Türk Silahlı Kuvvetleri'nin dün akşam saatlerinde Irak'ın kuzeyindeki Hakurk bölgesine kara ve hava unsurlarıyla başlattığı operasyon devam ediyor. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, özel eğitimli komandoların katılığı bu operasyonun icra gücüne bakıldığında 'uzun soluklu' olabileceği bilgisini vererek, "Bu operasyon sadece terörist imhası anlamına gelmiyor. Çok önemli bir dönemde son derece önemli bir bölgede 'alan hakimiyeti' kurmanız anlamına geliyor. Harekatın Türkiye, Suriye, Irak, İran ve bölgedeki diğer güçler arasında yeni bir denge oluşturacağı muhakkak. Pençe harekatının Kandil'e uzanmaması için bir sebep yok ancak bunu zaman içerisinde görebiliriz" dedi.
Türkiye, Kuzey Irak'taki stratejik terör hedeflerinin kara operasyonuyla etkisizleştirilmesi amacıyla Pençe adını verdiği operasyona başlattı.
Kara ve hava birliklerinin yanı sıra İHA ve SİHA'lar tarafından da desteklenen operasyonu Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK komuta kademesi aynı merkezden birlikte yönetti.
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, yenisafak.com'a yaptığı açıklamada, "Pençe harekatının ne anlama geldiğini ve olası sonuçlarını" değerlendirdi.
Türkiye sınırları içerisindeki terör unsurlarının etki ve varlıklarının yok denecek kadar az bir seviyeye gerilediğini anlatan Ağar, son dönemlerdeki terör eylemlerinin Kuzey Irak'tan gelen ve ellerinde sofistike silahlar olan terör unsurları tarafından gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Kuzey Irak'taki PKK varlığının ortadan kaldırılmadığı sürece Türkiye'nin her zaman tehdit altında kalacağına dikkati çeken Ağar, şunları söyledi:
"Bu icra sadece Hakurk ile sınırlı kalmıyor. Burada yapacağınız harekat Irak'ın diğer taraflarına ve hatta Suriye'ye de etkisi olabilecek bir iş.
Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi'nin 14 Mayıs'ta Türkiye'yi ziyaret ettiğini, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da yakın zaman önce Irak'a gittiğini hatırlatan Ağar, "Bu tarz geniş kapsamlı operasyonlar uyum önemli. Sonuçta Irak'ın kara ve hava sahasına giriyorsunuz. Bu kapsamda, operasyonun Irak merkezi hükümeti ile işbirliği içerisinde olması değerli.
İran yaptırımlarının sonucuyla 'Pençe' bağlantılı
"Bölgede yeni bir değişim söz konusu" diyen Ağar, şunları söyledi:
"Bölge her an patlama ihtimali olan bir kazan gibi. Bu patlama olmadan önce Türkiye'nin tedbirler alması lazım. İran'a yaptırımların uygulandığı bir dönemdeyiz. Bu yaptırımlar kendisini ne kadar gösterecek? Eğer bu yaptırımlar askeri harekata da dönüşürse bunun bölgede çok ciddi sonuçları olur. Vekil örgütler üzerinden vekil alanlarda görebiliriz bunun yansımalarını. Silahlı karşıtlaşma olursa bunun meydana geleceğe yer Irak olur. Böylesine riskli bir ortamda Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde bir etki üretmesi ve orayı kontrol edebilmesi son derece önemli."
Alanda ve zamanda kalıcılık üretilmeli
- Ağar, harekatının uzun soluklu olacağını düşündüğünü ifade ederek, "Temel olarak alanda ve zamanda kalıcılık üretilmesi gerekiyor. Bundan sonra nereye gider? Komandolar içeride ilerliyor ve hava desteği var. Savaş uçakları da daha ileriyi gözlemliyor ve vuruyor. Savaş uçaklarının vurduğu yerleri, kara unsurlarının gidebileceği yer olarak değerlendirmek de mümkün olabilir. Kandil'e uzaması ihtimali gayet tabi var ancak bunun için Milli Savunma Bakanlığı'nın yapacağı açıklamayı beklemek lazım. Çünkü harekatının nerede biteceğine dair, nihai hedefe dair henüz bir bilgi paylaşılmadı" şeklinde konuştu.
Irak'ın kuzeyi çok önemli bir psikolojik hedef
Türkiye'nin içinde 700, Suriye'de 13 bin ve Irak'ın kuzeyinde 3 bin terörist olduğunu anlatan Ağar, sayıca daha az olmasına rağmen Kuzey Irak'taki operasyonun neden son derece önemli olduğunu şu sözlerle anlattı:
"Çünkü lojistik üst, sayı az olsa da Irak'ın kuzeyi. Aynı zamanda burası en önemli psikolojik hedef burası. Kandil burada ve PKK varlığını imgesel anlamda Kandil'e dayandırıyor.
Suriye denklemine Irak üzerinden giriş yapıyoruz
Komandoların Kandil'e ilerlemesinin Irak ve İran ile ilişkinin de daha da gelişmesi anlamına geldiğine değinen Ağar, "Türkiye, Suriye'de bir şekilde denkleme dahil olmak istiyorsunuz ama birileri engelliyor. Suriye'de bugün itibariyle hareket kabiliyetimiz ve irademiz olmasına rağmen bazı küresel güçler, tehditler nedeniyle yapamıyoruz. Denkleme bir şekilde dahil olabilmek için kullanabileceğiniz alanlar var ve Irak'ın kuzeyi de bu alanlardan biri." dedi.