Hava Kuvvetleri Komutanlığından 2010 yılında 'binbaşı' rütbesindeyken zorla emekli edilmeye çalışılan ve daha sonra istifa ettirilen Hakan Filiz, ordu içindeki paralel örgüte ilişkin önemli bilgiler verdi. 1985'te Kuleli Askeri Lisesi'ni kazandığını, bir yıl sonra, çalıntı sorularla okula girdikleri gerekçesiyle 80 öğrencinin okuldan atıldığını belirten Filiz, “Okul komutanımız Kurmay Albay Yaşar Büyükanıt'tı. Atılanlardan birine neler olduğunu sordum. Benim için bu konuşma 'milat' niteliğindedir. 'Bizi okuldan atacaklar, Biz Fetullah Gülen'in elemanlarının ortaokullardaki başarılı gördüğü ve daha sonra soruları vererek bu okula soktuğu çocuklarız. Bizi atacaklar ama önümüzde ve arkamızda gelenler var. Başka okullarda okuyanlar var. Biz Türkiye'nin 2020'li yıllarının orgeneralleri, hakim ve savcıları, polis müdürleri olacağız. Devleti ele geçireceğiz. Bu küçük grubu atmaları bu gerçeği değiştirmeyecek...' Haftasonu, 'dayıma, amcama gidiyorum' diye çarşı iznine çıkan bu kişiler meğerse ışık evlerinde paralel bir eğitim daha alıyorlarmış” dedi. Filiz şunları söyledi:
“FETÖ'cüler kendilerinden olmayan başarılı pilot subayları tasfiye etti. Bu sayede önleri boş olduğundan hızla ve rakipsiz olarak ilerleyip tümgenerallik seviyelerine kadar geldiler. Bu yakalananlar buz dağının görünen kısmıdır. Devletimizin bütün kurumlarını bir an önce bu hainlerden temizleyerek, gelebilecek ikinci dalga tehditlerin önüne geçmeliyiz. Şu anda darbe girişimi nedeniyle yakalanan tuğgeneral rütbesinin altında 'altın nesil' denilen albay ve yarbay bir kadro bulunuyor. Biz 1985 yılında askeri okula girerken sorular verilip de giren asıl ekip var. Bunlar çok kalabalıklar. Asıl onlar şu anda deşifre olmadı. Şu an deşifre olan kısım sadece 3'te 1'i.”
Çiğli Hava Üssü'nde eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün yakınında görev yaparken paralel örgütün etkinliği konusunu hep gündeme getirdiğini belirten Filiz, ancak Öztürk'ün bunları kulak arkası ettiğini dile getirdi. Çiğli'de 2007 yılında bir filo gecesi düzenlendiğini ve o dönem üsse telefon ve kamera sokulmasının yasak olduğunu belirten Filiz, yaşadığı ilginç olayı şöyle anlattı: “Burada bir yabancı gördüm. Kamerayla çekim yapıyor. Sıkıştırdım biraz, daha sonra bu adamı Öztürk'e rapor ettim. Meğer bu kişi İncirlik Hava Üssü'nün istihbaratçı binbaşısıymış, Amerikalı. Normalde askeri savcılığa verilip cezalandırılması lazım. Burada başladı eziyetimiz. Dilekçemi geri çekmemi istediler. Öztürk, doktorları, psikologları başıma sardı. Uçuşu kesti. Hastaneye silah zoruyla kapattırdı. Öztürk'e, birçok subay ve doktora 'vatana ihanet ve çete oluşturma' suçlamasında bulundum. Mahkemeye, 'ya bu adamları araştıracaksınız ya da beni iftira atmaktan hapse atacaksınız, size başka bir seçim şansı kalmıyor' dedim. Mahkeme, davayı almadı ve konu böylece kapanmış oldu.”