Demokrat Parti
h
alkın büyük desteğiyle 1950 seçimlerinde iktidara geldi. Ancak 27 Mayıs 1960'da Demokrat Parti'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü iddia edilerek askeri müdahale gerçekleştirildi. Bu darbe sonraki yıllarda gerçekleştirilen darbelerden farklı olarak emir-komuta zinciri içinde yapılmadı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun da tutuklananlar arasındaydı. 27 Mayıs darbesi bu yönüyle FETÖ'nün 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişimini hatırlattı. Darbe girişimi gecesi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar darbeciler tarafından rehin alınmıştı.
27 Mayıs 1960'da gerçekleştirilen askeri darbenin sonunda Milli Birlik Komitesi ülke yönetimini üstlendi. Komitede 37 düşük rütbeli subay ve emekli Orgeneral Cemal Gürsel bulunuyordu. Komite kararıyla anayasa ve TBMM feshedildi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere pek çok Demokrat Partili tutuklandı.
Darbe sebebi olarak Adnan Menderes'in “Ben bu orduyu yedek subaylarla da idare ederim" dediği iddia edildi. Yassıada yargılamaları esnasında Menderes, daha önce yedek subaylık yaptığını ve gücünü belirterek kendisini savunsa da bu cümlelerle 27 Mayıs darbesi meşrulaştırılmaya çalışıldı.
Yüksek Adalet Divanı tarafından Yassıada'da yargılanan Başbakan Adnan Menderes, 17 Eylül 1961'de Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan ile birlikte idam edildi.
27 Mayıs darbesi öncesinde İstanbul Belediye Başkanı Müşavirliği yapan Osman Çetin, darbenin olduğu dönemde görevli albaya Adnan Menderes'in Yassıada'ya getirilirken yanında olmak istediğini söyledi. Menderes'in İstanbul'a getirildiğinde Türk halkına son bir mesaj verdiğini belirtti. Çetin, Menderes'in Yassıada'ya gitmeden önceki son cümlelerini şöyle anlattı;
"Menderes geldi. Perişan, tıraş olmamış. Hakaretedenler, bağıranlar... Ben, Şefik Soyuyüce ve Kurmay Binbaşı Muzaffer Özdağ, uzun namlulu silahlar… Rahmetli Menderes oturuyor karşımızda. “Senin silahın yok teğmen?" dedi rahmetli. “Beni niye götürüyorlar?" diye sordu bana. “Ne yaptım ben?" dedi. (Ağlıyor bunları anlatırken.) Menderes sonra “Ama biz bir şey yaptık Türkiye'de" dedi. “Nedir Başbakanım?" dedim. “Türkiye'ye, Türk insanına bir istikamet verdik. Biz Türk insanına demokrat olmanın, kendi hakkına sahip olmanın önemini ve ciddiyetini anlattık ve kavrattık. Yani kendisinin de herkes gibi hakkına, iradesine sahip bir Türk insanı olduğunu anlatmaya çalıştık" dedi. “Başka söyleyeceğiniz var mı efendim?" dedim. “Allah yardım etsin" dedi. Orada indirdiler adamı. Veda ettim."