|

Haydar Meriç ne biliyordu

FETÖ üyesi istihbaratçı polisler tarafından domuz bağıyla öldürüldükten sonra denize atıldığı belirtilen gazeteci Haydar Meriç’in Gülen ile ilgili ulaştığı bilgiler mercek altına alındı. Soruşturmanın bu yönde derinleştirildiği, ilginç bağlantılara ve isimlere ulaşılacağı kaydediliyor. Güvenlik kaynakları, FETÖ’nün 9 istihbaratçıyla peşine düştüğü bilgilerin hayati önemde olduğuna dikkat çekiyor

Yeni Şafak ve
04:00 - 5/07/2016 Salı
Güncelleme: 00:39 - 5/07/2016 Salı
Yeni Şafak

Fetullah Gülen hakkında kitap hazırlığındayken 9 istihbaratçı polis tarafından 2011'de kaçırıldıktan sonra cesedi 18 gün sonra Akçakoca'da denizde domuz bağı yapılmış şekilde bulunan gazeteci Haydar Meriç cinayeti soruşturması kapsamında Meriç'in eşinin ifadesi alındı.



İLGİNÇ AYRINTILAR


Şükriye Meriç, eşinin ölümüyle ilgili bilinmeyenleri anlattığı ifadesinde, kocasının en son 31 Mayıs 2011'de saat 18.00 sularında evden çıktığını, çıkmadan bir iki saat önce cep telefonu ile bir iki görüşme gerçekleştirdiğini söyledi. Eşinin, 'misafirler geldi ben gidiyorum' diyerek evden çıktığını ve kendisini bir daha görmediğini ifade eden Şükriye Meriç, 4 gün sonra emniyete kayıp müracaatında bulunduğunu belirtti. Meriç ifadesinde ilginç ayrıntılar verdi:



LAPTOPTA HER ŞEY KAYITLI


“Aynı gün öğleden sonra cep telefonundan 'Köfteci Mithat' isimli şahıs aradı, 'Kocanı tanırım, evdeki bilgisayarı alıp polise götür. Onda her şey kayıtlı. Haydar hocamı o şerefsizler öldürüp atmışlardır, yazık oldu' şeklinde konuştu.” Meriç ifadesinde laptopu polislere götürüp götürmediğiyle ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadı ancak soruşturma kapsamında FETÖ'nün böcek ekibinde yer alan istihbaratçıların, Meriç'in kaybolmasından önce evine girerek böcek yerleştirdikleri ve laptopundan imaj


aldıkları bilirkişi raporuyla tespit edilmişti.



İKİ KİŞİ EVİMİZİ İNCELEDİ


Eşinin kaybolmasından 2 ay önce evlerini satmak için emlakçıya müracaat ettiğini söyleyen Şükriye Meriç, “Emlakçıdan iki kişi bakmak için aradı. Bu şahıslar evi gezerken sanki alıcı gözle değil de evi inceliyorlarmış, bir şey arıyorlarmış gibi bakıyorlardı. Birisi sürekli hep önüne ve dışarıya doğru öfkeli bir şekilde bakıyordu. Eşime evi satıp nereye gideceğimizi sordu. Eşim de 'Bir yere gitmeyeceğiz. Arsa alıp yeni ev yapacağız' diye cevap verdi. Eşim gazeteci, kültürlü ve çok dikkatli bir insan. Şahısların konuşmaları ve hareketleri eşimin dikkatini çekti. Mesleklerini sorduğunda ise birinin öğretmen diğerinin ise asker olduğunu öğrendik” dedi.



ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİ


Eşinin 2010 yılı Temmuz- Ağustos aylarında bir telefon görüşmesi yaptığını ve telefondaki şahsın eşine 'Seni öldüreceğim' dediğini ifade eden Şükriye Meriç, “Ne olduğunu sorduğum zaman ilk başta bana söylemek istemedi. Sonrasında internete bağlanarak yazısında bulunan bir asker fotoğrafını kaldırdı ve 'Artık rahat ederler' dedi” diye konuştu.



Şükriye Meriç, “Ergenekon operasyonlarıyla ilgili haberleri eşime göstererek bak görüyorsun olayları tutuklananlar var, sen de yazı yazıyorsun dediğimde bana 'Başıma böyle bir şey gelir ve tutuklanırsam beni görmeye gelme' dedi. Kim veya kimler tarafından kaçırılıp öldürüldüğünü bilmiyorum. Daha önce emniyet ve savcılıkça bana herhangi bir gelişme olduğuna dair bilgi verilmedi” ifadelerini kullandı. Meriç'in kaybolmasından 6 ay kadar önce tedirginliğinin arttığı ve kızlarına karşı daha korumacı hareket ettiği öğrenildi.


#FETÖ
#Şükriye Meriç
#Ergenekon operasyonları
#Haydar Meriç
8 yıl önce