Cumhuriyet gazetesi attığı manşetlerle ülkenin bütünlüğünü hedef aldı, Türkiye'ye müdahale etmeye çalışan güçlerin tetikçisi gibi hareket etti. Özellikle 2013 yılı haziran ayında patlak veren Gezi olayları gazetenin kaos lobisi ile olan ittifakını deşifre etti. Ülkenin yakılıp yıkıldığı kalkışmayı manşetleri ile kutsayan gazete, Türkiye'nin Suriye ve Ortadoğu'da aktif rol oynamasından rahatsız olan uluslararası güçlerin de tetikçiliğini yaptı.
Türkmenlere yardım götüren tırları durduran FETÖ'cü hainlerle ittifak kuran gazete, malzemelerin terör örgütü DAEŞ'e gittiğini öne sürdü. “İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar", “MİT suç işledi", “Erdoğan'la IŞİD'i yenemeyiz" gibi manşetlerle Türkiye'yi terör destekçisi ülke konumuna düşürmeye çalışan gazetenin bu haberleri, Ankara karşıtı lobilere malzeme oldu. İşi daha da ileri götüren gazete, Türkiye'de eğitilerek Suriye'ye gönderilen ÖSO askerlerini “MİT'ten cihatçı sevkiyatı" diyerek DAEŞ'li olarak göstermişti.
Bu süreçte gazetenin terör örgütü PKK ile yakınlığı da dikkat çekti. Hendekler kazarak Doğu ve Güneydoğu'yu savaş alanına çeviren teröristleri görmezden gelen Cumhuriyet, operasyonları yürüten güvenlik güçlerini suçladı. PKK ağzıyla haber yapan gazete, 'Nubaybin yerle bir' başlığıyla yaptığı manşet haberinde, devletin her yeri yakıp yıktığı imasında bulundu. Hatta her fırsatta Atatürkçülük iddiasında bulunan Cumhuriyet, operasyon bölgesine asılan Türk bayraklarından duyduğu rahatsızlığı da açık açık sütunlarına taşıdı.
Cizre'de köşeye sıkışan teröristlerin imdadına da Cumhuriyet yetişti. Hainleri kurtarmak için uydurulan 'bodrum' yalanı, “Bodruma baskın: Onlanca ölü" başlığı Cumhuriyet tarafından ülke gündemine taşındı. Hainlerin sesini duyurmak için Kandil'e adam gönderip yazı dizisi yaptırmakta da sakınca görmeyen gazete, “dağda yerlere sigara izmariti bile atılmadığını" iddia ederek teröristleri şirin göstermeye kalkıştı. 17-25 Aralık süreci de gazetenin FETÖ ile ilişkilerini zirveye taşıdı.
FETÖ'cü hainlerin uydurduğu her yalan gazetede manşet oldu. Darbe girişiminde bulanan FETÖ'cü savcılar bir bir gazetetenin manşetlerinde arzı endam etti. Gazetenin eski Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın FETÖ ile maddi çıkar ilişkisi de günlerce konuşuldu. 15 Temmuz öncesinde darbeyi meşrulaştırıcı yayınlar da neredeyse açık müdahale çağrısına dönüştü.