İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Afrika'da Türkiye'ye geliş için vize verilirken parmak izi alınacağını, bu alandaki sistemin kurulduğunu bildirdi. Çataklı, "Medya Temsilcileri ile Göç Buluşması Toplantısı"nda Türkiye'nin göç politikalarına ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Göç konusunun bugünün meselesi olmadığını farklı sebeplerden dolayı dünyanın göçle karşı karşıya olduğunu belirten Çataklı, yaklaşık 4 milyon yabancının yaşadığı Türkiye'nin en çok göçmene ev sahipliği yapan ülke konumunda bulunduğunu dile getirdi.
Göç sorununun kaynağında çözülmesi gerektiğine işaret eden Çataklı, Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere devletin bütün kurumlarıyla kaynak ülkelerle doğrudan temaslar yürütülmeye çalışıldığını anlattı.
İsmail Çataklı, Türkiye'nin insani yardımlar konusunda da öncü olduğunu, Afganistan'a da cuma günü üçüncü yardım treninin gönderileceğini kaydetti.
"1316 kilometrelik sınırımızın güvenlik duvarı tamamlanmış olacak"
Sınır güvenliğine de değinen Çataklı, "Bu yıl sonunda ihale aşamasındakiler ve bitenlerle birlikte 1316 kilometrelik sınırımızın güvenlik duvarı tamamlanmış olacak." bilgisini paylaştı.
Geri gönderme merkezleriyle ilgili çalışmaları da anlatan Çataklı, kapasite artırımları yapıldığını, Avrupa'nın tamamındaki geri gönderme kapasitesi kadar fiziki alana ulaşıldığını söyledi.
Çataklı, İran'da, sınıra yakın bölgelerde ciddi bir Afgan nüfusunun bulunduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin, Suriye'de operasyon yaparak güvenliği sağlanan bölgelerdeki nüfusun katlanarak çoğaldığını ifade eden Çataklı, "Suriye'ye 486 bin kişi döndü. Bunlar, büyük çoğunluğu Türkiye'nin operasyon yaparak güvenliğini sağladığı, normalleştirdiği bölgelere olan dönüşler." dedi.
Göçmenlerin uyumuna yönelik yapılan çalışmalara da değinen Çataklı, Türkçe eğitimleri de verildiğini dile getirdi. İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, şöyle devam etti:
"Yeni bir planlamaya gittik. Bir mahallenin nüfusunun yüzden 25'inden fazla yabancı varsa orayı yabancıların ikametine kapatıyoruz. O mahalleye ikamet için yeni kayıt almayacağız. Bunu mahalle mahalle yaptık. Toplam nüfusun yüzde 25'ini geçtiği için Türkiye'de 781 mahalleyi kayıtlara kapatmış oluyoruz. Yabancıların yoğunlaştığı yerlerde metruk binalarda, sağlıksız koşullarda, bazen konut bile olmayan iş yeri gibi yerlerde ikamet ettiklerini görüyoruz. Önceliğimiz, ikamete kapattığımız yerlerde metruk binaların ortadan kaldırılması, konut olmayan ama konut gibi kullanılan yerlerin boşaltılmasını sağlamak.
Yapılan çalışmayla yoğunluğun düşürüleceğine değinen Çataklı, "Kimseyi yakasından paçasından tutup, zorla alıp götürdüğümüz yok." değerlendirmesinde bulundu. Bu konuda bilgilendirmeler yapılacağını, süreler verileceğini bildiren Çataklı, ikamete kapatmanın mevzuata ve uluslararası hukuka uygun olduğuna dikkati çekti.
Yabancılara ikamete kapatılan iller
Soru üzerine Çataklı, bazı illerin yabancılara ikamete kapatıldığını bildirdi. Çataklı, "Geçici korumaya kapatılan, uluslararası korumaya kapatılan, bir de her ikisine birden kapatılan iller var. Geçici ve uluslararası koruma kaydına kapatılan iller Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Düzce, Edirne, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Muğla, Sakarya, Tekirdağ, Yalova." bilgisini paylaştı.
Vizeyle Türkiye'ye gelen ve daha sonra pasaportlarını imha ederek dönüş yapmayanların bulunduğunu kaydeden Çataklı, bu durumun da kişilerin tespitini zorlaştırdığını, yakalananların savaşlar nedeniyle ülkelerini terk ettiklerini ileri sürdüğünü anlattı. Bu konuda Dışişleri Bakanlığıyla çalışma yapıldığını, vize verilen noktalara parmak izi cihazlarının gönderildiğini bildiren Çataklı, "Afrika'da vize verilen bütün ülkelerde parmak izi alınmasına başlıyoruz. Sistem kuruldu, testleri yapıldı. Vize başvurusunda parmak izlerini alacağız. Türkiye'ye geldikten sonra kimlik bilgilerini imha etmiş olsalar bile parmak izinden kim olduğunu belirleyeceğiz. Bu anlamada düzenli göçten düzensiz göçe geçiş konusunu büyük oranda halletmiş olacağımızı düşünüyorum." diye konuştu.
"Doğrudan geçici koruma statüsü vermeyeceğiz"
Son dönemde Suriye'den ekonomik sebeplerle çoğunluğu erkek olan bir nüfus hareketi olduğuna dair tespitlerin yapıldığını aktaran Çataklı, Suriyelilere geçici koruma statüsü verilmesiyle ilgili başlatılacak yeni uygulamayı da anlattı.
Bakan Yardımcısı Çataklı, "Kaydolmamış, yeni gelmiş Suriyelilere doğrudan geçici koruma statüsü vermeyeceğiz. Bundan sonra bunları önce kampa alacağız, kamplarda araştıracağız. Geçici korumaya ihtiyacı var mı, yok mu, hangi sebeplerle geldi, bakacağız. Suriye'den, özellikle Şam ve çevresinden ekonomik anlamdaki göç hareketliliğine müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'nin neresinde yakalanırsa yakalansın belirlediğimiz kamplar var, o kamplarda ikamete mecbur bırakacağız. Geçici koruma statüsünü orada değerlendireceğiz." şeklinde konuştu.
Soru üzerine kısa dönem turizm ikametine de değinen Çataklı, yeni dönemde turistik sebeplerle Türkiye'de ikamet almak isteyenlere ikamet verilmeyeceğini sözlerine ekledi.