İstanbul’da küçük yaşta evlendirildiği iddia edilen H.K.G. olayı üzerinden başlayan algı operasyonu, İslami camiaya saldırı kampanyasına dönüştü. Türk aile yapısını hedef alan LGBT yanlısı gruplar, sözde kadın hakları savunucuları ve marjinal sol gruplar konuyu istismar yarışına tutuşurken, nerede olduğu yakınlarından bile gizlenen genç kızın aynı grupların ideolojik telkinleri ile baskı altına alındığı belirtiliyor.
İstanbul’da küçük yaşta evlendirildiği iddia edilen H.K.G. olayı üzerinden başlayan algı operasyonu, İslami camiaya saldırı kampanyasına dönüştü. H.K.G olayının, İslami camiayı hedef alan, Türk aile yapısını tehdit eden LGBT yanlısı gruplar tarafından yalanlarla istismar edildiği belirtilirken, genç kadının marjinal sol görüşleri ile tanınan bir psikolog ve sosyal medyada tanıştığı bir radyocu tarafından yönlendirildiği vurgulanıyor. Ayrıca nerede olduğu yakınlarından bile gizlenen genç kızın aynı grupların ideolojik telkinleri ile baskı altına alığı belirtiliyor.
TOPYEKÜN SALDIRI VAR
2021 yılında H.K.G.’nin küçük yaşta evlendirildiği iddiasıyla açılan dosyada yargı süreci devam ediyor. H.K.G’nin eşi Kadir İstekli ve babası Yusuf Ziya Gümüşel tutuklu bulunuyor. Gümüşel yargılandığı duruşmada “Bizim üzerimizden cemaatlere, İslami caimaya karşı topyekûn saldırı başlatıldı” derken benzer ifadeler Kadir İstekli’nin avukatı Engin Kartal’dan geldi.
DERTLERİ KADIN HAKKI DEĞİL
Mahkeme süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Kartal, “Mağdur olduğu iddia edilen kişinin evli olduğu süre içerisinde herhangi bir mahrumiyeti yok. Gayet mutlu. İkinci çocuğuna düşük yaptıktan sonra psikolojik olarak sorunlar yaşıyor, psikoloğa gidiyor onların yönlendirmesi ile gayriislami bir yaşam tercih ediyor. Asıl hedef bu yaşam biçimine düşmanlık etmek, kadına bir önem verdikleri yok. Öyle olsa geride iki tane gözü yaşlı bekar kız var, onlar neden dikkate alınmıyor” dedi.
PLANLI BİR SALDIRI
Bir grubun bu dava üzerinden İslami camiaya planlı bir saldırı başlattığını dile getiren Avukat Kartal, genç kadının birden fazla çelişki ifade verdiğini söyledi. Kartal, “Önce 6, sonra 8 yaşında taciz edildiğini söylüyor. Son olarak 10-11 yaşında da istismara uğradığını iddia ediyor. Kızın yaşının ne olduğuna dair bir belirsizlik var. Aile muhafazakar bir aile, hafızlık için kızın yaşını 2 yaş küçük göstermişler. ‘Kemik yaşı ölçülsün’ dedik ama mahkemeler talebimizi reddetti ” diye konuştu.
RADYOCU ZEKİRDEK KIŞKIRTIYOR
Ellerinde H.K.G’nin kemik yaşı ile ilgili bir rapor olduğunu ancak, yeni bir rapor alınmasını mahkemelerin kabul etmediğini dile getiren Kartal, şunları kaydetti: “8 yaşında istismara maruz kalan birisinde fiziksel ve ruhsal etkiler olur. Bunların araştırılmasını istedik, ancak mahkeme buna da yanaşmadı. Böyle bir durumda mahkemenin adil bir karar vermesi imkansız. H.K.G’nin İzmir’de verdiği bir ifade var. Zekirdek isimli bir radyo programcısıyla birlikte hareket ediyor. Zekirdek ‘evdeki parayı al gel ben seni korurum’ diyor. Kaçmaya çalışırken annesine yakalanıyor. Zekirdek sol
medya tarafından korundu. Ve dosyaya girmedi bu konu.”
Psikiyatri ilaçlarıyla zihnini bulandırıp aleyhte ifade verdiriyorlar
H.K.G.’yi yönlendirdiği belirtilen psikiyatristi doktoru dikkat çekici. Doktorun H.K.G.’ye ağır psikiyatri ilaçları verip zihnini bulandırdığı, kızı annesi, babası, ağabeyi ve kız kardeşleri aleyhine ifade vermeye zorladığı, amcası, dayısı dahil tüm akrabalarına karşı kışkırttığı belirtiliyor. Hatta yine telkinlerle kızı hastaneye götüren aracın şoförünün bile yalan beyanla hedef alındığı ifade ediliyor.
Yine ağır ilaçlarla genç kızın zihnini kontrol altına alan psikiyatristin LGBT’ye ait bir dernekte görevli olduğu vurgulanıyor. H.K.G.’nin aklına giren LGBT savunucusu psikiyatristin, hafızlık eğitimine geçince çocukken gelenek olarak giydirilen gelinlikli fotoğrafını kullanarak, “6 yaşında evlilik” yalanını kurguladığı ileri sürülüyor.
TUTULDUĞU YER GİZLENİYOR
Ayrıca Genç kadının tutulduğu yer yakınlarından bile saklanıyor. Genç kızın sözde kadın hakları ve dezavantajlı gruplara (LGBT) destek için kurulduğu iddia eden Türk aile yapısını hedef alan STK’ların temsilcileri tarafından ideolojik baskı altına alığı belirtiliyor.