Mersin'de yaşayan İsmail Bal (23), Seyfettin Orhan (24) ve Çağrı Acıkavak (27), FETÖ'nün sistematik işkeceleri yüzünden askeri okuldan ayrılmak zorunda kalan üç genç. Yaşadıkları zor günleri anlatan gençlerin tek bir isteği var iade-i itibar. 2006 yılında Kuleli Askeri Lisesi'nde eğitimini tamamlayan ve Kara Harp Okulu'na başlayan Seyfettin Orhan 2013 yılında okulu bırakmak zorunda kalmış. Orhan yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Ağustos ayında intibak kampına başladığımız andan itibaren sistematik bir şekilde belli öğrencilere karşı işkence ve mobbing uygulanmaya başladı. Önce herkese aynı davranıldığını düşündük, ama sonra belli öğrencilere uygulandığını, bu öğrencilerin bir şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri'nde uzaklaştırıldığı ve ayrılmak zorunda bırakıldığını gördüm."
“Amfide ağustos ayında kalorifer yanardı. Kapı ve pencereler kapalıydı. Sabaha kadar çeşitli eğitimlere maruz kaldık. Gece bir arkadaşımız istifra etti. Bütün arkadaşlarımızı bu yüzden süründürdüler. Herkesin kıyafeti kirlendi. Ağlayan, üzerine basılıp geçilen, tekmelenen arkadaşlarımız vardı. Disiplin notumla oynamaya başladılar. Bunun gibi işkence ve mobbing sonucu bırakmak zorunda kaldım. Okulu bırakan arkadaşlarımızın dava açacak paraları dahi yok. Mağdurların hakkını savunmak için Hukuk okuyorum. Hakim, savcı, avukat olarak uğradığım haksızlığa karşı koymak istedim. Subay olamamak içimde kalan bir ukdedir.”
Okula girer girmez sabahlara kadar işkence amaçlı eğitimler yapıldığını anlatan İsmail Bal ise, ilerleyen saatlerde önlerine ayrılma dilekçelerinin koyulduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Bunu herkes imzalayıp ayrılacak' dediler. Bazı arkadaşlarımız ayrıldı. Kamp için İzmir'e geçtiğimizde, bize göre işkence olan uygulamalara maruz kaldık. Sınavlarda notlarımızla oynandı. Her sınavda aynısı oldu. Yazılıdan tam puan alıp, testten 1 puan aldığım oldu. Ayrılmasak bizi de yüzde 100 atacaklardı."
İtibarının kaybolduğunu ve yetkililerden iade-i itibarlarını talep eden Bal, daha sonra şunları söyledi: "Herkesin içinde insan onurunu zedeleyecek kelimeler sarf ediyorlardı bizlere karşı. Erkeklik onurumuza karşı kelimeler sarf ettikleri oldu. Bu durumdan sonra canıma tak etti ve dilekçemi verdim. Ayrılırken dilekçeye yaşadıklarınızı, ayrılış nedenlerini yazıyorsunuz. Bizim dilekçemizi yırtıp, üzerinde 'Ben askerlik mesleğine kendimi uygun hissetmiyorum. Bu nedenle bu mesleği bırakmak istiyorum' yazılı dilekçe verip imzalattılar. Yoksa çıkamayacağımızı söylediler."
2003 yılında Maltepe Askeri Lisesi'ne başlayan Çağrı Acıkavak ise, okulunun bitmesine birkaç ay kala ölçme değerlendirme kapsamında okuldan atıldı. Çok sevdiği askerlik mesleğini yapamamaktan dolayı kahrolan Acıkavak, iade-i itibarlarını almak için savaş verdiklerini söyledi.
FETÖ'cü askerler yüzünden, Astsubay Hazırlama Okulu'ndan mezuniyetine 3 ay kala art arda verilen disiplin cezaları sonrası atılan Alpaslan Esat Kayı, bu olay sonrası çevresinin “hırsızlıktan mı, soysuzluktan mı atıldı” şüphesiyle kendisine baktığını ve bu nedenle aile birliğinin bozulduğunu anlattı. 1991 yılında Çankırı Astsubay Hazırlama Okulu'nda askeri eğitimine başladığını söyleyen Kayı yaşadıklarını şöyle anlattı: “İlk yılım normal geçti ancak ikinci sınıfta anlayamadığım şekilde baskıya uğramaya başladım. Botu yanlış bağladığım için ceza yedim. Sigara içtiğimiz için arkadaşlar arasında bir tek ben ceza yedim, içtimaya 50 kişi geç kaldı sadece 2 kişi ceza aldık. Okuldan muzun olmama 2,5 ay kala mezun olmamı engelledi, 3 ay içerisinde 3 kez disiplin kuruluna çıkarıldım ve ihraç edildim. O dönem okulda kalan ve mezun olan sınıf arkadaşlarımdan tanıdığım 3 kişi, darbe girişimi sonrası FETÖ üyesi olmaktan tutuklandı.”
Maltepe Askeri Lisesi'nin ardından 45 günlük Kara Harp Okulu İntibak Kampı ve Kara Harp Okulu 1'nci sınıf ve sonrasındaki kamp döneminde FETÖ'cü subaylardan gördüğü işkencelerle bırakmak durumunda kalan Sertuğ Oğuz da, büyük fiziksel ve psikolojik baskılara maruz kaldığını söyledi. Bu işkenceler yüzünden okuldan ayrılmak zorunda kaldığını belirten Oğuz, “Benim gibi ayrılan 5 bin kişi var. TSK'dan ayrılan askeri öğrenciler platformunu kurduk. Sayın Cumhurbaşkanımız ve devlet büyüklerimiz uygun görürlerse kendileri iadeyi itibar bekliyor ve orduya tekrar katılma niyetinde olan arkadaşlarımız var. Hukuk fakültesinden mezun oldum ve stajyer avukat olarak FETÖ soruşturmasında bu vatan hainlerinin, en ağır şekilde cezalandırılmaları için dosyaya müdahil olmayı düşünüyorum” diye konuştu.
Kara Harp Okulunu 1. sınıfta bırakmak zorunda kalan 22 yaşındaki Murat Koyuncu, en büyük hayali olan askerlik mesleğinden ayıranlarla yargı önünde hesaplaşmak istiyor. Ailesinin vatan ve millet sevdalısı olduğunun çevresindeki herkes tarafından da bilindiğini söyleyen Koyuncu, “Üniformamı işkenceyle teslim ettirdiler. Aşık olduğum üniformalarımı teslim etmek zorunda kaldım. Biz vatan için canımızı her an vermeye hazırken, yerimize FETÖ'cüler askeri kadrolara yerleştirildi. O şerefli üniformaları hainler giydi. Biz ise hayallerimizden vazgeçmek zorunda kaldık. Şu anda o dönemde olan komutanlarımız FETÖ'nün darbe girişimi nedeniyle tutuklandı” diye konuştu.