Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Dünya Kadınlar Günü Programı’nda önemli mesajlar verdi: Son 15 yılda aile hayatında, iş dünyasında, eğitim, öğretim, sağlık ve diğer tüm alanlarda kadınların statüsünü yükseltmek için çok önemli çalışmalar yaptık. Başarımızın en önemli kriterlerinden biri kadınlarımızın istihdamdaki yeridir. İş gücüne katılımlarını ve istihdamdaki yerlerini yaklaşık 9 puan artırdığımız kadınlarımız bugün hayatın her alanında geçmişle mukayese edilemeyecek bir yere sahiptir.
Eğitim ve öğretimin başlığının şahsen sadece okulla sınırlı görmüyorum. Çocuk doğumu öncesinden başlayarak hayata gözlerini açtığı andan itibaren uzunca bir süre her şeyi annesinden öğrenir. Benim gözümde kadınlar, insanlığın öğretmenidir. Aile içinde kadının kimi zaman görünen, kimi zaman görünmeyen belirleyici rolü öğretmenlik vasfından gelir.
Ailede kadın iyi bir öğretmense, babanın, okulun ve toplumun eksiğini giderebilir. Her bir kanalı ayrı bir sorun, ayrı bir adeta kanalizasyon haline dönüşmüş olan medyanın şerrinden evlatlarımızı, ailelerimizi ve milletimizi koruyacak olan ilk ve güçlü kalkan yine kadınlar, yine annelerdir. Zaman zaman, kadın meselesi konuşulurken anne vurgusu yapmamızdan rahatsız olanların bulunduğunu biliyorum. Bunlara 5-10 televizyon dizisini, 5-10 medya maydanozunu da eklemek gerekir. Gerçekten de birileri ısrarla bizim validelerimizi, kadınlarımızı yanlış anlatmaya, yanlış göstermeye çalışıyor.
Varoluş gayesi sadece istismar olan, milletin ve İslam’ın değerleriyle hesaplaşmaktan başka hiçbir hedefi bulunmayan marjinalleri asla dikkate almayacağız. Son günlerde kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunan, İslam’da kesinlikle yeri olmayan, kendine göre bazı içtihatta bulunan kişiler din adamı olarak ortaya çıktı. Anlamak mümkün değil. Yani bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar, çok farklı bir dünyada, farklı bir asırda, zamanda yaşıyorlar.
Çünkü İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. İslam’ın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz İslam’ı, 14-15 asır hükümleriyle kalkıp da bugün uygulayamazsınız, böyle bir şey yok. Onun için de bugün İslam’ın uygulanması, yer, zaman, koşullar her şeyiyle, o da ne yapıyor, değişiyor. İslam’ın güzelliği de burada zaten, önemi burada. Şimdi birçok hoca efendi beni tefe koyup çalacak o ayrı mesele. Rabb’im bizi tefe koymasın, mesele orada.
Reklamın iyisi kötüsü olmadığı anlayışıyla dikkati çekmek, popüler olmak için söylenen sözleri asla kabul edemeyiz. Bu tartışmayı dinimizin kavramlarıyla yürütmek sadece kadınlara değil inanın inancımıza da dinimize de haksızlıktır. Tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi dini hususların tartışılmasında da seviyeler var. Bakıyorsun birisi sünneti, öbürü icmayı tartışıyor. Bizim mukaddes kitabımız Kur’an’dır. Kur’an’a ters değilse mesele bitmiştir. Amacın hasıl olması için amaca giden yolun doğru ve düzgün olması şart.
Afrin’de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısının 3089’a çıktığını belirten Erdoğan, “En önemli yerler tek tek düşüyor. İnşallah Afrin de bitecek. Aynen Cerablus gibi. Orayı nasıl bitirip sahiplerine teslim ettiysek, 140 bin insan geri döndü, Afrin’e de en az 140-150 bin belki 200 bin kişi geri dönecek” dedi. Erdoğan, şu anda 800 kilometrekareye yakın bir alanın Türkiye’nin kontrolü altında olduğuna işaret ederek, “Cerablus, 2 bin kilometrekareydi, kontrolümüze aldık. Burası da yaklaşık 2 bin kilometrekare. Bunun tamamını da inşallah kontrolümüz altına aldığımızda, Afrinli kardeşlerimiz gelip yerleşecek. Biz, işgal için girmedik. Biz, sadece teröristlerden buraları temizlemek için oradayız. İşimiz bittiği andan itibaren gerçek sahiplerine orayı teslim ederek, asıl görev alanımıza döneceğiz” diye konuştu.
Erdoğan, “Türkiye olarak Suriye topraklarında yürüyen bu operasyonun hedefleri bizce belli. Durmayacağız. Şu ne der, bu ne der, bunların hiçbiri bizi ilgilendirmiyor. Biz adaletin tesisi için ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Amerika, Batı, tamam da sizin burada ne işiniz var? Bizim 911 kilometre sınırımız var. Biz devamlı tacize uğruyoruz. Sizin ne işiniz var burada? 20 tane üs kurmuşsun Kuzey Suriye’de. Ne işin var? 5 bin TIR silah getiriyorsun, 2 bin kargo uçağıyla silah, mühimmat getiriyorsun. Kime karşı? ‘DEAŞ’ı temizledik’ diyorsun. Madem ki DEAŞ’tan burayı temizledin, şimdi bu silahlar burada niye, neden? Yoksa bizim için mi bunları getiriyorsun? ‘Bak’ dedim, şunu bilin; biz bir ölürüz, bin diriliriz ve bu yolda böyle gideceğiz” dedi.