Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, aralarında eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç'ın da olduğu 45 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesinde FETÖ karşıtı bazı gazetecilere kumpas kurulduğu, İstihbarat polislerinin devlet sırrı kapsamındaki görüşmelerinin sahte zimmet iddiaları ile takibe alındığı ve Kartal Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nurettin Turan'ın yasa dışı şekilde dinlendiği iddialarıyla ilgili iddianamede, 17 Aralık darbe girişiminden önce İstanbul İstihbarat Şube'deki memurları dinleyen dönemin Ardıç'ın, İstihbarat Daire Başkanlığı'nı hedefe aldığı tespit edildi.
İlk etapta İstanbul'daki İstihbarat Şube Müdürlüğü'ndeki isimlerin dinlendiği belirtilen iddianamede Ardıç ve ekibinin çıtayı yükselterek Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'in de telefonlarının dinleyebilmek için karar talep raporu yazarak teşebbüste bulundukları anlatıldı. Ardıç ve ekibinin böylece Emniyet Genel Müdürlüğünün yapmak istediği veya yapabileceği hamleleri öğrenmek istedikleri belirtildi.
İddianamede, Temmuz 2013'te İstihbarat Daire Başkanlığı atanan üst yönetim kadrosunu dinleyerek 17-25 Aralık operasyonlarına gidilen süreçte istihbaratçıların soruşturmadan bilgi sahibi olup olmadıklarının öğrenilmeye çalışıldığına vurgu yapıldı. Ardıç ve ekibinin, tedbir almak ve görevlileri kontrol etmek için maksatlı bir şekilde hareket ettiklerinin belirtildiği iddianamede, “Şüpheli şahısların aynı zamanda MİT Bölge Başkanlığını ve Emniyet Genel Müdürlüğünü kontrol ve tasarruflarını öğrenme amacı ile de hareket ettikleri anlaşılmaktadır” denildi.
İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'te şikayetçi sıfatıyla verdiği ifadede, Nazmi Ardıç'ın başında bulunduğu İstanbul Organize Şube Müdürlüğü ekibinin basit bir zimmet suçu iddiası ile birçok kişiyi dinlemeye almasını ve kendisini dinleme teşebbüsünde bulunmasını topyekun casusluk faaliyeti olarak nitelendirdi. Dinç, iddianamede yer alan ifadesinde, “Buradaki amaç cep telefonlarının dinlenilmesi suretiyle İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü faaliyetlerini izlemek ve takip etmektir” dedi.
17 Aralık darbe girişiminin olduğu gün, herhangi bir gerekçe gösterilmeden İstihbarat ekibinin dinlemelerinin sonlandırıldı. Dosya, darbe girişimi sonrası İstihbarat Şube'ye atanan Müdür Ömer Burak Aktaş'a haber verilmeden 18 Aralık'ta acele bir şekilde savcılığa gönderildi. Yapılan dinlemelere ait veriler ve dosyadaki tutanakların ise dosya içerisinde bulunamadığı tespit edildi.
İstihbaratçı polislerin dinlenmesi FETÖ'nün her zaman uyguladığı ihbar oyunuyla başladı. İstihbarat Şube'de görevli bir polis memuru, emniyete e-posta yoluyla bir ihbar metni gönderdi. İhbarda, Hakan Bizkevelci isimli polis memurunun zimmetine para geçirdiğini ancak bunun üstünün örtüldüğünü ve sıralı amirlerinin de bu durumdan haberdar olduğu iddia edildi. Görevlendirilen 3 müfettiş, İstanbul İstihbarat Şube'sindeki görevli polislerin ifadelerini aldı. Polislerden Ali Kavlak ifadesinde, ihbar mektubundaki iddiaları yalandı. Ancak Kavlak savcıya farklı bir ifade vererek soruşturma açılmasına neden oldu. Bunun üzerine savcılık üst düzey İstihbarat Müdürleri'nin de olduğu isimlerin dinlenmesine karar verdi.
