FETÖ'nün yargıda en etkin olduğu dönemde HSYK Başkan Vekilliği görevi yapan ve HSYK bildirisini yayımlayan Ahmet Hamsici'nin ifadesine ulaşıldı. İtirafçı olmasının ardından adli kontrolle serbest bırakılan Hamsici, 31 sayfalık ifadesinde örgütle lise yıllarda tanıştığını belirtirken, 2011 yılında Yargıtay'a ve Danıştay'a seçilen üyelerin isimlerin nasıl belirlendiğini de anlattı.
Hamsici, Adalet Bakanlığı'nda Tetkik Hakimi olarak görev yapmaya başlayınca Mustafa Kemal Özçelik (Eski HSYK üyesi) ile Engin Durnagöl'ün (Eski HSYK Genel Sekreter Yardımcısı) kendisini ve İbrahim Okur (eski HSYK 1. Daire Başkanı), Birol Erdem (Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı), Hüseyin Yıldırım'ı (Eski Adalet Akademisi Başkanı) sohbet toplantılarına davet ettiğini anlattı. O dönem söz konusu isimlerin de tetkik hakimi olduğunu söyleyen Hamsici, “Çok düzenli olmamakla birlikte 15 günde bir, ayda bir birbirimizin evinde sohbet toplantılarına davet etmeye başladık. Sohbetleri genellikle Özçelik ve Durnagöl yapardı” dedi.
Hamsici, 2010 yılında Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçilmesinden önce Genel Sekreter Mehmet Kaya'nın evinde toplandıklarını ve Yargıtay ile Danıştay ütesi olabilecek adayların tek tek incelendiğini söyledi. "Tetkik hakimler ile cemaat mensubu üyeler, listedeki isimler hakkında 'olumlu' ya da 'olumsuz' diye olumsuz görüş belirtiyordu" diyen Hamsici "Olumlu görüş belirttiklerinin hepsinin cemaat mensubu olduklarını gördüm. Cemaatin kimleri istediğini o evde öğrendik. Yapılan görüşmeler sonucu 160'üyenin seçildiği Yargıtay'a cemaatin daha önce belirlediği 108 adaydan 107 kişi aynen seçildi. Danıştay'da ise cemaatin belirlediği tüm adaylar seçilmiş oldu” ifadelerini kullandı.
17/25 Aralık darbe girişimin ardından kolluk kuvvetlerinin yetkilerinin kısıtlanması ile ilgili olarak yayımlanan HSYK bildirisine ilişkin ise Hamsici, şunları kaydetti: "İbrahim Okur beni odasına davet etti. Odaya gittiğimde Muzaffer Bayram ve Engin Durnagöl ile birlikte bir metin üzerinde çalışıyordu. İbrahim Okur hazırlanması talimatı verdiği bu metni birlikte o dönem Adalet Bakanı olan Sadullah Ergin Bey'e götürdük ve metnin kamuoyuna açıklanmasını istedik. Kendisi bu metni okudu ve açıklayamayacağını söyledi. Okur da 'sayın bakanım, siz bu metni açıklamazsanız biz Genel Kurul kararı şeklinde açıklayacağız' dedi. Ben Kurul Başkan Vekili olarak metni Genel Kurul'un gündemine aldım. Metnin Genel Kurul kararı olarak yayınlanmasına oy çokluğuyla karar verildi. Bu metnin hazırlanması talimatının kimden geldiğini bilemiyorum."
"Muhalefet şerhi yazıldıktan sonra genel sekreter yardımcılarından birini çağırdım ve kararın HSYK'nın internet sitesinde yayımlanmasını istedim. Bu karar internette yayımlandığı sırada 25 Aralık savcısı Muhammer Akkaş'ın adliye önünde bildiri dağıttığını gördüm. Bu savcının basın bildirisinden sonra bizim kararımız da medyada haber olunca bu olayın tesadüf olmadığını düşündüm. Burada beni birilerinin oyuna getirdiğini, bunun da Fetullah Gülen cemaati mensupları olduğunu anladım. Bizim bildirimiz Muammer Akkaş'a destek olarak algılanmış. Ancak benim kastım bu değildi."
Bildirinin yayınlanmasından sonra HSYK'nın yapısını değiştirmek için TBMM Adalet Komisyonu'nun çalışma yaptığını söyleyen Ahmet Hamsici, “Bir gün herhangi bir talimat vermediğim halde Muzaffer Bayram 66 sayfalık bir metni önüme koydu ve 'HSYK yapısıyla ilgili arkadaşlarla yaptığımız çalışmadır. Tasarı komisyondan bugün geçebilir ve bu çalışmanın komisyona gönderilmesi gerek' dedi. Yapmış olduğum incelemelerde komisyonda bulunan tasarının bazı maddelerinin Anayasaya aykırı olduğunu düşündüğüm için çalışmanın komisyona gönderilmesini uygun buldum ve gönderdim. Muzaffer Bayram ayrıca 'bu metni basına da verelim' dedi. Önce karşı çıktım ama sonra beni ikna etti. Genel Kurul'da alınan ve yayımlanan metin ile Adalet Komisyonu'na gönderilen çalışmanın Fetullah Gülen cemaatinden geldiğini tahmin ediyor ve biliyordum. Bu şekilde yaradığı işlemlerin onların işine yaradığını da kesin olarak biliyordum. Ancak cemaatin bu kadar kötü niyetli olabileceklerini o an için düşünmedim” ifadelerini kullandı.
2010 Anayasa referandumunun ardından Danıştay kontenjanından HSYK'ya seçilen Hamsici, Kurul üyesi olduktan sonra toplantıları Muzaffer Bayram'ın organize ettiğini, bu toplantılara diğer üyeler İbrahim Okur, Teoman Gökçe, Nesibe Özer, Ömer Köroğlu, Hüseyin Serter, Ahmet Kaya, Birol Erdem, Bülent Çiçekli, Ahmet Berberoğlu, Resul Yıldırım ile HSYK genel sekreter yardımcısı Engin Durnagöl'ün katıldığını belirtti. Bazı toplantılara İlyas Şahin(Yargıtay imamı) ve Nazmi Dere'nin de (HSYK imamı) geldiğini kaydeden Hamsici, "HSYK içerisinde bulunan diğer cemaat mensuplarının Şahin'e farklı bir şekilde saygılı davrandıklarını gördüm" diye konuştu.