Bundan 10 sene önce, 19 Ocak 2007 günü, gazeteci Hrant Dink, genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin önünde vurularak öldürüldü. Cinayetin faili Ogün Samast tutuklandı, azmettiren isim Yasin Hayal de müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Uzun süredir cinayetin örgütlü bir yapının olduğu görüşü dile getirildi. Cinayetin ardında FETÖ'nün olduğu ileri sürüldü. Dink cinayetinin Balyoz ve Ergenekon soruşturmalarına zemin hazırlamak için tasarlandığı belirtildi. Savcı yazısında, başarısız darbe kalkışmasına giden süreçte Hrant Dink suikastının atılan ilk kurşun olduğunu savundu.
Hrant Dink davasının mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz, 2012'de davayı kararı bağlarken örgüt olmadığını savunmuştu. Eryılmaz, 15 Temmuz'un ardından da FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı. 2007'de istihbarat daire başkanı olan Ramazan Akyürek ve istihbarat şube müdürü Ali Fuat Yılmazer tutuklu. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da sanıklar arasında. Akyürek sorgusunda, "Dink'e karşı eylem yapılacağı yönünde hazırlanan rapordan haberdardır. Bu raporu dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç bana sundu" dedi. Akyürek, Celalettin Cerrah'ın raporları imha etmesini istediğini öne sürdü. Cerrah ise bu iddiayı reddetti. Eski istihbarat daire başkanlarından Sabri Uzun da sanık sandalyesine oturdu. Uzun sorgusunda Ali Fuat Yılmazer'i işaret etti. Trabzon'dan gelen istihbaratı kendisiyle paylaşmadığını öne sürdü. Yılmazer de İstanbul'da gerekli önlemlerin alınmadığını ve sahte belge düzenlendiğini iddia etti.
Soruşturma jandarmaya da uzadı. 14 jandarma tutuklandı.
Hrant Dink, öldürüldüğü gün Agos'ta yayınlanan son yazısında aldığı tehditleri, "Kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim. Ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz" sözleriyle tamamlamıştı. Suikastın üzerinden 10 yıl geçti ancak davayı sonuçlandıracak kritik soruların cevabı hala netleşmiş değil.