İstihbarat Daire Başkanlığı, mahkemeye gönderdiği yazıyla paralel örgütün ‘Tahşiye Grubu El Kaide ile irtibatlıydı’ iftirasını boşa çıkardı. Yazıda grubun terör örgütü olduğuna dair, İstihbarat Dairesi, Bakanlar Kurulu ve uluslararası kurumların kararlarında her hangi bir kayda rastlanmadığı belirtildi
Bugün Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek Tahşiye Grubu davasında önemli bir gelişme yaşandı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nın, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği yazıyla Tahşiye grubuna yönelik paralel kumpas kurulduğu belgelendi. FETÖ lideri Fetullah Gülen'in Pensilvanya'dan verdiği talimat sonrasında Emniyet ve yargı içindeki paralel yapının terör örgütü yaftasıyla tutuklayarak yargılattığı Tahşiye grubu için önemli bir gelişme yaşandı.
Tahşiye davasının görüldüğü Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğüne bir yazı yazarak Tahşiye grubunun terör örgütü olup olmadığı, her hangi bir terör örgütü ile bağlantısının bulunup bulunmadığına dair rapor istedi. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Kenan Daşkın'ın talimatıyla gerekli araştırmalar yapıldı.
İstihbarat Daire Başkanlığı başta olmak üzere, Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, Bakanlar Kurulu kararları ile uluslararası kurumların kayıtlarında herhangi bir kayda rastlanmadı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Kenan Daşkın imzasıyla Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen cevabi yazıda: “Molla Muhammedciler ve Tahşiyeciler adıyla her hangi bir terör örgütünün kaydına rastlanılmamıştır. Bahse konu grubun El-Kaide, İBDA-C, Hizbullah ile bağlantılı olduğuna dair bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Sonuç olarak belirtilen grubun, terör
örgütü olduğuna yönelik İstihbarat Daire Başkanlığı kayıtlarında, Bakanlar Kurulu Kararlarında ve Uluslararası Kurumların kararlarında her hangi bir kayda rastlanılmamıştır” ifadeleri kullanıldı.
Mahkemeye gönderilen yazı ile paralel yapının kumpas kurulmadığı iddiasıyla ilgili gündeme getirdiği en büyük argüman olan “Emniyet İstihbarat, Genelkurmay İstihbarat ve MİT'in Tahşiye grubuna ilişkin “terör örgütü” raporları, resmî açıklama ve resmî yazıları” iddiaları da çökertildi. Emekli imam Mehmet Doğan'la birlikte çok sayıda kişi Gülen'in talimatıyla gözaltına alınmış ve terörle ilişkilendirilerek safdışı bırakılmak istenmişti.