Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına, tutuklu sanık Cerrah ve avukatı katıldı.
Savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapması için söz verilen Cerrah, isnat edilen suçlamaların somut delillere dayanmadığını, lehinde kullanılabilecek delillere ise iddianamede yer verilmediğini ileri sürdü.
Yaklaşık 30 yıl Polis Akademisinde görev yaptığını, bu sürede hukukun üstünlüğünü savunduğunu belirten Cerrah, demokrasiye inanan, darbe karşıtı bir kişiliğinin olduğunu öne sürdü.
Sanık Cerrah, 17/25 Aralık sürecinde yaptığı açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamındaki değerlendirmelerden ibaret olduğunu iddia etti.
Oğlunu ziyaret amacıyla yurt dışına çıkacağı sırada uçakta gözaltına alındığını söyleyen Cerrah, bu nedenle firar etmekle suçlandığını hatırlattı.
Cerrah, gözaltına alınacağı sırada bazı belgeleri imha etmeye çalıştığına ilişkin dava dosyasındaki tespitin gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek bir kağıdın sadece boş kısmını kestiğini savundu.
Aleyhindeki tanık beyanlarını da kabul etmeyen Cerrah, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullandığına ilişkin tespiti reddetti.
Üzerinde ele geçirilen 1 doların, cüzdanındaki 80 doların arasından çıktığını öne süren Cerrah, suçsuz olduğunu savunarak beraatini talep etti.
Sanık avukatının savunmasının ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı.
Buna göre sanık Cerrah, "silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan 12 yıl 9 ay hapisle cezalandırıldı.
Hakkında takdir indirim hükümleri uygulanmayan Cerrah'ın tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı.