İki şüpheli, polisteki işlemlerinin ardından 'kasten öldürme' suçlamasıyla sevk edildikleri adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Antalya'da Şadiye Öztürk'ü öldüren Serkan Doğan ile azmettirici Necmi Kılıç hakkındaki iddianame, Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, eve hırsızlık amacıyla giren Doğan'ın, yaşlı kadını göğüs kısmındaki kaburgaları kırılıncaya kadar dövdüğü, 17 kez bıçakladığı ve yastıkla boğduğu belirtildi. İddianamede, katil zanlısı Doğan’ın evden 100 lira çaldığını belirterek, “Gidip o paraya ayran ve poğaça alıp yedik" sözlerine de yer verildi.
Apartmanın giriş katında oturan Şadiye Öztürk (86), yalnız yaşadığı evinin salonunda ölü bulundu. Salon duvarlarındaki kandan yola çıkan polis, olayın cinayet olabileceği ihtimali üzerine çalışma başlattı. Antalya Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, bölgede bulunan güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye aldı.
Evin karşısında bulunan bir caminin güvenlik kamerası görüntülerinden 2 şüphelinin eşkali belirlendi. Şüphelilerden Necmi Kılıç (59), cinayetten 2 gün sonra cami tuvaletinde, Serkan Doğan (20) ise saklandığı evde yakalandı. Şüpheliler ilk ifadelerinde, tek yaşadığını gözlemledikleri yaşlı kadının, altın ve parasının çok olduğunu düşünerek olayı gerçekleştirdiklerini kaydetti. İki şüpheli, polisteki işlemlerinin ardından 'kasten öldürme' suçlamasıyla sevk edildikleri adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İDDİANAME MAHKEMECE KABUL EDİLDİ
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianame Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. 11 sayfalık iddianamede cinayetin tüm detaylarına yer verildi.
Sanıklarından Serkan Doğan ifadesinde cinayeti işlediğini itiraf ederek, “Bir yıl önce Antalya'ya çalışmaya geldim. Ancak iş bulamadım. Kaldığım cami avlusunda adının sonradan Necmi Kılıç olduğunu öğrendiğim Hasan isimli kişi ile tanıştım. Bu kişi bana bir gece uyuşturucu içirdi. Bana tecavüz etmeye kalkıştı. Bir süre sonra Hasan bana caminin karşısındaki apartmanın giriş katında yaşlı bir kadının kaldığını ve yalnız yaşadığını söyleyerek, hırsızlık yapmamı istedi. Hatta bana 'Serkan oğlum sen genç adamsın. Yoluna bak. Hem hızlısın hem çevik. Şu evlere gir, bir şeyler topla, beni de kurtar, kendini kurtar. Bak karşıdaki oturan yaşlı kadının altın ve paraları çok. Gece girer, çıkarsın' dedi. Ben başımı belaya sokmak istemeyeceğimi söyleyince bana bu kez 'yap işte, bir şey olmaz. Ben üstlenirim' diyerek beni ikna etti" dedi.
'YASTIK İLE YÜZÜNE BASTIRDIM'
Saat 02.00 sıralarında Hasan'ın kendisine içerisinde uyuşturucu olan sigara verdiğini kaydeden Serkan Doğan, şunları anlattı:
“Saat 03.00'te Hasan ile birlikte yaşlı kadının evinin önüne kadar yürüdük. Sonra Hasan ikimizin dikkat çekeceğimizi söyleyerek yanımdan ayrılarak camiye gitti. Ben de yaşlı kadının evinin balkon kapısını açtım. Ardından kapının arkasındaki ızgara demir kapıyı itekleyince açıldı. İçeri girdim. Evde kimsenin olmadığını düşünerek ışıkları yaktım. Evde değerli eşya aramaya başladım. Evin girişine göre sol kısımda bulunan ön odaya da girip ışığı yaktığımda, yer yatağında yaşlı bayanın yattığını gördüm. Bayan aniden uyanarak 'hırsız var' diye bağırdı. Paniğe kapıldım. Sussun diye yüzüne yumruk atmaya başladım. Çığlık atınca yere yatırdım. Yerdeki yastık ile yüzüne bastırıp sesini kesmesini sağladım. Tekrar diğer odaya geçtiğimde bayan yine 'imdat' diye bağırarak pencereye vurdu. Bunun üzerine mutfağa giderek tezgah üzerindeki ekmek bıçağını aldım ve karın bölgesine 3-4 kez sapladım. Sonra tekme attım. Bayan kafasını duvara çarparak yere düştü. Başından kan gelmeye başladı. Bayan hareketsiz kalınca, o odayı da karıştırdım ve çekmedeki 100 TL'yi alarak çıktım. Bıçağı da sokaktaki çöp konteynerine attım. Hasan'ın yanına gittim ve ona kadının uyandığını, bağırmaya başladığını ve bıçakladığımı söyledim. Hasan da bana 'niye yaptın? Yapmasaydın. Bak beni bu işe karıştırma. Polis seni yakalarsa benim adımı verme. Kendin yaptığını söyle. Beni söylerken ben de seni yakarım' dedi. Evden aldığım 100 TL'yi istedi. Ancak ben vermedim. Gidip o paraya ayran ve poğaça alıp yedik."
'SERKAN BANA İFTİRA ATIYOR'
Şüpheli Necmi Kılıç ise savunmasında, 8 yıldır Antalya'da yaşadığını, 2018 yılında piyasaya sahte 100 dolar sürmekten dolayı yakalanıp cezaevine girdiğini ve olaydan 8 ay önce pandemiden dolayı izinli olarak çıktığını söyledi.
Serkan Doğan ile olaydan 20 gün önce tanıştıklarını ifade eden Kılıç, “Serkan'la olay günü saat 03.00'e kadar oturduk. Sonra ben yatmak için yanından ayrıldım. Serkan da tuvalete gideceğini söyleyerek yanımdan gitti. Bir süre sonra Serkan beni uyandırdı. Nereden geldiğini söyleyince cami de yattığı yerde başkasının yattığını ve o yüzden tekrar yanıma geldiğini söyledi. Bana herhangi bir şey anlatmadı. Hırsızlık için bir eve gittiği, kadının uyandığı, kadını bıçakladığı şeklinde aramızda bir konuşma geçmedi. Bayanı kimin öldürdüğünü bilmiyorum. Ayrıca ben Serkan'a tecavüz etmeye de çalışmadım. Bana iftira da bulunan Serkan Doğan'dan davacı ve şikayetçiyim" diye konuştu.
KORKUNÇ GERÇEĞİ OTOPSİ RAPORU ORTAYA KOYDU
Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporunda ise yaşlı kadının vahşice öldürüldüğü ortaya çıktı. Şadiye Öztürk'ün darp edilerek her iki taraftaki göğüs kaburgalarının ve burnunun kırıldığı, ayrıca 17 kez bıçaklandığı ve yastıkla boğulduğu belirtildi.
Cumhuriyet Savcısı, iddianamesinde her iki sanığın 'Nitelikli insan öldürme' ve 'Nitelikli yağma' suçlarından cezalandırılmalarını talep etti.
Duruşma önümüzdeki günlerde görülmeye başlanacak.