Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şehir ve kültür turizmiyle turizm sezonunu 12 aya yaymak istediklerini söyledi. Asyalı turistlerin deniz, kum ve güneşe gelmediğini, hatta şemsiyeyi güneşten korunmak için kullandıklarını belirten Ersoy, “Şimdi esas Asya turistini hedefliyoruz” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali’nde turizme dair hedeflerini açıkladı. Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu’nun da aralarında olduğu gazetecilerin sorularını cevaplayan Ersoy, Kültür Yolu festivallerini bütün şehirlerin istediğini belirtti. “Zaman içerisinde bunların sayısı artacak” diyen Ersoy “Geçen sene 11’di bu sene 16, önümüzdeki sene 20 şehir olacak. Hedefimiz de 2028’de 35 şehre çıkmak. Turizm potansiyeline bakıyoruz. Turizm gelirleri ile finanse ediyoruz çünkü bunu” ifadelerini kullandı.
GÜNDÜZ SAHİL GECE MÜZE
Turizmin paydaş sayısını artırmak istediklerini kaydeden Ersoy, şunları söyledi: “Özellikle sahil bölgeleri çok sıcak. Gölgede 40-45 dereceler bulduğu dönemler oluyor. Turist, sahilden ayrılmıyor. Gün batımından sonra müzeler kapanıyor. Geleceğe Miras Projesi kapsamı konusunda şehir merkezlerinde veya şehir merkezlerine yakın olan çok yoğun turist alan merkezleri aşamalı bir şekilde gece müzeciliği projesine başlatacağız. Yerine göre saat 23.00-24.00’e kadar açık tutuyoruz. Çıkmışken esnafla da buluşuyorlar.”
SEZONU 12 AYA YAYACAĞIZ
“Belli bir ürüne endekslenmiş destinasyonlar var. Asya destinasyonu deniz, kum ve güneşe gelmez. Şemsiyeyi güneşten korunmak için kullanıyorlar. Şimdi esas Asya turistini hedefliyoruz. Bu bize hedef destinasyonlarımızın arasında hızlı büyüme ön gördüğümüz, THY ile de ortak bir proje yönetiyoruz. Nitelikli Batılı turisti hedefliyoruz. Hem şehir turizmini hem de kültür turizmini beraber tanıtıyoruz. Bu sezonu 12 aya yaymak açısından da önemli.”
2028’E KADAR 80 MİLYON TURİST
“Bizim çok iddialı hedeflerimiz var. 2028’e kadar 80 milyon turist hedefliyoruz. Bu sadece deniz, kum ve güneş ile olmaz. Hem kısa dönemlere konsantre olarak olmaz. Niteliği artırmak istiyorsanız bu da personel istihdamını, verimliliği gündeme getiriyor. Sezon dışı veya ölü sezon dediğimiz noktalara yeni ürünlerle çıkmak lazım. Arkeoloji, kültür sanat etkinlikleri bunların başında.”
TÜRK TURİSTİ YABANCI İZLEYECEK
“Bunları yan yana getirince hem sezonu 12’ye yaymış oluyorsun. Arkeolojik, kültürel planlarıyla gastronomisi ve diğer ürünleri ile ön plana çıkan şehirlerimize, Anadolu, Doğu, Güneydoğu gibi bölgelere de turizmi yaymış oluyorsun. Başlangıçta biz o bölgelere girmeye Türk turistlerle başlıyoruz. Sonra aşamalı bir şekilde yabancı turisti de yoğunlaştırarak, süreci hızlandırmış oluyoruz.”
İLK 3’E GİRMEK İSTİYORUZ
“Ziyaretçi sayısı istatistiklerine göre ben göreve geldiğimde dünyada 7’nci sıradaydık. Şimdi 4’üncü sıradayız. Şimdi de hedefimiz ilk 3’e girmek. 4’den 3’e geçtiğiniz zaman ziyaretçi sayısı yaklaşık 20 milyon artıyor. En önemli rakiplerimizin başında İspanya, Fransa vardı. En son İtalya’yı geçtik 4’üncülüğe geldik. Sıralama çok değişiyor. Çünkü listedeki ilk 3 çok yakın. 2028’e kadar 80 milyon turisti alıp ilk 3’e girmek istiyoruz. Bunu yaparken de hem kişi başı gecelik gelirini artırmayı hem de sayıyı artırmaya çalışıyoruz. Geçen yıl kişi başı gecelik gelir 93 dolardı. Bu seneki hedefimiz 103 dolar. 2028’e kadar 130 dolara çıkmayı hedefliyoruz.”
Irkçılık turizmi etkiliyor
Mülteci karşıtlığının turizme etkisine dair soruya Ersoy, şu cevabı verdi: “Maalesef bazı ideolojik endişelerle, seçim hesaplarıyla bu tarz ırkçı yaklaşımlar oluyor. Bu tarz yaklaşımların hepsi de olumsuz etkiliyor. Geçen sene de etkiledi, bu sene de etkiliyor. Ben özellikle sektöre şunu söylüyorum, ‘Sahip çıkmanız lazım sektöre, bunu yapana hesap sormanız lazım.’ Başta sektör olmak üzere ülke menfaatleri zarar görüyor. Maddi kısmını bir tarafa bıraktım, Türk insanına yakışmayan yakıştırma. Türk olmakla ırkçılığın yan yana gelmemesini düşünüyorum. Bunu yapanla mücadele etmek hepimizin görevidir.”
GÖBEKLİTEPE’NİN POPÜLARİTESİ ARTIYOR
Göbeklitepe’deki çalışmalarla ilgili Ersoy, “Tarihçilerin arkeologlara bakış açısı değişti. Şu anda bizim Karahantepe-Taştepe projesinde 32 üniversite yer alıyor. Bunların 22 tanesi yabancı üniversite. Bütün yabancı üniversitelerin ilgi gösterdiği çok önemli bir keşif. Bizden de 10 üniversite ve akademi ilgi gösteriyor şu anda, çalışmalara katıldı. O yüzden de popülaritesi dünyada çok hızlı bir şekilde artıyor. Tarihin sıfır noktası başlığının içini doldurmaya çalışıyoruz. Hatta bu festival sırasında da 30 kilometrelik bir rota oluşturduk. Bu 12 noktanın rahatlıkla gezebileceği bir rota” ifadelerini kullandı.
Definede alıcıyı küstürmek şart
Yurt dışına kaçırılan eserlerle ilgili Bakan Ersoy, “Protokollüyoruz ülkeleri. Ne kadar çok ülkeyi kaçakçılıkla mücadele protokülüne eklersek süreç o kadar hızlanır. ABD’yi, İsviçre’yi dâhil ettik. ABD’de en ufak bir eseri yakaladığımızda süreç 10-15 yıl ve onlarca milyon dolar tutuyordu. Protokollediğiniz zaman bu süre 7-8 aya iniyor. Milyonlarca dolar harcayacağınız hukuki süreçler birkaç yüz bin dolarla bitiyor. Özellikle alıcı ülkeler ve geçiş noktaları ile bu protokülü yapıyoruz ki süreç kolaylaşsın. Ana hedefimiz şuydu, define kaçakçılığını yok etmek istiyorsanız alıcıyı küstüreceksiniz. Orayı kesemezseniz, defineyi yakalayamazsınız. Biz alıcıyı yıldırdık, şu an tüm alıcılar biliyor ki Anadolu’dan çıkan bir ürünü alırsa bakanlık anında öğrenecek ve ne olursa olsun alacak. Alınamaz denilen parçalar alındı ve Türkiye’ye getirildi” diye konuştu.
Sektör bağışıklı hale gelmeli
Eskiden en ufak bir kriz olduğunda ‘inişli çıkışlı’ bir turizm sektörü olduğuna dikkat çeken Ersoy, şöyle devam etti: “Giriyorduk, çıkıyorduk, sektör sürdürülebilir değildi. Üç tarafımızda sıcak çatışma ortamı var ama biz hep çıkıyoruz. 7’ncilikten 4’üncülüğe yükseldik. Zengin bir potansiyele sahibiz, bulunduğumuz jeopolitik ortam işi zorlaştırıyor. Geçmişte de kriz vardı, günümüzde de var, gelecekte de olacak. O zaman sektörünü bağışıklı hale getireceksin. Pazar ve ürün çeşitliliği ile yaptık bunu. ‘THY’nin, kırmızı bayrağın uçtuğu her yer hedef destinasyondur’ dedik. Eskiden 4-5 ülke ile turizm yapıyorduk şimdi 330 şehre uçan bir hava yolumuz var. Turizmi her şey etkiler. Bunu bilerek hareket edeceksiniz. Herkesin pasta payını belli oranda tutacaksınız. Pazar çeşitliliği, ürün çeşitliliği dememizin sebebi bu. Bir pazarda sıkıntı olursa diğer pazarı biraz artırarak onu kapatabileceksiniz. Bağışıklık öyle sağlanıyor. Burada bir noktadan sonra rakamlar öyle bir yere geldi ki tek başına Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yapacağı olan bir konu olmaktan çıktı.”
BELEDİYELERE MASTER PLAN
“Burada ilçe ve il belediyeleri çok önemli. Belediyelerin turizm master programları oluşturmaları lazım. Turizm master planı olmayan turizm şehri olmaz. Sonra altyapı ve üst yapı yatırımları bunlar belediyelerin işi. Turizm master planı olan şehir sayısı 8’i geçmez. Biz bütün belediyeler ısrarla yazı yazmaya devam ediyoruz. Acil bir şekilde turizm master planınızı oluşturun, çünkü turizm o kadar popüler hale gelmeye başladı ki 81 vilayet bizden turist bekler hale geldi.”
Müzekart dijitale geçiyor
Artık Müzekart alınamayacağını ifade eden Ersoy, “Dijitale geçiriyoruz. Kart maliyetinden tasarruf etmek için 1 Haziran’dan itibaren bu kart dijital olarak alınacak” dedi. Geçen dönemde arkeoloji için ‘12 aylık kazı’ adlı bir proje başlattıklarını da hatırlatan Ersoy, “Eskiden 45-60 gün kazıyorlardı, kapatıyorlardı. Zaten bu süre daha çok kazmaya gidiyordu. Biz 1-12 aylık kazı sistemine geçtik” vurgusu yaptı.