelerde ihtiyaç sahibi sivillere ve kamplarda yaşayan kadın, çocuk ve yaşlılara yardım ekmektedir. Bu yardımlar, bölgede hâkim olan gruplara ve yapılara değil tamamen sivillere yapılmaktadır.
İHH, gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerin doğası gereği savaş ve kriz bölgelerinde de çalışmaktadır. Başta yaşam hakkı olmak üzere birçok hakkın ihlal edildiği ve mağduriyetlerin en çok yaşandığı durum savaş ve çatışma halidir. Gerek ülkelerin savaş halinde olması, gerekse yerel, etnik ya da dini çatışma gruplarının eylemleri sırasında, başta yaşlılar, kadın ve çocuklar olmak üzere sivil insanlar en büyük zararı gören kesim olmaktadır. İHH faaliyetlerini gerçekleştirirken de tüm insanlara, din, dil, ırk, renk, mezhep, cinsiyet ve siyasi düşünce ayrımı yapmaksızın yardım ulaştırmaktadır. Suriye’nin de birçok bölgesinde yaptığı yardım çalışmaları bu durumun en somut örneklerindendir. İHH, 6 kıtadan 123 ülkede olduğu gibi Suriye’nin de her bölgesinde sivillere yardım yapmaya hazırdır. Tüm bu sebeplerle İHH, bağımsız araştırmalarda en güvenilir sivil toplum kuruluşlarından biri olarak öne çıkmaktadır.
Suriye’de savaş bölgelerinde suça karışan kişi ya da kişiler kendilerini akredite etmek ya da aklamak adına, İHH ile birlikte yardım faaliyetleri gerçekleştirdiklerini iddia etmektedirler. İHH, sadece uluslararası partner kuruluş yetkili resmi temsilcilerini ve aktif gönüllülerini, günübirlik programlar için Türkiye resmi makamlarının uluslararası prosedüre uygun onay giriş - çıkış işlemleriyle Suriye içerisindeki program ve yardım dağıtımlarına götürmektedir. İHH ile hiçbir ilgisi olmayan ve şüpheli konumundaki kişilerin kendilerini aklamak adına verdikleri bu ifadeler, sanki kesin bir delilmiş gibi sunulmakta ve vakfımız töhmet altında bırakılmaktadır. Vakfımızın ulaşmış olduğu milyonlarca insan, oluşturduğu insani yardım ağı, gerçekleştirdiği faaliyetler kötü niyetli kimseleri rahatsız etmekte, bu sebeple de söz konusu kişiler vakfımızın faaliyetlerinin meşruiyetini ve güvenilirliğini zedelemeye çalışmaktadır. Ancak tüm bu engelleme çabalarına rağmen İHH İnsani Yardım Vakfı, 29 yıldır sürdürdüğü mücadelesine kararlılıkla devam etmektedir. Dezenformasyon ve karalama kampanyalarına göğüs gererek yardıma muhtaç insanlara hak ettikleri yardımları ulaştırmaya devam edecektir. Nitekim savaşın ilk başladığı andan itibaren, her gün on binlerce insanın mülteci durumuna düştüğü günlerde dahi İHH, sahada ilk ve en etkin şekilde rol alan sivil toplum kuruluşlarındandır. İHH, krizin ve savaşın başladığı 2011’den itibaren Suriye içinde kesintisiz insani yardım çalışmaları yapan tek sivil toplum kuruluşudur. BM Suriye Özel Temsilcisi De Mistura’nın danışmanı Jan Egeland, Suriye'deki ateşkes ve tahliyeler için "Başta İHH olmak üzere, tüm Türk sivil toplum kuruluşları bu tahliye operasyonunda çok çok önemli işlere imza atıyor. İHH büyük işler yaptı" diyerek vakfımızın çalışmalarını takdir etmiştir. Bu anlamda İnsani Diplomasi çalışmaları ile uluslararası standartlara uygun arabuluculuk ve barış görüşmeleri de vakfımızın çalışma alanlarındandır.
Sonuç olarak, çıkarları zarar gören kötü niyetli odakların saldırılarına maruz kalan vakfımız, misyonu ve inandığı değerler uğruna çalışmalarına devam ederek en ufak bir leke dahi sürülemeyen geçmişinden gelen tecrübesini geleceğe aktarmayı sürdürecektir. İHH, şeffaflık ilkesi gereği medya, sivil toplum, siyaset ve hukuk camialarıyla faaliyetleriyle ilgili bilgi paylaşımına her zaman hazırdır. İHH, tüm faaliyetlerini Türkiye ve uluslararası standartlarla uyumlu olarak, meşru bir şekilde yürütür. Vakfımızın yasa dışı her türlü kişi, örgüt ya da yapı ile bağlantılı olduğuna ilişkin ciddiyetten uzak iddiaların muteber olmadığı kamuoyu tarafından da bilinmektedir. Fakat son dönemde yaşanan yoğun karalama kampanyalarına sessiz kalmamak adına bu metin, saygıdeğer kamuoyuyla paylaşılmaktadır.
Saygılarımızla.