Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, birlikte yaşanın, birlikte yaşama koşullarının tesisinin de ancak hoşgörü ortamının tesisiyle mümkün olduğunu, aksi halde farklılıkların bir arada yaşatılamayacağını belirterek, “Bundan sonraki söylemlerimde, çalışmamda, bundan sonraki kararlarımda da Cumhuriyetimizin kazanımlarını, demokrasiyi, laikliği, sosyal bir hukuk devleti olma yolundaki gayretlerim, Türkiye'nin aydınlanması bağlamında yine devam edecektir” dedi.
Demokraside Birlik Vakfı Başkanı Mehmet Bozdemir ve beraberindeki vakıf yöneticileri, Kılıç'a makamında “2008 yılı demokrasi ve birlik ödülü” verdi. Ödülü verirken konuşan Vakfı Başkanı Bozdemir, “Demokrasinin güçlenmesindeki değerli katkıları” sebebiyle ödülü Kılıç'a vermeye karar verdiklerini belirterek, 9 yıldır kimseye ödül veremediklerini söyledi. Kılıç'ın Anayasa Mahkemesi üyeliğinden bu yana verdiği kararları ve karşı oy gerekçelerini incelediklerini anlatan Bozdemir, Kılıç'ın geçen yılki Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmanın “Demokrasi manifestosu” olduğunu kaydetti.
Bozdemir, ayrıca Haşim Kılıç'ın anayasa değişikliğiyle ilgili karardaki karşı oyu ve daha önceki siyasi parti kapatma davalarındaki karşı oyları ile en son görülen siyasi parti kapatma davasındaki gerekçelerine dayanarak bu ödülü verdiklerini kaydetti.
Mehmet Bozdemir, gazetecilerin soruları üzerine, daha önceki ödülleri, 1997 yılında Süleyman Demirel'e, 2000 yılında TBMM adına Başkan Yıldırım Akbulut'a ve son olarak yine 2000 yılında Yargıtay Başkanlığı görevini yürüten Sami Selçuk'a verdiklerini bildirdi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç da vakıf yöneticilerine teşekkür ederek “Ödülleri sivil toplum örgütlerimize bizim vermemiz gerekirdi ama sivil toplum örgütlerimiz bize bu ödülü veriyor. Bu bizim görevimiz. Bu görev nedeniyle belki bir takım şeyler söylemiş ve bu söylemlerimiz üzerine böyle bir takdiri öngörmüşsünüz. Ama gönüllü olarak demokrasiye ve Cumhuriyet'in kazanımlarına hizmet etmek bence çok büyük bir onurdur” diye konuştu. Demokrasi ve Cumhuriyet'in kazanımlarına karşı gösterdikleri hassasiyetin kendisini çok mutlu ettiğini dile getiren Kılıç, bu yönüne bakarak ödülü kabul ettiğini söyledi. Kılıç, şunları kaydetti:
“Demokrasi, katılımcı, çoğulcu ve hoşgörü temelleri üzerine kurulu bir yapıya sahip. Bu sevgi ve güven ortamının alabildiğine kirlendiği bir ortamda bu değerlere sahip çıkmak gerçekten ülkemizin problemlerini çözme açısından çok önemli bir noktayı ifade ediyor. Birlikte yaşamamızın, birlikte yaşama koşullarının tesisi de ancak bu hoşgörü ortamının tesisiyle mümkündür. Aksi halde farklılıklarımızı bir arada yaşatamayız. Demokrasinin bu güzelliğini ortaya koyamadığımız sürece de bu farklı yaşama arzusu da ortadan kalkmış olacaktır. Bundan sonraki söylemlerimde, çalışmamda, bundan sonraki kararlarımda da Cumhuriyetimizin kazanımlarını, demokrasiyi, laikliği, sosyal bir hukuk devleti olma yolundaki gayretlerim, Türkiye'nin aydınlanması bağlamında yine devam edecektir.”
“Ödülün verilme gerekçeleri arasında, son siyasi parti kapatma davası da gösterildi. Bu siyasi de sonuçları olan bir konu. Bu açıdan ödülü kabul edip etmemekte bir endişeniz oluştu mu?” sorusu üzerine Kılıç, ödülün kendisine, “geçen yıl Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşma” nedeniyle verileceğinin söylendiğini belirtti. Kılıç, “Anayasa Mahkemesine atandığım günden beri özgürlüklere olan bakışımı, hem muhalefet şerhlerimde hem gerekçelerimde hepsini belirttim. O nedenle çok fazla bunları etkileyecek bir şey yok” dedi.
Ödülün büyük ölçüde geçen yıl yaptığı konuşma nedeniyle verildiğini söyleyen Kılıç, “Ama bu belli bir siyasi görüşün, siyasi düşüncenin görüşüne indirgememek gerekir. Bence insanlık, insan hak ve özgürlükleri adına, o çerçeve içinde düşünülerek bunların değerlendirilmesi gerekir. Aksi durum yanlış sonuçlara meydan verebilir. O nedenle ben olayın siyasi boyutundan çok, insan hak ve özgürlükleri bağlamında olayın çok daha önemli ve anlamlı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Kılıç, sorular üzerine, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt hakkında başlatılan hukuki sürecin devam ettiğini söyledi. Kılıç, “O konuda bir şey söylemedim biliyorsunuz. Anayasa Mahkemesinin iç düzeniyle ilgili bir konu. Ama sonuçlandığı zaman kamuoyu bilgi sahibi olacak” dedi. Haşim Kılıç, “Hukuki süreçle ilgili bir üye görevlendirdiniz mi? Sizin yürüttüğünüz söyleniyor” şeklindeki ifadeler üzerine, “Hayır. Gerek içtüzüğümüzde gerekse yasamızda bu konuda yazılmış olan prosedür aynen devam ediyor. Bu kadar söylemekle yetiniyorum. O konuda söylenecek şeyler buranın çalışmasında ciddi sıkıntılar doğuruyor. O nedenle ayrıntıya girmek istemiyorum. Yasamızda ve içtüzüğümüzde belirtilen süreç aynen devam ediyor” diye konuştu.