Han Yunus’un Osmanlıları

Rabia Şenol
Semih Kara
04:0012/11/2024, Salı
G: 13/11/2024, Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Han Yunus’ta yaşayan Ağa sülalesi, imkanlarını Gazze’deki yaraları sarmak için seferber etmiş. Kendi arazilerinde 5 mülteci kampında 400 bin kişi barınıyor. Hastaneler yetersiz kalınca sağlık merkezi açtılar. Diş hekimi Halil El-Ağa, Yeni Şafak’a, “Büyükannelerimiz, dedelerimiz soyumuzun Osmanlı'ya dayandığını ve Türk olduğumuzu söylüyorlardı” dedi. İsrail ordusunun, Lübnan’ın Sur kentinde ilk yardım görevlilerinin toplanma noktasını hedef aldığı saldırıda ölenler için cenaze töreni düzenlendi. Çok sayıda kişinin katıldığı törende tabutlar Emel Hareketi ve Hizbullah bayraklarına sarıldı.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’un Mevasi bölgesinin köklü ailelerinden Ağa sülalesi, işgalci güç İsrail'in saldırılarına karşı ellerinde olan bütün imkanları kendi halkı için seferber ediyor. Soyu Osmanlı’ya dayanan Ağa sülalesi, yerinden edilen siviller için kendi arazilerinde önce çadır kampı ardından sağlık merkezi kurdu. Gazze’nin içinde mültecilerin yoğun yaşadığı ikinci bölge olan Han Yunus’taki mülteci kampını kendi elleriyle inşa eden Ağa sülalesi, binlerce yerinden edilmiş sivile yuva oldu. Sülalenin diş hekimi Halil El-Ağa, kendi halkı için ailenin her bir ferdinin seferber olduğunu Yeni Şafak’a anlattı. Ailesinin eski zamanlarda Han Yunus’un inşasında önemli bir rol üstlendiğini belirten El Ağa, mevcut arazilerinin Gazzelilerin hizmetine sunulduğunu vurguladı. Yoğun bombardımanın ve çatışmaların olduğu kuzeyden göç eden binlerce sivilin kalacak yeri yokken Ağa sülalesi kendi arazilerini açarak mülteciler için 5 farklı kamp oluşturdu. Ardından yerinden edilmiş sivillerin ihtiyaçlarını karşılamak için Ağa ailesinin bütün üyeleri maddi olarak destek vererek bir sağlık merkezi inşa etti.



YouTube
Han Yunus’un Osmanlıları
Gündem
12 Kasım, Salı


TAPULAR SİYONİSTLERİ ENGELLEDİ

Jeopolitik konum itibariyle çok önemli bir konuma sahip olan Han Yunus’ta 300 seneden fazla atalarının yaşadığını söyleyen Halil El-Ağa, "Büyükannelerimiz, dedelerimiz soyumuzun Osmanlıya dayandığını ve Türk olduğumuzu söylüyorlardı. Büyükannemin babası Osmanlı döneminde astsubaydı. Gazze’de ilk yerleşimlerin olduğu bölge bu bölgeydi. Ağa ailesi Han Yunus şehrinin en eski ailelerinden biridir ve Han Yunus'un inşasıyla tanınan bir ailedir. Han Yunus’un neredeyse tamamında Osmanlı döneminden kalma arazilerimiz tapularımızla beraber bulunuyor. Osmanlı döneminden kalma tapularımız olduğu için işgalciler arazilerimizi işgal edemedi” diyerek Ağa ailesinin Osmanlının Han Yunus’taki temsilcisi olduğunu belitti. 7 Ekim’den beri Gazze’de yaşadıkları insani dramın çok şiddetli boyutlarda olduğunu söyleyen Halil El-Ağa, “Saldırıların başladığı ilk günden beri maddi-manevi bütün imkanlarımızı halkımız için kullanıyoruz. Kendi arazilerimizde şu an 5 mülteci kampı bulunuyor. Binlerce aile burada yaşam mücadelesi veriyor yaklaşık 400 bin insan buradaki çadırlarda kalıyor. Mültecilerin en yoğun yaşadığı ikinci en büyük kamp burası. Hastaneler yetersiz kaldığı için mültecilerin ihtiyaçlarına binaen içerisinde eczane, acil servis, çocuk kliniği, genel sağlık bakım muayenehanesi ve diş hekimliği bölümü bulunan bir sağlık merkezi açtık. Merkezi çadır ve ahşaptan yapılmış muayenehane ve servis hizmetleri bölümünden oluşan çadırlardan kurduk. Merkezde haftada bir gün kadın doğum bölümümüz haftada 2 gün ise cerrahi işlemler hizmet veriyor. Merkezimizde 2 uzman doktor, 3 diş hekimi, 2 hemşire ve 2 hasta kabul görevlisi 1 müdür ve yardımcısı bulunuyor. Günde 200’den fazla kişi burada tedavi görüp muayene oluyor” değerlendirmesi yaptı.


Amaç yaralara merhem olmak

Ailenin doktor üyesi Abdurrahman Emin El-Ağa, sağlık merkezinde görev yapıyor. Gazze’de yaşanan insani kriz nedeniyle kurdukları sağlık merkezinde halkına hizmet verdiğini belirten El-Ağa, bu durumundan gurur duyduğunu ifade etti. Merkeze her gün onlarca hasta ve yaralının merkeze geldiğini anlatan El-Ağa sözlerini şöyle sürdürdü: “Onları önce muayene ediyor ardından tedaviler için merkezimizde bulunan diğer bölümlere yönlendiriyorum. Hastanelerimizde ve sağlık merkezlerimizde tıbbi malzemeler eksik olmasına rağmen insani krizin biraz daha hafiflemesi için halkımıza hizmet ediyoruz. Çok sayıda şeker ve tansiyon hastası geliyor, atılan bombalar ve kötü yaşam şartlarından dolayı burada herkesin yeni hastalıkları oluştu. Küçük bir merkez olmasına rağmen her gün yaklaşık 200’den fazla hasta bakıyoruz. Kendi imkanlarımızla insani krizi azaltmak için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.”




#Han Yunus
#gazze
#direniş
#orta doğu