Mübarek Ramazan ayı başlıyor. Kovid salgını sebebiyle iki yıldır buruk geçen Ramazan günleri bu yıl büyük bir coşkuyla karşılanıyor. İstanbul İl Müftüsü Prof. Safi Arpaguş, Ramazan’ın manevi anlamda bize bir kurtuluş imkanı sunduğunu söyledi.
11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayı yarın başlıyor. Tüm dünyayı etkisine alan pandemi sebebiyle iki yıldır buruk geçen Ramazan günleri bu yıl büyük bir coşkuyla karşılanıyor. İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş ile Ramazan'ı ve İstanbul'daki Ramazan hazırlıklarını konuştuk.
- Kur'an-ı Kerim bize "Ey iman edenler sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi size de oruç farz kılındı" şeklinde orucun farziyetini ifade eder. Dolayısıyla bir defa Ramazan ayının bizim katımızda değerli olmasının birinci sebebi o aya mahsus ibadetin olmasıdır. İkincisi ise bu ayda Kur'an-ı Kerim'in inzal edilmiş olmasıdır. Kur'an-ı Kerim'de, "Bu Ramazan ayı öyle bir aydır ki insanlara hidayet rehberi olarak Kur'an-ı Kerim bu ayda size gönderildi" buyurulur. Bu nedenle Kadir Gecesi'nde Kur'an’ı Kerim'in inmeye başladığı geceyi idrak ederiz. Kadir Gecesi Kur'an'da bin aydan daha hayırlı bir gece olarak ifade edilir. Bin ay, seksen küsur yıla tekabül eder ve aslında bir ömür demektir. Bu, manevi anlamda bize bir kurtuluş imkanı sunuyor. Ramazan aynı zamanda, Müslümanın kendi içine döndüğü, nefis terbiyesi yaptığı bir yenilenme ayı olarak karşımıza çıkar. Bundan dolayı Ramazan ayı mübarek ve bizler için önemli bir aydır.
ORUÇ AHLAKİ GÜZELLİKLERLE SÜSLENMELİDİR
Oruç ibadeti, imsak vaktinden iftar vaktine kadar yemeden, içmeden ve bedeni arzulardan uzak kalmaktır. Fakat orucun kamil bir oruç olabilmesi için insanın ahlaki zaaf olabilecek her türlü şeyden de sakınması gerekir. Ahlaki zaaf olarak görülebilecek hasletlerimizi terk etmediğimiz sürece oruç ibadetinden çok fazla bir fayda elde edemeyiz. Öncelikle oruç tutan kişinin gözünü sakınması harama bakmaması gerekir, kulağını sakınması kötü sözler işitmemesi ve taşımaması gerekir. Dilini korumalıdır. Oruçlu bir insan kötü söz söylememeli ve kırıcı olmamalıdır. Cenab-ı Hakk’ın “Oruç benim içindir, onun mükafatını ben veririm” dediği çok özel bir ibadet böyle ahlaki güzelliklerle ve meziyetlerle süslenebilirse daha faydalı olur.
HATİMLE TERAVİH GELENEĞİ DEVAM EDİYOR
- Ramazan-ı Şerif Kur'an-ı Kerim ayıdır. Hatim ve mukabele geleneğimiz Ramazan ayına hastır. Çünkü Sevgili Peygamberimiz vefatından önce Kur'an-ı Kerim tamamlandığında her sene bir defa Kur'an'ı Cebrail a.s ile kontrol amaçlı mukabele ederken o sene iki defa okumuş. Bu sünneti seniyye bizim toplumumuzda canlı olarak yaşatılır. Hafızlarımız özellikle unutmamak için ezberden okurlar ve diğerleri onu mushaftan takip ederler. Bu Hz. Peygamber'in sünnetidir. Hem Kur’an okunup, hem ibadet edilen hatimle teravih namazlarımız vardır. Hafızlar her rekatta bir sayfa okur ve 20 rekat teravihte her gün bir cüz okunur. 20 günde Kur'an-ı Kerim’in 30. cüzü tamamen okunur. Aksatmadan cemaate katılan bir Müslüman Ramazan ayının sonunda Kur'an'ı baştan sona okumuş ve dinlemiş olarak bir başka hususiyeti yakalar. İstanbul’umuzun aşağı yukarı her semtinin birkaç camisinde hatimle teravih uygulamalarımız devam ediyor.
BEREKETİNDEN İSTİFADE EDİYORUZ
Ramazan ayına mahsus olan fitre vermenin dışında zekat, sadaka, fidye bu gibi ibadetler her zaman yapılabilir. Ancak bu ayın bereketinden istifade etmek için toplumumuz bu tür hayırlarını da Ramazan ayına tahsis etmeyi önemli buluyor. Biz yaygın bir teşkilatız. Toplumun röntgenini çekmekte ve ihtiyaç sahiplerini bulmakta zorlanmıyoruz. Bu yaygınlıktan dolayı, ulaşabildiğimiz tüm ihtiyaç sahiplerine Ramazan ayında destekleri sürdürüyoruz. Diğer aylarda da yaptığımız bu yardımları daha da yoğun bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Ülkemizde olduğu kadar Afrika’dan Balkanlar’a, Asya’dan Ortadoğu’ya ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmaya gayret ediyoruz. Halkımız da bu konuda rehberlik edebildiğimiz ölçüde, bize son derece destek veriyor. Türk Diyanet Vakfı çok büyük ve güçlü bir vakıf, teşkilatın genişliği oranında her yerden yardım geliyor. Bu yardımlar ihtiyaç sahiplerine imkan dahilinde iletilmeye çalışılıyor. Halkımız Ramazan ayının daha bereketli sevabının daha kat kat olduğuna inanıyor ve bu mübarek günleri değerlendirmek için ihtiyaç sahiplerine yardımlarını artırıyor.
Dosdoğru olmak üzerine konuşacağız
- -Bu yıl Ramazan'ın teması olarak hangi kavramı seçildi?
- Diyanet İşleri Başkanlığımız her yıl Ramazan'da Kur’an kavramlarından bir tema belirleyerek onun hakkında bilinçlendirme yapmak üzere bir tercihte bulunuyor. Bu yılki kavramımız “doğruluk”. Doğru olmamız ve doğrularla beraber olmamız gerektiğiyle ilgili Cenab-ı Hakk'ın emrettiği üzere dosdoğru olmak gerektiği konusunda Kur’an-ı Kerim'de ayetler var. Bu doğrultuda İslam ahlakının da önemli kavramlarından birisidir. Hem ferdin hayatını hem de toplumun düzenini sağlayacak önemli bir kavram. Hz. Peygamber'in hadis-i şeriflerinde doğru olmanın, sadıklarla beraber olmanın önemine atıfta bulunulur. Dolayısıyla bu Ramazan ayında da toplumumuzda genel ahlaki kuralların, erdem ve faziletlerin yaygınlaşması amacıyla doğruluk teması üzerinden hareketle bir bilinçlendirme yapılması hedefleniyor. Dinimizin, geleneğimizin, ahlakımızın bizlere bu konudaki tavsiye ve emirleri camilerde, medya ve iletişim araçlarıyla anlatılacak. Ramazan ayında insanların dini konulara daha dikkat ettiği bir dönemde böyle bir kavramı ön plana çıkarmak önemliydi.
İstanbul’da coşkuyla karşılayacağız
Teravih namazını pandemi nedeniyle iki yıldır kılamıyorduk. Bu sene inşallah omuz omuza kılacağız. Geleneğimizde olan enderun usulü teravihler canlanmaya başladı. Belirli camilerimizde belirli günlerde enderun usulü teravihler kılınacak. Halkımız da eskiden yana bu uygulamaya rağbet gösteriyor. Ramazan’ın son 10 günündeki itikaf ibadeti için belirli camilerimiz hazırlanıyor. Tabii pandemi koşullarında imkan dahilinde bunları karşılamaya çalışıyoruz. İstanbul Müftülüğü olarak camilerimizin fiziki şartlarını elden geçirip, ibadete uygun ortamların camilerde sağlanması için azami gayret gösteriyoruz. Gerek teravih namazı, gerek mukabeleler, gerek hatm-i şerifler konusunda hazırlığımızı tamamladık. İki yıllık pandemiden sonra insanların Ramazan coşkusuna, ibadet hayatına özlem duyduklarını görüyoruz. Dolayısıyla onları hayal kırıklığına uğratmamak için her türlü hazırlığı yaptık. İstanbul çok büyük bir kent ve bu kentte elimizden geldiğince en güzel şartları sağlamaya çalışıyoruz. Ülkemizin milletimizin birlik beraberliğini temin etmek adına, milletimizin maneviyatını yükseltip her türlü güçlüğe karşı, manevi olarak onları takviye etmek adına camilerde vaazlarımızla hatimlerimizle, dualarımızla mukabelelerimizle bu manevi atmosferle inşallah insanlarımıza hizmet etmeye İstanbul’umuza hizmet etmeye gayret ediyoruz.
Ayasofya’da ilk kez teravih kılınacak
- -Ayasoyfa’da malum bu sene uzun bir aradan sonra ikinci kez Ramazan etkinlikleri yapılacak. Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi’ne özel bir programınız olacak mı?
- Ayasofya Camisi uzun yıllardan sonra ibadete açıldı. Fakat geçtiğimiz yıl pandemiden dolayı teravih namazı kılınamadı. 88 yıl sonra ilk teravih bu sene kılınacak. Ülkemizin seçkin hafızları namazlardan önce ve sonra mukabele okuyacak. Cuma, cumartesi ve pazar günleri enderun teravihi uygulanacak. İmsak vaktinde salalar okunacak yine bir Osmanlı geleneği olarak belirli günlerde imsak vaktinde temcit okunacak. Ramazan ayına has bestelenmiş eserler (temcitler) okunacak. Bunun yanında teravih namazı öncesinde İstanbul’un ilçe müftüleri ve bilinen vaizleri tarafından vaazlar verilecek. Önemli bir ziyaretgah olduğu için Ayasofya’da Ramazan ayını özel programlarla ihya etmeye çalışıyoruz.