İstanbul'daki Moda Deniz Kulübü'ndeki düğünü basarak Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın da bulunduğu 15 generali rehin alan Muharebe Arama Kurtarma (MAK) Tim'iyle ilgili ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Konya 3. Ana Jet Üssü'nden harekete geçerek düğünü basan 24 kişilik MAK'çı Astsubaylar'dan Ali Murat Karakuş ve Sezer Gülşen o gece yaşananları ifadelerinde anlattı. iki isim de tutuklanarak ceza evine gönderildi. Darbeci askerlerin, düğüne gelenler arasında Diyarbakır'daki bayrak indirme kriziyle gündem olan Diyarbakır 2. Hava Taktik Kuvvet Komutanı Korgeneral Nejat Bilgin'i görmezden geldiği ortaya çıktı. 2014'teki YAŞ kararıyla emekli edilen Bilgin, rahat tavırlarla spor arabasına binip sırra kadem bastı. Bilgin'in rahat tavırları ve o akşam gitmesine göz yumulması FETÖ ile birlikte hareket ettiği şüphelerine yol açtı.
Astsubay Sezer Gülşen ifadesinde darbe girişiminden bir gün önce kendisine MAK Bölük Komutanı Binbaşı Gökhan Maldar tarafından 15'inde eğitime gidileceğini haber verdiğini söyledi. İşte Gülşen'in darbe öncesi ve sonrası yaşadıkları: Binbaşı Gökhan Maldar, herkesin hazırlığını yapmasını gerektiğini söyledi. MAK timinde en kıdemli Başçavuş Yılmaz Bahar iki tim belirledi. Depo sorumlusu Başçavuş Yusuf Işık malzeme verirken normalde bize sıkıntı çıkarırdı ancak o gün 'Ne istiyorsanız alın. Bu tatbikat işi değil savaş çıkabilir' dedi.
15 Temmuz da 14 kişi sivil 3 araca bindik teçhizatlı bir şekilde. Moda'ya gidince beni dışarda görevlendirdiler. Kısa bir süre sonra Diyarbakır'da 2012'de görev yaparken 2. Hava Taktik Kuvvet Komutanı olan Korgeneral Nejat Bilgin içeriden sivil kıyafetli olarak çıktı. Kısa süre sonra otoparktan spor bir araç geldi. Fatih Suçatı bize işaret ederek aracın geçmesine izin verin dedi. Nejat Bilgin çok rahat bir şekilde ceketini çıkartarak arabayla ayrıldı.
Abidin Ünal, 'Ben kalkmıyorum' dedi. Daha sonra helikoptere bindirilerek Akıncılar Üssü'ne hareket ettiler. Generaller kelepçeliydi. Bunun bir darbe girişimi olduğunu o an anladım. Daha sonra Hava Harp Okulu'na geçtik. Bizi orada bırakıp gittiler. Teslim olmamız gerektiğini anladık. Ancak askerde ve poliste Fetullahcı hainlerin olacağını düşünerek ne yapacağımızı şaşırdık. Sonra Konya'ya gelerek teslim oldum. İstemeyerek de olsa darbe girişimine karışmış oldum çok pişmanım."
Astsubay Ali Murat Karakuş ise karayolu ile İstanbul'a geldiklerini TİM komutanlarının Fatih Suçatı ve Fatih Pancar olduğunu söyledi. Suçatı'nın kendilerine 'Aslında tatbikata değil İstanbul Samandıra'ya Hava Kuvvetleri komutanını korumaya gidiyoruz' dediğini söyleyen Karakuş, “Kimse bu tuhaflığı, sorgulamadı" dedi.
Karakuş şunları söyledi: “Cep telefonlarımızı sim kartını çıkartarak topladılar. Simi telefonun arkasına yapıştırdık. 17.30'da Samandıra'da bulunan Kara Kuvvetlerine bağlı birliğe vardık.14 kişilik MAK timi saat 20.00- 20.30 sularında 3 araçla geldi. Bir tanesi sivil araçtı.
Moda'da talimatlar Binbaşı Gökhan Maldar'daydı. Dışarıdaki korumalardan direniş göremedim. Korumalarla düğün salonuna girdik. Bağırarak salonu boşalttılar. Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ile yaklaşık 15 general oradaydı. Bir tanesi de benim üs komutanım Haluk Şahar'dı. Binbaşı Maldar, komutanları götürmek istedi. Komutanlar direnç gösterdi. Bize sert davranacağız dedi. Birkaç el ateş edildi. Helikopterle Yeşilköy Hava Harp Okulu'na indik. İki komutanı öğrenci koğuşlarına götürdük. Benim Konya 3. Ana Jet Üssü Komutanı da bu isimlerdendi.
16 Temmuz sabahı 06.30 sıralarında Yılmaz Bahar, 'Komutanları alın gidiyoruz' dedi. Komutanlar helikopterlere binip kalktı. Nereye gittiklerini bilmiyorum. Benle beraber dört kişi okulda kaldık. Dekanlığa gidince silahlarımızı, tuvalete bıraktık. 1 buçuk 2 saat televizyon izledik. Sivil kıyafetler giydik. 16 Temmuz 19.00'da Esenlere otogarından Rize'ye yola çıktık. Ertesi gün Rize'de otelde kaldık. Televizyondan izleyince darbe girişiminde yer aldığımızı anladık pişmanlık duyduk. Oğuz Haksal, Sezer Gülşen ve ben Konya'ya dönmeye karar verdik. Bizi arayan emniyet görevlilerine teslim olduk.