1994 yılında Hatay’ın Hassa ilçesi Gökhan Suriye Sınır Karakolu’nda askerlik görevini yerine getiren Batmanlı piyade er Nihat Özcan, terhisine iki gün kala, firar ettiği iddiasıyla Suriye topraklarında sırtından vurularak öldürülmüştü. Vatan haini denilen Özcan’ın ailesinin başlattığı hukuk mücadelesi 24 yıl sonra sonuçlandı ve hain denilen askere şehitlik unvanı verildi.
Yıllardır devam eden hukuk mücadelesinin sonuçlanmasına ve Nihat Özcan’ın vatan haini değil şehit unvanı verilmesine sevinen Özcan ailesi, hukuk mücadelesinde kendilerini yalnız bırakmayan devlet büyüklerine teşekkür etti.
"FETÖ’cü hakim ve savcılar tarafından failler korundu"
Nihat Özcan’ın kardeşi Şehmus Özcan, dava sürecinde en büyük desteği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ’Mazlumun ahı yerde kalmaz’ sözünden aldığını belirterek, “Ağabeyim Nihat Özcan 24 yıl önce terhisine bir, iki gün kala firar ederek Suriye’ye kaçtığı ve faili meçhul olarak öldürüldüğü iddia edildi. O günden beri hukuk mücadelesi verdik. Maalesef sürekli FETÖ’cü hakim ve savcılar tarafından failler korundu. Daha sonra dava 20 yıl zaman aşımından düştü ve dosyayı kapatan hakim ve savcılar tutuklandıktan sonra tekrar dava açtık. Piyade Er Nihat Özcan’ın vatan haini olmadığı aslında şehit olduğu kanıtlanarak mahkeme karar verdi. Ağabeyimin vatan hainliğinden şehitliğe dönmesi bizi biraz rahatlattı. Umut ediyoruz ki ölümüne sebebiyet verenlerin de araştırılıp hakkettikleri cezayı alırlar. Bu hukuk mücadelemde güç aldığım Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dı. Çünkü Cumhurbaşkanımız sürekli ‘Mazlumun ahı yerde kalmaz, Müslüman’a umutsuzluk yakışmaz’ demesi ümidimizi kaybetmememize vesile oldu. Çok şükür hak yerini buldu" dedi.
Üzerinde Kur’an-ı Kerim bulundu
Şehit edildiğinde üzerinde Kur’an-ı Kerim bulundu
24 yıl aradan sonra şehit olduğuna karar verilen ve şehitlik beratı alan piyade er Nihat Özcan’ın kardeşi Şehmus Özcan, ağabeyinin vurulduğu anda abdestli ve üzerinde Kur’an-ı Kerim bulunduğunu söyledi. Özcan, "Allah şehitliği herkese nasip etmez. Ağabeyim öldürüldüğü gece soyumuza yakışır bir şekilde abdestli ve Kur’an-ı Kerim üzerindeydi. O Kur’an-ı Kerim’in hatırı için ben, elbet bir gün ağabeyimin gerçek şehit sayılarak üzerindeki iftiraların kalkacağına inanıyordum. 24 yılın sonunda Allah’a çok şükür iftiralar kalktı ve ağabeyim şehit sayıldı. Bu tür acıyı biz çektik inşallah başkaları çekmez, bu konuda bana destek olan devlet büyüklerim ve emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” diye konuştu.